Lanetle gelen mucize!
Kim ne derse desin, Galatasaray Medical Park'ın, Anadolu Efes'i bu sezon daha önce hem ligde hem de kupada yenmiş olması, güçlü rakibine karşı geçtiğimiz haftasonu aldığı galibiyetin "sezonun en büyük sürprizlerinden biri sayılmasının" önüne geçemez!..
Sarı-Kırmızılılar, yokluklar içinde de varolunabileceğinin, hatta imkansızlıklardan mucizeler yaratılabileceğininmen güzel örneklerinden birini Anadolu Efes'i yenerken verdiler.
Defalarca yazıp çizdik ancak yine de hatırlatmakta bir sıkıntı yok. Öyle badireler atlatmış ki Sarı-Kırmızılılar, başka bir kulübün başına gelse basketbol şubesinin kapısına kilit bile vurabilir. Sezon başlamadan yeni transfer Henry Domercant'la geçen sezonun parlayan genç yıldızı Göksenin Koksal sakatlığa kurban verilmiş. Hatta Domercant, iyileşip geri döndüğü maçta yeniden sakatlanıp sezonu kapamış... Ardından işler iyi giderken, Hawkins bombası patlamış, siyahi oyuncu uyuşturucu kullandığı için dopingli çıkmış... Kupayı finalde kaybederken 'yeni Hawkins' denen Jamont Gordon 2 maç ceza almış...'Tüm yükler onun omuzlarında' dendiği anda ise bu sefer Cenk Akyol, zatürre olup yatağa düşmüş... Efes'in karşısına bu kadar aksilikle son derece dar bir kısa rotasyonuyla çıktığı maçta başına gelenler bununla da kalmamış, Hawkins'in yerine transfer edilen Gürcü Markoishvili de 5. dakikada faul problemine girmiş... Kısacası kısalarda tüm sorumluluk Engin Atsür, Carlos Arroyo ve Ender Arslan'ın üzerine binmiş... Yani anlayacağınız Galatasaray'da "lanet" kol geziyor!.. Ancak tüm bu olumsuz görüntüye rağmen Ergin Ataman'ın biraz mecburiyetten de olsa "3 uzun kumarı" takır takır işlerken, Engin, Arroyo ve Ender üçlüsü toplamda 32 sayı, 11 asistle Sarı-Kırmızılılar'a ihtiyacı olan "hayat öpücüğünü" verince Efes'i herkesin banko favori gördüğü maçta kazanan Galatasaray oldu. Ndong, Furkan, Macvan ve Ersin dörtlüsü Efes'i 45-27 gibi ezici bir ribaund üstünlüğüyle yıkarken, Efes rakibinin 3 uzunlu ve değişmeli savunmasına karşı "panzehir üretmede" 40 dakika boyunca aciz kalmanın bedelini pahalıya ödedi.
Olin, Hacettepe deplasmanında altın değerinde bir galibiyet çıkarırken, Antalya BŞB. de Aliağa Petkim'i yenerek kümede kalma yarışında varoluş adına önemli bir hamle yaptı. Tofaş'ın 19 sayı geriden gelip bitime 3.30 kala eşitlediği maçta 12-0'lık seriyle kaybedişi ise onlar adına haftanın en büyük 'hayal kırıklığı' olsa gerek...