Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kokpit ve kabin ekiplerinin yani pilot, host ve hosteslerin, uçaklarda görevleri dışında yolcu olarak seyahatlerini hiç merak ettiniz mi? Meslekleri gereği çok seyahat etmeleri sebebiyle çok tecrübeli yolcu ve bilinçli seyahat severler uçakta neler dikkat ediyorlar? Mesleklerini icra etmek için aldıkları eğitimlerin dışında bir çok ülkeyi, şehri ve havalimanını gezip, görüyor, uçaklarda bir çok hadiseye yakından şahit oluyorlar. Hatta sadece havada değil yerde, havalimanlarında da yolunu bulamayan yolculara bile yardım ediyorlar. Peki bu kabin ekipleri yolcu olduğunda neler yapıyorlar?

        Mesela yolcuların yapıp da onların yapmadığı şeyler neler? Hangi yiyecek içecekleri tercih edip, ikramlardan hangisini çok seviyorlar? Hangi kuralları eksiksiz uyguluyorlar?

        Kabin ekiplerinin yolcu olduğu zaman dikkat ettiği 7 hususu araştırdım. Pilot, host ve hosteslerle görüşerek onların yolculukta dikkat ettiği konuları merak ettim.

        1-Uçakta çıplak ayakla dolaşmıyorlar

        Uçaklarda servis masaları, koltuk kolçakları ve tuvalet muslukları yolcuların en çok temas ettikleri bölgeler olması sebebiyle en çok mikrop barındıran yerler olarak dikkat çekiyor. Bir de ‘Yalın/çıplak ayak sendromu’ var. Servis masası ve koltuk kolçaklarına uzatılan ayaklar bu sendromun kaynağı. Ayrıca uzun uçuşlarda uyumaya odaklanan yolcular yalın ayak veya ayakkabısız olarak her yere temas edebiliyorlar. Uçakta en zor temizlenen yerlerde ayakların temas ettiği tahmin edilen bu bölgeler. Dolayısıyla uçakta yalın ayak gezenler uçak içindeki mikropları her yere taşıyabiliyorlar. Bir de uçakta yalın ayak gezmenin zaman zaman sebep olduğu yaralanma, bilinmeyen kirli, ıslak zeminlerle teması sebebiyle yaşanan tatsız hadiseler var. Kabin ekipleri bu tip hadiselere çok şahit olduklarından, mikrop barındıran yerleri çok iyi bildiklerinden uçakta kesinlikle yalın ayak dolaşmazlar.

        REKLAM

        2-Yanlarında mutlaka atıştırmalık taşırlar

        COVİD-19 döneminde havayolları bir çok alanda tasarrufa gitti. Salgın bitmesine rağmen tasarruf ekonomik getiri sağladığı için bir çok hizmet geri dönmedi. Bu tasarruflardan biri de uçak içindeki menülerde yaşanıyor. Yolcular için daha az ve daha kalitesiz ürünler yükleniyor. Daha vahim olan ise ekiplere yolculardan daha da kötü ikram yüklenmesi. Kısa süre önce SunExpress Havayollarının personel yemeklerinde de benzer sorun olduğu ortaya çıkmıştı. Dolayısıyla uçucu ekipler bu durumları bildikleri için yolcu oldukları zamanda uçak ikramlarını tüketmekten imtina ediyorlar. Yanlarında mutlaka atıştırmalık bulunduruyorlar. Ayrıca ekiplerin bu yiyeceklerden sıkılmış olduklarını da unutmamak lazım. Özellikle 5 saatin üzerindeki uçuşlarda kötü bir yemeğe denk gelme imkanını göz önünde bulunduruyorlar.Bu sebeple kabin bagajlarında sürekli bir atıştırmalık görmek mümkün.

        3-Uçakta asla sıcak su kullanmazlar

        Kabin ekipleri uçakta hiç bir zaman açık su tüketmezler. Kapalı şişelerde veya plastik bardaklardaki suyu tercih ederler. Onları uçağın deposundan gelen suyla yapılan çay ve kahve içerken görmeniz neredeyse imkansızdır. Çünkü uçakta kullanılan suyun depodan geldiğini biliyorlar. Eğer çay veya kahve içeceklerse mutlaka kapalı şişelerdeki suyu kullanırlar. Yabancı medyada ismi açıklanmayan bir kabin memuru kısa süren önce, “Uçaklarda kahve içmeyin. Tuvalet sisteminden geçen su ile aynı. Son zamanlarda suda koli basiline yönelik bir test yapıldı ve testi geçemedi” açıklamasını yapmıştı. Zaman zaman bu ve benzeri haberler de kokpit ve kabin personelini uçağın deposundan gelen suyu kullanmaktan uzak tutuyor.

        REKLAM

        4-Uçuş ekiplerini dikkatle dinlerler

        Bindiğiniz her uçağın modeli aynı olmadığı gibi iç tasarımı da farklıdır. Koltuk arkalarındaki ekranlarda uçuşta yaşanacak bir olumsuzluğu önlemek için emniyet videoları yayınlanır. Bazı uçuşlarda ise kabin personeli sesli anlatıma eşlik eder. Kabin ekipleri emniyet kurallarını kalkıştan önce anlatırlar. Yolcu olarak uçakta bulunan kabin ekipleri de meslektaşlarının uçak içi güvenliğiyle ilgili uyarılarını ve tüm kuralları dikkatlice dinlerler.

        5-Alternatif havalimanı araştırmadan uçmazlar

        Geçtiğimiz yaz dönemi özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa’da yaşanan havalimanları kaosları farklı, yedek havalimanı aramayanlar için kabusa döndü. Uçakları iptal oldu. Yaşanan gecikmelerden mağdur oldular. Havalimanlarında gecelemek zorunda kaldılar. Havalimanı işletmecileri ve personellerle tartışan yolcular oldu. Ancak sıkıntılı durumlar için yedek havalimanı arayanlar bu problemlerden bir nebze de olsa kurtuldular. Kabin ekipleri de bu sorunlarla karşılaşmamak için ikinci veya üçüncü tercih olarak kullanabilecekleri havalimanlarını tespit ederek yolculuğa çıktıklarına şahit olduk. Tecrübeli kabin ekipleri özel uçuşlarında normal zamanlarda bile durumu göz önünde bulundururlar.

        6-Yemek sonrası tuvalete gitmezler

        Kabin ekipleri uçakta seyahat ederken uçuşun her evresini dakikası dakikasına bilirler. Kemeri ne zaman takacaklarını, ayağa hangi zamanda kalkacaklarını, uçağa ne zaman daha rahat binip ineceklerini ve uçakta tuvalete ne zaman gidecekleri gibi inceliklere hakimdirler. Bir kabin memurunu uçakta tuvalet sırasında hiç bir zaman göremezsiniz. Yolcu bile olsalar uçağın her yerine hakimdirler. İkram servisi başlamadan lavaboyu kullanırlar. Genellikle uçuşun bu aşamasında lavabolar boş olur. Yemek sonrasında ise tuvaletlerde yoğunluk yaşanır.

        7- Uçağın ekibine mesleklerini söylerler

        Kokpit ve kabin görevlileri uçağa biner binmez yaptığı işi uçağın görevli ekibine bildirirler. Çünkü uçakta acil bir durum olması durumunda ekiplerin ondan yardım isteyebileceklerini bilmesi önemlidir. Kabin ekiplerinin yardıma ihtiyacı olması halinde onlardan haberdar olması önemlidir. Uçakta herhangi bir sağlık vakası veya doğum gibi hadiselerde en iyi yardımcılardan birisi kabin ekibidir. Aynı eğitimi almış ekipler birbiriyle haberleşerek bu zor durumu ortaklaşa çözebilirler.

        Salgın uçakları daha temiz yaptı!

        Hergün binlerce insanın geçtiği havalimanları, yüzlerce insanın kullandığı aynı uçaklar beraberinde temizlik meselesini tartışmalı hale getiriyordu. COVİD-19’un olumlu olarak hayatımıza kazandırdığı önemli hususlardan birisi temizlik kuralarının sınırlarının daha net çizilmesi olacak. Şu an havalimanları ve uçaklar 2019’a göre daha temiz ve daha sağlıklı denebilir. Kurumlar kadar yolcularda da temizliğe daha fazla dikkat ediyor.

        COVİD-19’dan önce dünyanın en temiz havalimanları ve havayollarını gündeme getirip Türkiye’deki muhataplarına mesaj vermeye çalışırdım. Halen daha Türkiye’den hiçbir havacılık kuruluşu dünyanın en temizleri kategorisinde yer almıyor, ama eskiye oranla çok daha temiz olduklarını söyleyebilirim. Sadece temizlik tarafıyla değil başka alanlarda yaşadığımız süreç hayatımıza bazı şeyler kazandırdı. COVİD-19 ile havacılık sektörünün kazandığı ve kalıcı olan ürünleri araştırdım. Seyahatlerde kalıcı hale gelen ve temizliği, sağlıklı uçuşu bir üst kademeye çeken ürünler şöyle;

        • 1) Havacılık maskeye alıştı

        Aslında maske kullanımı özellikle Asya-Pasifik bölgesinde salgın öncesinde de vardı. Ancak salgın sonrası herkes maske takmaya başladı. Bazıları kalabalık mekanlara, hastaneleri girerken yanında maske bulundurmayı alışkanlık haline getirdi. Şu an havalimanları ve havayollarında maske kullanımını zorunlu değil. Ancak dünyanın dört bir yanında insanlarla biraya geldiğiniz bu mekanlarda maskenin önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Zaten bazı yolcular kendi istekleriyle maske takmaya devam ediyor. Havacılıkta önceden çok fazla görmediğimiz maske kullanımı kalıcı olan unsurlardan biri haline geldi.

        REKLAM
        • 2) Dezenfektansız uçulmuyor

        Önceden seyahatlerde dezenfektan kullanan yolcuların sayısı oldukça azdı. Titiz yolcuların haricinde kimsede bu tarz bir alışkanlık yoktu. Şimdi yolcuların çoğu dezenfektan kullanıyor. Ayrıca havayolları ve havalimanları gerekli görmese dahi bazı noktalarda dezenfektan bulundurmaya devam ediyor. Salgınla hayatımıza giren dezenfektanlar, uçuşlarda kalıcı unsurlardan biri haline gelecek.

        • 3) Sosyal mesafe de kalıcı gibi

        Sosyal mesafe uygulamasının özellikle kaos yaşayan Avrupa ve Kuzey Amerika’da uygulanması, devam etmesi mümkün görünmüyor. Havayolları da sosyal mesafe kuralını kaldıralı çok oldu. Fakat bir çok havalimanındaki restoranlarda, oturma alanlarında kontrol edilemese de özellikle güvenlik, pasaport ve kontuarlarda sosyal mesafe kalıcı hale gelecek. Özellikle COVİD-19 döneminde salgına karşı önlem alan yolcular onlara yaklaşanları uzun yıllar boyunca sert bir şekilde uyaracak ve bu unsur da uzun yıllar havacılık sektöründe kalıcı olacak.

        • 4) Islak mendil

        Uçaklarda verilen hijyen kitleri ve ıslak mendiller uçaklarda kalıcı olmaya devam ediyor. Salgın öncesi bazı yolcuların kullandığı ıslak mendiller COVİD-19’la beraber her yolcu tarafından kullanılmaya başlanmıştı. Salgının azalmasıyla beraber ıslak mendil kullanımlarında ne kadar azalma olsa da uçak içinde ekiplerden bu ürünü talep eden çok sayıda yolcu olduğunu gözlemliyorum.

        • 5) Temassız işlemeler yaygınlaşacak

        Yolcunun güvenlik girişinden uçağa kadar olan süreci en kısa süreye çekmek için şirketler teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor. Hizmete giren her teknolojik gelişme yolcuların hiç bir yere dokunmadan seyahat etmesine katkı sunduğu ve zaman kazandırdığı için sektörde yerleşerek yaygınlaşıyor. Akıllı telefonlar da bu teknolojilerin önemli bir parçasını oluşturuyor. Havalimanları ve havayolları çeşitli uygulamalarla yolcunun her türlü bilgiye hızlı ve güvenli şekilde ulaşmasını sağlıyor. Bilet kontrol ve biniş işlemleri (Check-in) için kiosk sayısı bu dönemde daha arıttırıldı. Pasaport geçişleri biyometrik olarak yapılmaya başlandı ve akıllı kapıların sayısı çoğaltıldı. Havalimanı restoranlarında ve uçak içinde dijital menüler geliştirildi. Gümrüksüz satış/dutyfree mağazalarında temassız işlemlerin sayısı arttı.

        • 6) Robotları daha fazla göreceğiz

        Özellikle Asya-Pasifik bölgesinde kullanılan yol gösterici akıllı robot sistemlerine COVİD- 19’la birlikte temizlik yapan robotlar da eklendi. Havalimanlarında robotlarla temizlik/hijyen dönemi başladı. Artık her hangi salgın bir hastalık dünyayı meşgul etmese bile bu robotlar kalcı olacak ve başka havalimanlarında da yaygınlaşacak. Ayrıca robotik teknolojiler havalimanı güvenlik noktalarında da yaygınlaşıyor. Yolcular bagajlarını güvenlik noktalarından geçirirken eskisi gibi bazı eşyalarını ayrıştırmakla meşgul olmayacak.

        Diğer Yazılar