Ligimiz kalitesiz
Fatih Bey, bugün maçlarla değil, sizin camianız da olan Galatasaray camiasının beklediği bir dava ile ilgili olarak başlamak istiyorum. Galatasaray’da eski yöneticilerden ve başkan adaylarından Prof. Ahmet Özdoğan ve arkadaşlarının açtığı bir dava İstanbul Adliyesi’nde görülecek. Genel Kurul’un mevcut yönetimi idari açıdan ibra etmemesinden dolayı yönetimin düşmesi gerektiğini ve bunun için de mahkemenin kulübe bir kayyum atayarak, kulübü seçime götürmesini talep eden dava. Siz bu davadan ne bekliyorsunuz!
Bu Galatasaray tarihinin gördüğü en ayıplı davalardan biridir. Bir Galatasaray genel kurul üyesi, üstelik de hasbelkader başkan adayı da olmuş bir isim kendi kulübüne kayyum atanmasını istiyor. Bu bana göre kabul edilemez bir durumdur. Neymiş idari olarak ibra edilmemiş. Yok böyle bir zırvalık. 3000 küsur oyla seçilmiş bir yönetimi, idari olarak ibra etmeyen 358 kişinin oyuyla düşürüp kulübü bu hale getiremezsiniz. Mali ibra olmasaydı o ayrı bir konu. O zaman yönetim zorunlu olarak seçime giderdi ama mali ibra yasada olan bir şey değil. Tüzükte olan bir şey ve yasal karşılığı yok. Bir nevi genel kurulun yönetime uyarısı ama yasal sonucu olan bir şey değil. Şunu da söyleyeyim. Dursun Özbek yönetimini hem mali hem idari açıdan ibra edeceksiniz, mali olarak düne kadar hiçbir kusuru olmayan bu yönetimi ibra etmeyeceksiniz. Bu da ayıptır.
Peki mahkeme ne olur?
Mahkeme var ise kararı bilemezsiniz. Ama bence doğru ve olması gereken karar davanın reddi ya da davacılar aleyhine karar çıkmasıdır. İdari ibrasızlık ne demek? İdari olarak beğenmiyorum demek. Bu yoğurt yeme üslubunu beğenmiyorum demektir. Bu da seçim zamanında beğendiğin şekilde yoğurt yiyeni seçmeni gerektirir. Buradan bir şey çıkmaz.
Ahmet Özdoğan’a kızgınsınız.
Kızgınım demeyelim, Yaptığını yakışıksız buluyorum ama herkesin mahkemeye gitme hakkı var. Sonuçta o da kendince hak arıyor. Ama bence yakışıksız bir durum.
Gelelim maçlara. Galatasaray Kasımpaşa’yı yendi. Tırmanışını sürdürdü.
Galatasaray mı Kasımpaşa’yı yendi Kasımpaşa mı Galatasaray’a yenildi bilemem. Ama rezalet futbol oynayan Galatasaray, ligin harikalar yaratan takımı Fenerbahçe’nin üzerine çıktı bu sonuçla. Liderle de puan farkını üçe indirdi! Galatasaray’ın ligin 2. yarısındaki istatistikleri ilk yarıya oranla çok iyi görünüyor. Benim burada asıl çözemediğim takım Kasımpaşa. Geçen yılın göze en hoş gelen futbolunu oynayan, 1. Lige çıktığı günden bu yana sürekli pozitif futbolla takdir toplayan Kasımpaşa’nın nasıl olup da bu kadar gerilediği. Bu takım nasıl sondan 2. olabiliyor anlamıyorum.
Galatasaray’ın ligin ikinci yarılarını daha iyi oynamasını nasıl yorumluyorsunuz.
Daha iyi oynadığı görüşüne katılmıyorum. Sadece daha konsantre olabilir. İkinci yarılarda bazı oyuncuların konsantrasyonu ve gol katkısı artıyor sanki... Ama daha iyi bir oyun yok.
Fenerbahçe sahasında puan kaybetti ve yine hakeme ve Trabzon’a çattı Ali Koç!
İki hafta iyi oyun. Sonra yine kötü oyun. Fenerbahçe karşısına doğru taktikle çıkan takımlar karşısında zorlanıyor. İlk yarıda da söyledim hep, Kruse iyiyse Fenerbahçe iyiye yakın. Kruse yoksa Fenerbahçe yok. Alanya karşısında şahane bir Fenerbahçe görmedik.
