Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Anladık, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçimin tekrarlanmasını istiyor; doğal olarak AK Parti de seçimin yenilenmesini iki seçenekten biri olarak el altında tutuyor... MHP Lideri Devlet Bahçeli de, seçim gecesinden başlayarak neredeyse her gün, ‘’Hükümet kurulamazsa erken seçim gündeme girer’’ dedi ve hatta tarihi bile ilk günden o belirledi: 22 Kasım...

Devlet Bahçeli’nin ısrarı önemli. Önemli, çünkü 2002 yılında erkene alınan seçimi de onun ısrarına borçluyuz. DSP ve ANAP ile birlikte bulunduğu koalisyonda, bir medya grubuyla el ele veren ANAP’ın kendisini hükümet dışı bırakma niyetinden kuşkulanmış ve “3 Kasım’da erken seçim yapılmalı’’ diye ortaya atılmıştı MHP Lideri...

Seçim 3 Kasım’da yapıldı ve MHP o seçimde baraja takıldı.

Politikacılar bazen oyunu görür, doğru teşhis eder; ancak oyundan kurtulma senaryosunu yazıp sahneye koymada yanlışlıklar yapan çok çıkar.

2002’de kurulan siyasi oyunda MHP “İlkeli davranacağım” derken Meclis dışı kalıvermişti.

Neyse... Önemli olan, bu defa kimlerin neyi istediği: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP ve MHP Lideri Bahçeli aynı şeyi istiyor: Seçimin yenilenmesini...

Bu noktada benim bir sorum olacak: Acaba PKK ne istiyor?

Dikkat ederseniz, siyasi hayat içerisinde yeri olan, yüzde 13.2 oy elde edip 80 milletvekili çıkararak son seçimin “en başarılı partisi” unvanını kazanan HDP’den söz etmiyorum; sözünü ettiğim PKK...

Teröre bulaşmış bir örgüt olsa da, PKK, varolduğu ilk yıldan başlayarak hemen her seçimde sandığı etkileyecek tavırlar sergiledi. Terör örgütü siyaseti yine terörle etkiler. PKK da, iktidardaki partiye maliyet ödetmek isterse terörü azdırarak, muhalefete ıstırap çektirmeyi kafaya koymuşsa şehit cenazelerinin gelişini durdurarak oyunu belli etmiştir.

En radikal sonuçlardan birini vermiş 1999 genel seçimi de, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye tesliminden etkilenmiş değil miydi? Bütün gücünü yitirmiş DSP’ye hayat öpücüğü olmuştu Öcalan’ın teslimi ve yargılanması...

Acaba PKK’nın çizgisi bugünün ortamında hangi görüşten yana? Ülkeyi yönetecek bir koalisyon hükümeti kurulsun mu istiyor, yoksa seçimlerin yenilenmesini mi?

‘’Garip bir soru’’ demeden, yukarıda sunduğum bilgiler eşliğinde, bu soruya kendiniz bir cevap arayın lütfen...

Evet, ben de sizler gibi düşünüyorum: PKK koalisyon istemiyor... Çatışmasızlık sürecini bitiren ve silahlı militanlarına “yeniden eylem” emri veren PKK “seçim” istiyor...

Muhtemelen HDP’nin son seçim başarısını tekrarlayamayacağı beklentisiyle...

Siyasetin kazandığı ortamlarda terör kaybeder çünkü...

PKK bu kafayla daha da kaybedecek...

Özellikle IŞİD’in ortaya çıkmasıyla dünya sisteminin şu veya bu sebeple fazla tepki vermediği terör örgütlerinin önünde iki seçenekten biri kaldı: Ya taleplerinin siyasi alanda ifadesiyle yetinecek ve sonunda silahlarını bırakacağı bir sürece imkân verecekler ya da çatışmacı bir ortamda silahla yok edilecekler...

Dağdakiler, PYD/YPG güçlerinin IŞİD karşısındaki savaşıyla dünya sistemi nezdinde kazandığı “itibarı” Türkiye’deki silahlı mücadele için koz sayıyorlarsa...

Müthiş aldanıyorlar...

HDP’nin PKK karşısında varlığını gösterme çabası, diğer siyasi partilerin de desteğini hak ediyor.

Tabii, partiler, hiç değilse bu defa oyunla ilgili doğru tespitlerini yanlış olmayan bir stratejiye dönüştürme becerisini gösterebileceklerse...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar