Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Azerbaycan’ın doğal gazını Avrupa’ya ulaştıran Güney Gaz Koridoru (GGK) etkinliğini hissettirmeye başladığını söylemek mümkün. Halihazırda Avrupalı ​​tüketiciler yaklaşık 1,5 aydır Azerbaycan doğal gazını kullanıyor. Diğer gaz kaynaklarına göre piyasaya sunulan miktarın az olmasına rağmen, çeşitlilik ve enerji arz güvenliği açısından Hazar’ın doğal gazı Avrupa’da ciddi bir karşılık bulmuş durumda.

        Mesela Rus Gazprom’un Almanya’dan sonra ikinci ihracat pazarı olan İtalya, Azerbaycan'ın SOCAR ile 2021’de yeni, güvenilir bir tedarikçiye daha kavuşmuş oldu. Böylece İtalya ve Avrupa pazarına doğal gaz tedarikinde güven sağlanırken, rakamlarda ve geleceğe yönelik planlamalarda da bir hareketlenme olacağı da rahatlıkla tahmin edilebilir.

        Hazar’da keşfedilen doğal gaz sahaları ve 2020’deki üretim seviyeleri dikkate alındığında Azerbaycan gaz rezervlerinin bu şartlarda Avrupa’ya 120 yıl yeteceği belirtiliyor. Türkiye üzerinden TANAP ile Avrupa’ya giden, TAP ile de son tüketiciye ulaşan Güney Gaz Koridoru için yaklaşık 33 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Bazılarının başlangıçta eleştirdiği bu proje şu an görülüyor ki çok iyi bir vizyonla kararlaştırılmış ve Avrupa’nın enerji güvenliği için inançla inşa edilmiş.

        Azerbaycan’ı Avrupa’nın önemli gaz tedarikçisi ülkelerinden birisi konumuna getiren Güney Gaz Koridoru, aynı zamanda Türkiye ve Avrupa için arz ve güzergâh çeşitliliği anlamına geliyor. Böylece Avrupa’nın enerji arz güvenliğine ve gazın gazla rekabet ettiği bir piyasanın da oluşmasına önemli katkı sunulacak.

        REKLAM

        Son gelişmeler üzerine SOCAR Yatırım ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Elshad Nasirov’un yaptığı değerlendirmeler de dikkat çekici. Nasirov, şu anda Avrupa’ya TAP aracılığıyla yılda yalnızca 10 milyar metreküp gaz sağlandığının altını çizerek şu vurguyu yapıyor; “Avrupa’nın ihtiyacıyla kıyaslandığında oldukça mütevazi kalan bu miktar, hacim olarak oyunun kurallarını değiştirmiyor, ancak tedarikçi çeşitliliği açısından oyunun kurallarını değiştiriyor.” Aslında bu projeye en başta karşı çıkanlar, lobi yapanlar oyunun kurallarını değiştireceğini bildikleri için aksiyon alıyorlardı. Engel olamadılar.

        Azerbaycan’ın bugün küçük gibi görünen Avrupa Birliği’ne (AB) gaz tedarik adımı, gelecek yıllarda tahminlerin ötesinde büyük olacaktır. Mesela ocak ayında TAP üzerinden İtalya’ya arz edilen gazın toplam payı sadece %3,4 olmuş. Ancak şu an mesele oranlar değil.

        TAP üzerinden Azerbaycan gazının menziline ulaşması, Güney Gaz Koridoru’nun güvenli bir şekilde çalışması her şeyden önemli. Çünkü Hazar’da daha çok gaz var. Azerbaycan-Türkmenistan anlaşmasıyla keşfi yapılmış Hazar’daki sahaların hizmete sokulması, bölgede başka ülkelerin gazlarının da bu hat üzerinden Avrupa’ya gitmesi de gündeme gelecektir. Birazcık daha sabredelim, güzel gelişmeler olacak!

        Iraklı Bakan Ankara'ya geliyor

        Geçen yıl iflasını isteyerek, arkasından epeyce mağdur çalışan bırakan AtlasGlabol Havayolları aynı zamanda Irak’ta da sıkıntılara sebep olmuş. Bana ulaşan bilgilere göre AtlasGlobal kaynaklı sorunun çözümü için Irak Ulaştırma Bakanı Nasır Bender, bu hafta başta Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu olmak üzere çeşitli makamlarla görüşmek üzere Ankara’ya geliyor.

        Yapı Kayıt Belgesi! Tuhaf bir hikaye…  

        Yapı Kayıt Belgesi! Tuhaf bir hikaye…  
        0:00 / 0:00

        İmar Barışı çıkınca neyi, nasıl kapsadığı araştırılmadan herkes bu işe balıklama atladı. Bazıları oturduğu yerin konumuna bile bakmadan hemen kaçak inşaat yapmaya, konutuna eklentiler çıkmaya başladı. (Bu durumda belediye başkanları bile var!) Akabinde “Yapı Kayıt Belgesi” için başvuruları yapıldı. Vatandaşın beyanı esas alınarak düzenlenen bu belgeler aslında bir yönüyle vatandaşın kendini ihbar etmesi anlamına, bir yönüyle de ilgili belediyelerin kanunları nasıl görmemezlikten geldiklerine ve görevlerini doğru düzgün yapmadıklarına işaret ediyor.

        Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, mesela İstanbul İl Müdürlüğü de İmar Barışı konusunda hassas değil. İstismarı kamu kurumlarının yapıyor olması daha vahim. Yapı Kayıt Belgesi bile bir oyalama aracı, kaçak yapılaşmayı teşvik mekanizması gibi kullanılabiliyor. Benim bizatihi başvurularım oldu. İl müdürlüğünden ve belediyeden tatmin edici cevap alamadım. Dilekçelere anlaşılmayan, izahtan yoksun cevaplar verildi. Ben şikâyet ettikçe Başakşehir Belediyesi kontrolünde, yasak savma kabilinden kesilen göstermelik cezalarla kaçak yapılaşma sayısı arttı. İl müdürlüğü de seyretti. Üstelik İmar Barışı ile uzak yakın ilgisi olmayan özel mülkiyet statüsü olan bir sitede bunlar yaşanıyor. Uydudan kontrollere, fotoğraflara ne oldu acaba? Bu işin zaman aşımı da olmadığına göre hesabını kimler verecek?

        İlgili yasaya göre üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar imar barışından faydalanamaz. Mesela bir sitenin mülkiyet sorunu olan ortak alanına yönelik işgallerin de İmar Barışı ile ilgisi bulunmuyor. Buralar için alınan Yapı Kayıt Belgeleri iptal edilince muhataplara da ciddi yaptırımlar uygulanması gerekiyor.

        Merak-ı mucibim şu; Yasaları uygulamayan belediyelere, il müdürlüklerine faturayı kim kesecek, denetimlerini kim yapacak, müeyyideleri kim uygulayacak?

        Diğer Yazılar