Yine aynı film
Pazartesi akşamından beri içim içimi yiyor. İzmir’de İzmir’i temsil edebilecek adam yok ya, partilerin aday listeleri yine bir alay ithal isimle doldurulmuş. Bir İzmirli olarak bu durum benim resmen kanıma dokunuyor. AK Parti’nin Binali Yıldırım’ı, CHP’nin de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu kente kaydırmalarını hoş karşılamaya çalışsam da, onların yanında listelere sızanları bir türlü içim almıyor.
Bugüne kadar bu kent için ne emek harcamışlar da ödüllendiriliyorlar anlamak mümkün değil. Bakın bugün İzmir’in siyaset sahnesinde birbirinden değerli o kadar isim varken, tercihlerin benim gözümde “elalem” olanlarla doldurulmasını kabul edemiyorum.
Listeleri eviriyorum, çeviriyorum bu takıntımı yok edecek iyi bir şeyler bulmaya çalışıyorum. Ama yok, yok, yok... Bakın AK Parti Listesi’ne 3 sıradan giren Ceyda Bölünmez Çankırı, daha ilk açıklamasında ne demiş; “İzmir’de yaşayan 400 bin Mardinli’nin sesi olacağım. Onları en iyi şekilde temsil edeceğim...” Anlaşılan İzmir’in nüfusunun 4 milyon küsur olduğundan haberi yok. Veya var da, kalan 3.6 milyon küsur insan onu ilgilendirmiyor.
AYNI HATAYI YAPTILAR
Eski futbolcu Alpay Özalan için hiçbir şey söylemiyorum. Zamanı gelince herkes görecek zaten tercihteki isabeti, İzmir’e katkılarını... Çok merak eden Altaylı arkadaşlarına ve yöneticilerine sorsun, öğrenir. Ya CHP’nin İzmir’e iteklediği isimler? Selin Sayek Böke için başka kent yok muydu?
Daha doğrusu madem bu kadar önemli, kendi memleketinden niye aday değil o zaman? Ama beterin beteri var diye boşuna dememişler.
Milletvekili Tuncay Özkan bu kente huzursuzluktan başka ne verdi ki, 2. dönem yine görevlendirildi.
Kendisini yakından tanımam. Ama tanıyan hangi CHP’liye sorduysam, “bilgisayar virüsü” gibi yanıtını aldım.
Anlaşılan geçen dönem tamamlayamadığı hesaplaşmalarına nokta koymak için yeniden İzmir’i seçti Özkan. AK Parti ve CHP’nin bu tavrı ilk değil. Hatta alışkanlık. Peki ya İYİ Parti’ye ne demeli? Daha ilk seçiminde listelerin en tepelerine yazılar Mehmet Tezkan, Mustafa Kerpişçi, Şengül Hablemitoğlu’nun yerine adam mı yoktu sanki. Onlar aynı hatayı yapmasalar, yarışa belki de bir adım önde başlayacaktı.
