Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimini kendisinin bile başta beklemediği kadar rahat bir biçimde kazanacak gibi görünüyor.

        Nedenini biliyor musunuz!

        Ben tahmin edebiliyorum.

        Cemaat sayesinde.

        Genel yayın yönetmenliğini bıraktığım günden bu yana gazeteye pek az uğruyorum. Buna karşılık bol bol geziyorum.

        İstanbul'da geziyorum, Anadolu'da geziyorum, Trakya'da geziyorum.

        Mail'lerimi okuyorum, yanıt veriyorum, telefonla konuşuyorum, gittiğim her yerde tanıyan tanımayan vatandaşlarla sohbet ediyorum.

        Gördüğüm bir şey var.

        Cemaat yıllarca büyük bir nefret birikimine sebep olmuş.

        Özellikle de son 10 yılda.

        Özellikle de Anadolu'da.

        Ticaretten bürokrasiye kadar öylesine bir egemenlik kurmuş ki, Cemaat'siz adım atılamaz hale gelmiş.

        Ticaret mi yapılacak...

        Ancak Cemaat'in desteği ve onayıyla.

        Bürokraside yükselmek mi söz konusu...

        Cemaat'in desteği ve onayıyla.

        Cemaat'in desteği her olayda bir sempatizan yaratırken on nefret yaratmış.

        Cemaat desteğiyle bir kazanan Cemaat'e bağlanmış, ama 10 kaybeden Cemaat'ten yaka silkmiş.

        Kimileri mecburen Cemaatçi görünmüşler ve bu desteklerden faydalanmışlar, ama ödemek zorunda kaldıkları diyetler kişiliklerinde tahribat yaratmış.

        Okulunda okumuşlar, başarılı olmuşlar, ama karar verme özgürlüklerini teslim etmek zorunda kalmışlar.

        Cemaat kendinden olmayanı ezmiş, kendinden olanı bezdirmiş.

        Şimdi hükümetin, daha doğrusu Başbakan'ın Cemaat'e yönelik sert tavrı, tüm bu eziklerde ve beziklerde bir sempati yaratıyor.

        Solcusu, sağcısı, inananı, inanmayanı, İslamcısı, tarikatçısı, hatta Gülen Cemaati'ne mensup olanların bile bazısı, yani neredeyse herkes Cemaat'ten kurtulmanın tek yolunun Erdoğan'dan geçtiğini düşünüyor.

        En muhalifi bile, "Erdoğan'dan bir gün kurtuluruz, ama Erdoğan gibi biri olmazsa Cemaat'ten asla kurtulamayız'' diyor ve Erdoğan'ın "Cemaat'' demeden "Paralel'' diyerek hedef aldığı Cemaat'e karşı olan savaşını destekliyor.

        "Gülen Cemaati bu kadar büyük gücü bu dönemde elde etti ve kullandı. Bu yüzü bu hükümetten buldu. Cemaat'i bu kadar güçlendiren, Cemaat'le işbirliği yapan bu hükümetti'' cümlesi bile fikirleri değiştirmiyor.

        "Olsun, şimdi uyandılar ve Cemaat'e hesap soracaklar'' deniyor.

        Cemaat'ten hesap sorulması isteği Erdoğan'ı güçlendiriyor, desteğini artırıyor. Başta Gülen Cemaati olmak üzere Türkiye'deki tüm cemaatler bu tablodan ders çıkarmak zorunda.

        Gülen Cemaati ise takkeyi önüne koyup düşünmeli.

        "Bunca okul açtık, bunca insana destek verdik. Bunca hayır işi yaptığımıza inandık. Biz nerede hata yaptık da kendimizden bu kadar nefret ettirdik'' demeli.

        Aslında yanıtı basit.

        Din işini devlet işinde kullanmaya kalkan ve güç sarhoşluğuna kapılıp başkalarını bilerek veya bilmeyerek ezmeye kalkan herkes bir gün bunu anlayacak.

        Bu isterse seçilmiş bir hükümet olsun, isterse adanmış bir cemaat veya tarikat.

        MHP'li seçmen 'Erdoğan' diyor

        CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi yaklaşırken araştırma şirketleri anket aralıklarını sıklaştırdılar.

        Adaylar belli olmadan hemen önce bir anket yapan Konsensus, adayların kesinleşmesinin ardından bir anket daha gerçekleştirdi.

        Lafı uzatmadan söyleyeyim.

        Kararsızların dağıtılmasından sonra anket sonuçları şöyle:

        R.T. Erdoğan: Yüzde 58.2

        E. İhsanoğlu: Yüzde 30.3

        S. Demirtaş: Yüzde 11.5

        Yani Konsensus'a göre seçim sonucu, artı 2 veya eksi 2 bu şekilde olacak.

        Ve ilk turda bitecek.

        Merak ediyorsanız, kararsızlar dağıtılmadan önceki anket sonuçları şöyle:

        R.T. Erdoğan: Yüzde 39.1

        E. İhsanoğlu: Yüzde 20.4

        S. Demirtaş: Yüzde 7.7

        Oy kullanmayacak: Yüzde 6.1

        Kararsız: Yüzde 22.4

        Cevap yok: Yüzde 4.3

        Kararsızların yüzde 45'i, 30 Mart seçimlerinde CHP'ye oy atan seçmen.

        Aynı grubun yüzde 21'i, 30 Mart'ta AK Parti'ye oy vermiş, yüzde 21'i de MHP'ye oy atmış.

        30 Mart seçimlerinde MHP'ye oy verdiğini söyleyen seçmenlerin yüzde 22'si, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'a oy vereceğini beyan ediyor.

        Sonuç olarak, Erdoğan'ın oyları 1 ay içinde yüzde 9 oranında düşmeyeceğine göre Başbakan Erdoğan, ilk turun sonunda halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı olacak.

        Diyelim ki bir sürpriz oldu ve Erdoğan ilk turda seçilemedi.

        Konsensus'un anketine göre 2. turda katılım bir miktar düşecek ve bu kez Başbakan Erdoğan, oyların yüzde 65'ini alarak Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak.

        Teke Tek'te

        BU akşam Teke Tek'te konuğum, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.

        "Çatı"dan temele merak ettiğiniz her şeyi soracağım.

        Akşam 21.30'da Habertürk'te.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Tanrı'nın kimseye vekâletname vermediğini bildiğimiz zaman.

        Diğer Yazılar