Babel'siz olmaz
Beşiktaş, bu sezon olmadık puan kayıplarıyla geçen haftaya kadar herkesi şaşırtıyordu. Bu durum ‘Türkiye’nin ‘Dream Team’inin acaba bu sezon tadı mı kaçtı?’ sorularını da beraberinde getirdi ister istemez.
10 kişilik Kayserispor’u bile geçemeyince tepkiler, eleştiriler gırla geldi. Şenol Güneş bile oyuncu seçimleri konusunda tepki alınca bir kez daha futbolun nankör bir oyun olduğunu gördük. Sonuçta Beşiktaş da olsa puan verebilirdi. Tıpkı dün haftalardır kazanamayan Yeni Malatyaspor’un, Galatasaray’ı yenmesi gibi. Beşiktaş da orada önemli 2 puan bırakmıştı. Demek ki her an herşey olabiliyor. Şimdi diyeceksiniz karşılarındaki rakibin eti ne, budu ne? Evet doğru, Osmanlıspor bildiğimiz eski Osmanlıspor değil. Çok güç kaybetmişler. Zaten bulundukları yer de güçleriyle orantılı. Beşiktaş’ın hele hele evinde bu takım karşısında aksi bir sonuç alması ancak mucize olurdu.
Buna rağmen Beşiktaş ilk yarım saat bayağı bocaladı. Baskı vardı ama Atiba’nın kafası dışında net pozisyon yoktu. Siyah-Beyazlı formayı giyenler biraz gevşek davransa “Nasıl olsa kazanırız” modunda oynasalardı sürpriz bile olabilirdi. Ama işte burada Beşiktaş ve hocasının farkı devreye girdi. Sonuna kadar kovaladılar ve maçı farklı kopardılar.
Tabii ki Ryan Babel’den ayrı bahsetmek lazım. İlk alındığında Kasımpaşa’daki istikrarsız performansı ister istemez göz önüne geldi. “Nerden çıktı bu Babel?” diyenler bile oldu ama geçen sezondan beri her şeyini ortaya koyan, oynamadığı zaman hücum gücü eksilen bir Beşiktaş’ın ortaya çıkmasına neden olan bir Babel vardı. Dün de tek başına aldı maçı. Hakikaten Babel son yıllarda yapılmış en yararlı transfer. Bu transferin de gelişimi ilginçti. Yönetimin hiç kafasında yokken eski idari direktör Semih Usta getirip önlerine koydu. Üstelik bonservisi olmadan alındı. İşte transfer başarısı diye buna derim.
Babel’den sonra Şenol hocanın doğru tercihleri arasında olan Medel de bugüne kadar ki en üst düzey oyununu oynadı. Birkaç pas hatası dışında çabukluğu ve kademe anlayışı ile mükemmeldi.
Gökhan Gönül’ün de özellikle ofansa yaptığı katkıyı görmezden gelemeyiz. Gerçi dün Siyah-Beyazlılar’da işini yapmayan işçi yoktu ama Talisca’nın tutuk hali sürdü. Şenol hoca sürpiz bir şekilde Cenk’in yerine Negredo’yu oynattı. İspanyol çok çalıştı, güzel de bir gol atarak bunun karşılığını aldı ama devamlılığı olmalı. Belki de hoca Cenk’in devre arasında gitme ihtimalini düşünerek Negredo’yu hazırlıyor olabilir.
Beşiktaş, Galatasaray’ın çelme yediği bir haftada sürprize olanak tanımadı. Hele bir de Başakşehir’in kazandığı, Fenerbahçe’nin de kazanmaya yakın olduğu bir bu hafta sonunda önemli bir 3 puan alarak yarışta en ciddi adayın kendisi olduğunu gösterdi.
