İşsizlik hızla artıyor
İşsizlik; sosyal dokuyu, dayanışmayı, toplumsal barışı, iç huzuru ve demokratik istikrarı tehdit eden en önemli unsurdur.
Bir ülkede her 5 gençten biri işsizse, her 4 üniversite mezunundan biri işsiz ve umutsuzsa; o ülkede sürdürülebilir demokrasiyi ve sosyal barışı devam ettirmek giderek zorlaşır.
Huzuru, barışı, dayanışmayı, istikrarı sürekli kılmanın en kestirme yolu; işsize iş olanağı yaratmak, aşı olmayana da aş temin etmekten geçer.
Bunun için de üreten, yatırım yapan, ihracatı artıran, istihdam yaratan ve büyüyen bir ekonomiye ihtiyaç var.
Büyüme performansı yüzde 3 olan bir ekonomide işsizlik problemini çözmek olanaklı değildir.
Üstelik; yüzde 3’lük bir büyüme; üretime, yatırıma, ihracata dayanmıyorsa, tüketim ve ithalat kaynaklı “eğreti” bir büyüme ise ne işsizlik sorunu çözülebilir, ne de yoksulluğun önüne geçilebilir.
KAYIT DIŞI ÇALIŞANLAR
İşsizliğin çift haneye çıkmasının temel nedeni; ekonominin yavaşlaması, konut sektöründeki durgunluk, sanayideki daralma, ihracattaki azalma ve Rusya ile yaşanan uçak krizinin turizmde krize yol açmasıdır.
Geldiğimiz noktada yapılması gereken; bir yandan FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı tahribatı onarmaya çalışırken, PKK ve İŞİD terörüyle mücadele ederken, diğer yandan da hükümetin ekonomiyi öncelikli gündem maddesi haline getirmesidir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)nun verilerine göre; Haziran ayında işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.6 puan, bir önceki aya göre de yüzde 0.8 puan artarak yüzde 10.2’ye yükseldi. Böylece Nisan ve Mayıs ayında yüzde 10’un altında olan işsizlik oranı Haziran’da yeniden yüzde 10.2’yle çift haneye çıktı.
İşsiz sayısı da Türkiye genelinde 247 bin kişi artarak 3 milyon 127 bin oldu. Bu dönemde genç işsizlerin oranı da yüzde 1.7 puanlık bir artışla yüzde 19.4’ü buldu. Bunun anlamı; her 4 gençten birinin işsiz olmasıdır.
Öte yandan; istihdam edilenlerin sayısı da 27 milyon 651 bin kişiyle yüzde 47.1 oldu.
Bu arada; istihdam edilenlerin yüzde 20.2’si tarım, yüzde 19.3’ü sanayi, yüzde 7.5’i inşaat, yüzde 53.1’i de hizmet sektöründe yer aldı.
Ayrıca; Haziran ayında herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.6 puan azalarak yüzde 34 oldu.
Böylece; çalışanların yüzde 34’ü kayıt dışı, bu durumda olanların hiçbir sosyal güvenceleri yok.
17 milyon kişinin yoksulluk sınırında yaşam sürdürdüğü, sosyal güveceden yoksun çalışanların oranının yüzde 34 olduğu, işsizlik oranının çift haneli hale geldiği, ekonominin çarklarının da yavaş döndüğü bir ortamda önceliği ekonomiye vermek gerekliliktir.
Sonuç olarak: Unutmayalım ki; her türlü kötülüğün, adaletsizliğin kaynağı, işsizlik ve yoksulluktur.
- Muharrem İnce gerçeği6 yıl önce
- Seçimin galibi kim olacak?6 yıl önce
- Rekabetin güzelliği6 yıl önce
- Konuşan Türkiye6 yıl önce
- Parlamenter sisteme dönüş6 yıl önce
- Ekonomide mucize olmaz6 yıl önce
- İnce rüzgarı6 yıl önce
- Koruncuk Vakfı6 yıl önce
- Sorumluluk yüklenmeli6 yıl önce
- Yaşanacak kent İzmir...6 yıl önce