Ülkeyi dönüştüren neden endişe eder?

PAPA Francis 1915 olayları için ‘soykırım’ sözcüğünü kullandı; acaba ABD Başkanı Barack Obama da onu takip eder ve aynı sözcüğü kullanır mı?

Kullanırsa, bu yeni gelişme 7 Haziran seçimini nasıl etkiler?

Ağrı’nın küçük bir köyünde cumartesi günü çıkan çatışmada 5 PKK’lının öldüğü, 4 erin de yaralandığı olay birdenbire “Bölücü terör örgütü PKK eylemlerine yeniden başladı” yorumlarına yol açtı. Hem resmi makamlardan hem de siyasilerden bu yorumu destekleyici açıklamalar geliyor. Buna karşılık, HDP, çatışmanın tam da bu izlenimi yaygınlaştırma amaçlı çıkarıldığı görüşünde; yerel halkın planı bozacak biçimde davrandığını ileri sürüyor...

Benzer olaylar devam eder mi? Ederse, 7 Haziran seçimi bundan nasıl etkilenir?

İşte size seçimlere 6 hafta kala kamuoyunu meşgul eden iki adet güncel soru...

Galiba bu defa da sandık başına sersem sepelek halde gitmemiz isteniyor.

Oysa...

Söylentilerin aksine, AK Parti’nin bu seçime “Acaba iktidarı kaybeder miyim?” kuşkusuyla gitmesi için bir sebep yok. Öyle bir kuşkuya sahip olsaydı, aday listelerini seçmenlere daha cazip gelecek isimlerden oluştururdu. AK Parti listelerinden kendine güven fışkırıyor.

Bu kanaatim AK Parti’nin araştırmalarına değer verdiği GENAR şirketinin son anket çalışmasıyla da doğrulanıyor. Araştırmaya göre, AK Parti’nin oy oranı şu bir önceki genel seçimden pek farklı değil; HDP ise az şanslı görünüyor... GENAR Başkanı İhsan Aktaş, “HDP’nin barajı aşması durumunda dahi AK Parti 290-300 milletvekili çıkarır” görüşünde.

AK Parti için telaşı gerektiren bir durum yok yani...

Yalnız aynı araştırmacı tuhaf bir tespitte de bulunuyor. Dediği şu: “Seçmen HDP’nin ve MHP’nin iktidarı ele geçirme ihtimalini gördükten sonra tekrar iktidar partisine ve anamuhalefet partisine yönelecektir.”

Nasıl yani?

Şirketin anketine göre oyu barajın altında kalacak HDP ve eskisinden farklı oy alamayacak MHP, nasıl olacak da “Aman ha, bu iki parti iktidarı ele geçirecek” korkusu salıp, seçmeni AK Parti ve CHP’ye yönlendirecek?

Ya ankette ya da hesapta ciddi bir tuhaflık var. Listelerini düzenlerken kendine güvenen bir partinin, endişeleneceği varsa bile, değer verdiği bir şirketin anketinde vatandaş desteğinin eski oranın altına düşmediğini görünce rahatlaması gerekir.

Rahatlamalı da.

AK Parti iktidarda bulunduğu 12 yıl boyunca Türkiye’yi pek çok bakımdan dönüştürdü. En başta da siyasi alanı. Hatta siyasi rakiplerini de. Bugünün CHP’si eski CHP mi? MHP?

Baksanıza, HDP Kürt olmayanlardan da oy alabilecek bir parti haline dönüşme çabasında...

CHP eski CHP değil, MHP de, HDP de... Hepsi son 12 yıldan kendi derslerini çıkardılar. GENAR anketinin öngördüğüne tam ters bir sonucun sandığa yansıması durumunda bile, Türkiye, 12 yıl öncesinin Türkiyesi olmayacaktır.

Seçmen kitlesi sandık başına gittiğinde bu bilinçle oyunu kullanacak.

Papa ve Obama’nın söylemlerinin, hatta “Koalisyon olursa Türkiye’ye eski kargaşa ve karmaşa avdet eder” türü yakıştırmaların etkili olamayacağı bir seçime doğru yol alıyoruz.

Her parti bugünkü kimliği ve değeriyle tartılacak bu seçimde.

AK Parti dönüştürücü özelliği fark edildiği için seçmen tarafından iktidara taşınmıştı.

Kaybetmez mi AK Parti? Dönüştürücü gücü kalmamışsa ve bu anlaşılırsa kaybeder...