Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

BAŞBAKAN Yardımcısı Yalçın Akdoğan, ‘’HDP barajın altında kalırsa süper olur’’ demiş... Kim bilir HDP kitlesine ne kadar ağır gelmiştir bu söz; ancak aynı söz, şu sıralarda AK Parti lider kadrolarının zihnini en fazla meşgul eden soruyu dışa vuruyor: Ya HDP barajı aşarsa?

Göründüğü kadar kolay değil HDP’nin yüzde 10 barajını aşması... Unutmayalım, son genel seçimde oyu yüzde 6.5 olan, eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki oyu yüzde 9.8’de kalmış bir parti HDP... Seçime katılım oranı yüzde 80 olursa, bir başka deyişle 45 milyon seçmen oy kullanırsa, barajı aşması için HDP’nin 4.5 milyon oy alması gerekiyor.

Alır mı?

Çok zor olmakla birlikte alabilir de... Fakat almama ihtimali de var elbette...

Önceki seçimlerden farklı olarak, 7 Haziran seçimi, iktidara kimin geleceğinin veya muhalefetin oylarını artırıp artırmayacağının tartışılmasından çok, HDP’nin baraj şansının öne çıktığı bir ortamda yapılıyor.

Geçerse barajı HDP, ortaya çıkacak siyasi tablo başka olacak, geçemezse bambaşka... HDP’nin barajı geçtiği sandık sonucunda, AK Parti’nin oyları beklendiği gibi yüzde 43-45 arasında sandığa yansıyacak olsa bile, milletvekili sayısı 276’nın altında kalabilir ve “koalisyon” ihtimali gündeme gelebilir.

Tersi de doğru bunun: HDP’nin yüzde 10’dan daha az oy aldığı bir ortamda, AKP beklendiği gibi yüzde 43-45 arasında oy alsa bile, başkanlık sistemini zorlayacak referandum çoğunluğuna (330 milletvekili) ulaşabilir...

Adaletsiz, ama ne yapalım gerçeklik bu.

Yalçın Akdoğan ‘’Süper olur’’ sözleriyle yalnız kendisinin değil, AK Parti’nin iktidarda güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini isteyen herkesin gönlündekini dile getiriyor.

Neredeyse konusuz bir seçim kampanyası görüntüsünün sebebi de bu. CHP ve MHP, iktidar partisini hedef alan söylemin hâkim olduğu bir kampanya yürütüyor, ama AK Parti’nin gözü onları görmüyor; hatta bir önceki seçimde aldığı yüzde 50 civarındaki oylarından bir bölümü HDP’ye gideceğine bu iki partiye gitse memnuniyet bile duyabilir AK Parti...

Önceki akşam, Koç Üniversitesi ve Ohio State Üniversitesi ile Açık Toplum Vakfı’nın Frekans Araştırma’ya yaptırdığı “Seçime giderken kamuoyu dinamikleri” çalışmasının sunumunda bulundum. Araştırma 19 Mart-26 Nisan tarihleri arasında 49 ilde 2201 katılımcıyla yüz yüze yapılmış görüşmelere dayanıyor.

Sonuçlarında pek sürpriz nokta yok. “Ülkenin en önemli sorunu” olarak “ekonomik” sıkıntılar yansıyor. Görüşü sorulanlar eskiye nazaran fikir özgürlüğünde gerileme görseler de, dindarlar da laikler de, üzerlerinde olağanüstü bir baskı hissetmediklerini ifade ediyor.

Çalışmanın belki en göz açıcı ayrıntısı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın neden meydanlara çıktığına da ışık tutuyor: AK Parti seçmeninin büyük bir çoğunluğu (10 üzerinden 9.1) hâlâ onun ağzına bakıyor. Tayyip Erdoğan, AKP’nin mevcut oylarının başka partilere kaçmaması için meydanlarda...

Aynı çalışma, muhalefetin kampanyalarında Tayyip Erdoğan’ı muhatap almaması, başka konular yerine ekonomi üzerine yoğunlaşması gereğine de ışık tutuyor; ancak muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı muhatap almaktan uzak durması da, kampanyalarını ekonomik performans üzerinden yürütmesi de çok zor.

Bakalım seçim sonucu kimin için “süper” olacak?

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar