Felakette muhalefet taranıyor, iktidar aranıyor
Trajikomik bir muhalefet hikayesi dinlemeye hazır mısınız? Türk Hava Kurumu (THK) ve uçakları gündeme gelince CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 gün önce 6 belediye başkanıyla kurumu ziyarete gitmişti. Bu ziyareti olumlu bulmuştum, ama CHP liderinin işi daha da karmaşık hale getireceği aklıma bile gelmemişti.
Zira Kılıçdaroğlu’nun THK’yı ziyaret sonrası yaptığı açıklamalar durumu daha da karışık hale getirdi. THK’nın uçakları ve Orman Bakanlığı’nın yangınlarla mücadele tedbirleri kapsamında televizyonlardaki konuşmalarım ve yazılarımda dikkat çektiğim hususlar sebebiyle beni arayanlar; “Hani THK uçakları uçabilirdi. Kılıçdaroğlu bile uçamaz diyor. Şimdi ne diyorsun?” şeklinde takılmaya başladılar. İktidarın yaptığı hataları bile analiz edemeyen, göremeyen, üstelik hadise mahalline gitmesine rağmen doğru düzgün değerlendirme yapamayan bir muhalefete ne diyebilirim.
Evet, THK cumhuriyetin kurumudur. Ama yolsuzlukların başından eksik olmadığı bir kurum. Şu anda da başında kayyum heyeti var. Cumhuriyetin ve THK’nın sözde savunucuları askerler tarafından sömürülerek borca batırıldığı için kayyum heyeti bazı tedbirlerle kurumu düzlüğe çıkarmaya çalışıyor. Yani kayyumla birlikte THK’da siyasi cenah devreye girmiş oldu. İktidarın Orman Bakanı, iktidar tarafından THK’ya atanan kayyum heyetiyle inatlaşma içine girince işler iyice karıştı. Bu durumda THK nasıl düzlüğe çıkacak?
Aklı başında hiç kimse bu manzarayı görünce artık ne asker ne de sivil bürokrasiye inanır. THK’yı bu hale getiren Türk Hava Kuvvetleri komutanları veya onların yönlendirdiği emekli paşalar… Şimdi devreye sivil paşalar girdi, tablo yine değişecek gibi görünmüyor. Orman yanarken hangarda bekleyen uçaklar ve THK ile kavga eden Orman Bakanı... Olay mahallini incelemeye giden muhalefet liderinin kaş yapayım derken göz çıkaran açıklamaları. Manzara böyle olunca elbette bu ülke insanları bir şeylerin düzeleceğine dair inancını yitirir. Bence THK’yı bir de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ziyaret etmeli. Belki Kılıçdaroğlu’nun verdiği hasar ve sebep olduğu yanlış algıların düzelmesine katkı sağlayabilir.
Kılıçdaroğlu, “Hükümet yetkililerine seslenmek isterim. 11 büyükşehir belediyemiz katkı verecek ama genel bütçeden de katkı verilmesi gerekiyor. İktidar yetkililerine seslenmek isterim. THK tüzüğü gereği ihaleye girmemesi lazım. 1 yıllık 3 yıllık ihalelere girmemeli THK. Bu ihalelerden müstesna tutulmalı…” şeklinde izahatta bulundu. Kendi içinde tutarlılığı olmayan bir açıklama. Çünkü kanunları unutup tüzükle uğraşmak, ülkenin orman yangınlarıyla mücadelede model, yöntem eksikliğini görememek daha kötü bir durum. Kılıçdaroğlu havacılıktan, uçaktan anlamayabilir, ama “İçerde (THK) uçabilir uçak yok!” açıklaması yapmış olması büyük şansızlık. Muhalefetin bu yaklaşımıyla ne THK düzlüğe çıkar, ne de uçaklar uçar!
Geçen yıl Habertürk TV’de THK Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşçı’nın bana yaptığı açıklamalarda, toplam 9 adet CL-215 model Kanada yapımı yangın söndürme uçağı olduğunu söyledi. Bunlardan 3’ünün kullanılamaz durumda, 4 uçağın uçuşa hazır olduğunu diğer iki uçaktan birinin 150 bin, ötekinin de 750 bin USD’lik harcamayla uçabileceğini söyledi. 6 uçak için de Kanadalı Viking Air şirketiyle 7 yıllık teknik destek ve garanti anlaşması yaptıklarının altını çizmişti. THK’nın ihaleye girip, görev alması halinde 6 uçağın bir ay içinde hazır olacağını da vurgulamıştı. Bunlar geçen yılın hikayesi.
Bu sene de THK yetkilileriyle konuştum. Yine görev verilmesi halinde uçakları kısa sürede uçuşa hazırlayabileceklerini söylediler. Ama Orman Bakanlığı bu uçakların ihaleye girmesine bile izin vermedi. Şu an THK çatısı altında yangınlara müdahale eden Rus uçaklarını ise CMC şirketi tedarik edip, getirdi. Bakan diyor ya THK ile kavgamız olsa uçaklarını kullanmayız, aslında kullanılan uçakları CMC’nin ve oradaki hikaye ise daha başka…
Geçen yıldan bu zamana kadar hiç uçmadan yerde yatan THK uçaklarının yeniden havalanması için ciddi bir teknik bakıma, THK Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşçı’nın ifadesiyle 4 milyon dolarlık desteğe ihtiyacı var. Yani geçen yıl uçuş hazır olan 4 uçak için de ciddi teknik bakım desteği yapma zorunluluğu ortaya çıktı.
Ayrıca tüm hava araçları için de durum bundan farklı değil. Türk Hava Yolları'nın salgın sebebiyle uzun süre yerden yatan uçaklarının da yeniden uçuş hazır hale getirilmesi için masraflı, ciddi teknik bakımlardan geçirildiğini hatırlatayım. Elbette bu kadar süre hiç uçmayan, yerde bekleyen uçaklar hemen uçuşa hazır olmaz. Bırakın uçağı, evinizde bir yıl hiç kullanmadan beklettiğiniz bisiklete bile binemezsiniz. THK uçaklarının durumu da aynı.
Ama ve lakin Kılıçdaroğlu, mevzuyu tam anlamamış olacak ki, THK ziyareti sonrası yaptığı açıklamalarda, “İçeride çalışabilir uçak yok mu?” sorusuna “Hayır yok!” cevabını vermiş. Ardından CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel sosyal medyadan “THK’nın uçakları iş görmez yalanına kimse aldanmasın” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da “Hep bir ağızdan söyledikleri yalanlar ufak bir ziyaret sonrası gün yüzüne çıktı” açıklamalarını yaptı.
THK’nın uçakları var, yeter ki zamanında bakım yapılıp hazırlansın. Ancak asıl bakım desteği THK’nın bizatihi kendisine gerekiyor. THK, ‘tüzüğünde yazıyor’ diye de Orman Kanunu’nun üzerine çıkıp yangınlara müdahale edemez. Ayrıca THK’nın asli görevi yangın söndürmek de değildir. Böyle bir görevi de yetkisi de yok. Görev verildiğinde de yangın söndürmeye “bağış topluyor, yardım alıyor” diye bedava gitmiyordu. Orman Bakanlığı’na para karşılığı hem da bazen çok yüksek paralar karşılığı iş yapıyordu. Asıl mesele işte o paraların nereye gittiğidir? Ekranlarda ahkam kesen Hava Kuvvetlerimizin emekli paşaları izah ederse iyi olur.
AK Partili Hamza Dağ’ın da Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını fırsat bile topu taca atmasına gerek yok. Orman Bakanı 3 yıldır orman yangınlarına müdahale için zamanında uçak bulabilecek beceriyi ortaya koysaydı, zaten bu tartışmalarda olmazdı.
Şimdi bir kez daha net söyleyeyim. THK’da uçabilir uçak var. Eksik olan bakımları. İlgi göstermeyen, saf dışı tutan AK Parti’nin Orman Bakanı. İlginçtir, THK Kayyum Heyeti’nin başında da eski bir AK Partili bakan var.
Hasılı ülke toptan yanıyor, haberimiz yok.