Fenerbahçe hakemi suçluyor. Ve tabii Federasyon’u ve siyaseti.
Vallahi şunu söylemem lazım. Ali Koç’un haklı olduğu yerler var ama sürekli hakem hakem sürekli Trabzon Trabzon demesi haklı olduğu yerleri de kaybetmesine neden oluyor. Bu maçta hakem ne yapmış? Kararların bana göre tamamı doğru. Geçen sene aynı Ali Koç değil miydi hakemleri koruyan, hakemlere toz kondurmayan! Alanyaspor maçında hakem çok doğru kararlar verdi. Son dakikadaki penaltıya itirazları... Geçen yıl çok benzer bir pozisyonda Beşiktaş maçıydı yanlış hatırlamıyorsam Galatasaray’ın penaltısı da verilmedi. Hakem de hakem hakem de hakem. Çok antipatik hale geldiğinin farkında değil. Aziz Yıldırım’ı aratacak noktaya geldi. Oysa müthiş bir gücü var ve bunu zaten kullanıyor her tarafta. İçerde dışarda. Uzun vadede Fenerbahçe’yi başka bir yere götürecek adımlar atıyor ama bu tavrı çok yanlış.
Galatasaray Başkanı Cengiz de Ali Koç’a çattı.
Evet. Hiç anlamadım. Ben olsam hiç takılmam. Hatta ciddiye almam dalga geçerim. Uzun uzun ağdalı cümlelerle Ali Koç’la uğraşmaya hiç gerek yok. Herkes görüyor zaten Ali Bey’i yaptıklarını. Kendi camiası bile komik bulmaya başladı. Kaybet hakemlere saldır. Ben asıl Mustafa Cengiz’in Galatasaray camiası ile ilgili söylediklerine takıldım. Yok beni beğenmiyorlar, yok şivemi beğenmiyorlar o yüzden devirmek istiyorlar gibi iğrenç popülist olma çabasında bir söylem. Mustafa Cengiz Efendi unutmasın ki, onu seçen genel kurul Ultraslan genel kurulu değildi. Biz seçtik. En büyük desteği de ben ve arkadaşlarım verdik ona. Hem ilk ara seçimde hem de ikinci seçimde. O zaman da şivesi böyleydi. Sonradan bozulmadı. Bizim şive ile şunla bunla işimiz olmadığını herkes bilir. Böyle beyaz Türk siyah Türk ayaklarına girip Galatasaray’da olmayan bir bölünme daha yaratmasın. Ayıptır.
Beşiktaş sessiz ve derinden gidiyor.
Sergen ikide iki yaptı. Daha iyi hücum eden bir takım görüntüsü veriyor ve yeni Başkan’ı ile polemiklerden uzak, kavgasız gürültüsüz bir kulüp havası içinde gidiyor. Sempatik bir atmosfer oluşturdu çevresinde Beşiktaş. Onun ekmeğini de yer. Bu arada Başkan Çebi de antrenman sırasında topa vurmak isterken düşüp kolunu kırmış. Geçmiş olsun diyelim kendisine. Başkanların sahaya inmemesi gerek tezimizi doğruladı Ahmet Nur Çebi.
Yardımcı hoca ile yola devam eden Trabzonspor kazanmaya da devam ediyor. O sene bu sene mi?
Bilemem. Sezon başında öyle görünüyordu. Şu anda lig ikincisi ve liderin bir puan gerisinde. Ligimiz o kadar kalitesiz ki en diple en üst arasında bile çok az bir fark var. Herkes saçma sapan puanlar kaybediyor. Trabzonspor şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri. Ama ilk yarıda öyle anlamsız maçlarda puan kaybettiler ki, şimdi arayı açmış olabilirlerdi. Açamadılar. Ligin ikinci yarısında da aynı şeylerin olmayacağı garantisi yok. Yine de en önemli adaylar.
En büyük derbiye de az kaldı? Galatasaray, Fenerbahçe karşısında kazanabilir mi bu yıl!
Her yıl kazanabilir. Ama geçen yıl en rahat kazanabileceği zamanda bile kazanamadı. Bu yıl Fenerbahçe Galatasaray’dan daha iyi oynuyor. Yani daha zor gibi görünüyor fakat yine de belli olmaz. Galatasaray Fenerbahçe’yi yenerse şampiyonluğun 1 numaralı adayı olur. Onu söyleyebilirim.