Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Rusya ile Türkiye arasındaki ihtilafta öteki ülkelerin sergilediği tavır sizi rahatsız etmiyor mu?

İki komşu ülkenin kanlı-bıçaklı hale gelmesi, sadece iki ülke için değil, dünyanın bütünü için bir sorun...

Türkiye, NATO’nun en kuzeydeki ucu ve ikinci büyük askeri gücü... Rusya ise dünyanın en dertli bölgesiyle sınırdaş ve kendisini Batılı ittifaklar dışında tutsa da, pek çok ortak sorunun çözümünde rol üstlenebilecek önemli bir ülke.

Bu iki ülke, Türkiye’nin sınır ihlali gerekçesiyle düşürdüğü bir askeri uçak yüzünden kavgaya tutuşmuş durumda.

Normalde kavga edenleri ayırmaya, aralarını bulmaya koşması, olanın bir daha olmaması için çaba göstermesi gerekenler ellerini ovuşturuyor, tırnaklarını birbirine sürterek ihtilafın daha da derinleşmesini bekliyorlar.

Hiç değilse benim baktığım pencereden görünen bu.

NATO ve ABD, Türkiye’yi kollayan bir-iki açıklama yaptı; “dostlar alışverişte görsün” türü açıklamalar...

Moskova geniş bir coğrafyada dostları bulunan Türkiye’yi yalnızlaştırma peşinde; davet ettiklerini olayı kınayıcı açıklama yapmadan yanından göndermiyor.

Vladimir Putin bazen bizzat kendisi açıklama yaparak, bazen de görevlendirdiklerine açıklama yaptırarak, diplomatik nezakete aykırılığı her geçen gün daha da artan tonda Türkiye’yi suçluyor...

Eh, Türkiye’yi yönetenlerin elleri de armut toplamıyor ya, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya’dan gelen suçlayıcı ithamlara, nezaketi elden bırakmayan tonda cevap yetiştiriyorlar.

Sonuç? Sonuçta Türkiye ile Rusya yöneticileri arasındaki söz düellosu, hızını kaybetmek şöyle dursun, ihtilaf uzadıkça daha sertleşerek devam ediyor.

Ne Rusya’yı yumuşatmak için gözle görülür bir çaba var, ne de Türkiye’yi Rusya’nın gönlünü almak için teşvik eden...

Kavga savaşa dönse sevinilecek sanki...

Yanlışsa gördüğüm, çekinmeyin, açıkça “Yanlış” deyin lütfen...

Gördüğüm yanlış değilse, tarafların bu gerçeği anlayıp ona göre davranması gerekir.

Rusya o kızgınlıkla Türkiye’yle ilgili sert tedbirler alıyor. Türkiye’den ithalatını kesmekten ihalelerden Türk müteahhitleri uzak tutmaya, ülkesinde iş tutmuş veya çalışan vatandaşlarımızı geri göndermeye kadar bir dizi uygulama devrede veya devreye girecek...

En büyük ihraç kalemlerinden olan doğalgazı kesmeyi de düşünüyor Rusya; düşündüğünü belli ediyor...

İyi de, Türkiye’den aldıklarını kara kaşımız kara gözümüz için almıyor ki Rusya? Taze veya sağlam diye alıyor... Evlerimizi ısıtan, elektrik üretiminde veya fabrikalarda kullandığımız doğalgazını da bedavaya vermiyor; en pahalı kullanıcısı biziz doğalgazın...

Orada çalışan işçilerimizle işyeri ve sanayi tesisleri bulunan sanayici ve işadamlarımız da Rus ekonomisine katkı sağlıyor.

Moskova aldığı tedbirleri Ankara’ya zarar versin diye alıyor, ama uygulamaların Rusya’nın çıkarlarına da darbe vuracağı muhakkak.

Affedersiniz de, bu iki ülkeye dönüp “Arkadaşlar, öfke baldan tatlıdır tatlı olmasına ama öfkeyle kalkan da zararla oturur” diyen bir üçüncü ülke neden çıkmıyor?

İşin içerisinde iş var görüntüsünü iyice pekiştiriyor bu garip durum.

O halde kendi işimizi kendimiz göreceğiz.

Sesimi buradan Moskova’ya ulaştıramam, bu nafile bir çaba olur; hiç değilse Ankara’ya sesleneyim: Egemenlik hakları konusundaki titizliğimizi dosta düşmana ispat ettiniz; şimdi sıra iyi niyetli insanlardan oluşan bir ülke olduğumuzu göstermeye gelmedi mi?

Geldi ve geçiyor...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar