Koalisyonun yönü...
KOALİSYON için ilk hamle AK Parti’den beklenirken, pazarı “Hükümeti kurma görevi yüzde 60’lık bloka düşüyor” sözleriyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu açtı.
“Yüzde 60 bloku” dediği, 7 Haziran seçiminde Meclis’te temsil edilme yetkisi alan AK Parti dışındaki partiler... Yani CHP, MHP ve HDP...
“Blok” tek bir “parti” olsa, hükümeti kurma görevi, yüzde 59 oy almış olduğu için o partinin liderine verilirdi.
Ortada -henüz- öyle bir blok yok; hükümeti kurmada öncelik de milletvekili sayısına göre belirleniyor. En kalabalık parti grubu AK Parti’ye ait olduğu için, Cumhurbaşkanı, süreç başladığında, hükümeti kurmakla Ahmet Davutoğlu’nu görevlendirecektir.
CHP Lideri teamülü bilmez mi? Bilir elbette. Bu sebeple de, açıklamasını ciddiye almak ve ne demek istediğini mercek altına yatırmak gerekiyor...
Gerçekten de, ne demek istiyor Kemal Kılıçdaroğlu?
İlk akla gelen, açıklamanın bir niyet beyanı olmasıdır...
Aslına bakılırsa, sandığa yansıyan irade, AK Partili bir hükümettir. Oylarında bir önceki genel seçime göre elle tutulur bir azalma görülse de, halkımız, AK Parti’ye, diğer partilerden herhangi biriyle koalisyon kurabileceği sayıda milletvekili vermiş bulunuyor.
Kılıçdaroğlu’nun “yüzde 60’lık blok” dediği cephe ise, ancak birbirine benzemeyen 3 partinin bir araya gelebilmesiyle hükümeti oluşturabiliyor.
Teamüle göre koalisyonlar “pazarlık” sistemiyle kuruluyor. AK Parti kendisine yakın gördüğü ya da en az zorluk çıkaracağını düşündüğü bir partiyle genel esaslar ve bakanlıkların taksimi üzerinde görüşmeler yürütür ve bir mutabakata ulaşabilir...
Biri olmazsa diğeriyle...
Sonunda 3 partiden birini ikna edebilmesi beklenir...
“Niyet beyanı” işte burada devreye giriyor...
7 Haziran seçiminin sonuçları belli olunca, genel beklenti, AK Parti ile CHP arasında bir koalisyonun kurulmasıydı. Hatta, böyle bir koalisyonu iş dünyası ile bazı ülkelerin arzuladığına dair haberler de medyada yer aldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP’nin eski lideri Deniz Baykal’la görüşmesi de, bu yolda atılan bir ilk adım olarak yorumlandı.
Oysa Kılıçdaroğlu’nun “blok” açıklaması, koalisyon arayışında farklı bir yöne gidilmesi ihtimalinin güçlü olduğuna işaret ediyor.
Hiç değilse CHP için, AK Parti ile hükümette ortaklık yapmaktansa, MHP ve HDP ile işbirliğine gidip hükümet kurmanın daha tercih edilir bir seçenek olduğunun işareti...
Tabii CHP, bu çıkışı AK Parti ile pazarlıkta elini güçlendirmek için yapmadıysa...
Bu da “niyet beyanı” yanında bir başka ihtimaldir.
Acaba hangisi?
Seçimden “2. parti” olarak çıkmış CHP’nin gönlü MHP ve HDP ile işbirliğinden mi yanadır, yoksa AK Parti ile hükümet kuracaktır da, Kılıçdaroğlu elini güçlendirmek için mi “blok” temelli bir açıklama yapmıştır?
Eğer bana sorarsanız, AK Parti’yi hükümet dışı bırakma yönünde güçlü bir hava esiyor. AK Parti dışındaki 3 partinin birlikte ya da 1 veya 2’sinin hükümet dışı kalarak vereceği destekle oluşturulacak bir koalisyon veya azınlık hükümeti...
Galiba AK Partililer kendilerine yakın olanlarla ağız dalaşına girmekten, iktidar halısının altlarından çekilmek üzere olduğunu tam fark edemiyor.
Fark edemedikleri için de...
Yeni anlamsız saldırılara kapı aralamayayım diye burada durayım.
- Batı ile değişen rollerimiz8 yıl önce
- Yangın daha da yayılmadan...8 yıl önce
- Biz birbirimizi yerken...8 yıl önce
- Seçim sonrası Türkiye tablosu8 yıl önce
- Yeni yıl dilekleri yerine...8 yıl önce
- Anakronizm8 yıl önce
- Silah ve demokrasi bir arada olmaz8 yıl önce
- O fotoğraf yanlış8 yıl önce
- Tarih bizde hep tekerrür eder8 yıl önce
- Olana bir de bu gözle bakın8 yıl önce