Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı bir süredir özellikle genç kitleyi hedefleyen tarihi atıflarla dolu tanıtım videoları hazırlatıyor.

        Cumhur İttifakı’nın ideolojik perspektifini yansıtan Türk-İslam tarihi senteziyle ve Erdoğan’ın ‘fikri iktidar’ çağrısıyla uyumlu bu doktrinel videoların her biri büyük tartışma yaratıyor.

        Tabii tartışmalar hep aynı noktadan çıkıyor: Mustafa Kemal Atatürk’e atıf var mı? Varsa nasıl ve ne kadar var? Cumhuriyet değerlerine sahip çıkılıyor mu?

        Hatırlayın, bu konuda en büyük eleştiri Malazgirt Zaferi için hazırlanan ‘Kızıl Elma’ klibine yönelik yapılmıştı.

        Geçmişten bugüne Türklerin tarihini anlatan klipte Alparslan vardı, Fatih Sultan Mehmet vardı, Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı ama Atatürk yoktu.

        Gözler 30 Ağustos kutlamalarına çevrilmişti. İHA’larla yapılan ışık gösterisinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi üzerinde ‘Gazi Mustafa Kemal’ silüetinin yükselmesi eleştirilere yanıt olarak yorumlanmıştı.

        Sonra 'Mavi Vatan' klibi gelmişti.

        5 dakikalık videoda Mustafa Kemal Atatürk’ün sadece bir saniyeliğine poster fotoğrafıyla yer alması yine tepki çekmişti.

        Daha bu tartışmaların alevi sönmemişken dün AK Parti Gençlik Kolları 'Sen kimsin?' temalı bir klip yayınladı.

        Yine Türk, İslam ve Osmanlı tarihinin önemli figürlerine atıflarla dolu klipte bu kez Aziz Sancar, Naim Süleymanoğlu gibi isimler de yer alıyor.

        REKLAM

        Mustafa Kemal’in adı geçiyor ama sadece “Aydın’da Mustafa Kemal’e çiftçinin halini anlatan genç Menderes de sensin” cümlesinin içinde...

        Görseller arasında bir Gazi Mustafa Kemal silüeti beliriyor ama metnin geneliyle uyumlu bir şekilde “Sen 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Atatürk'sün” demek yerine “19 Mayıs’ta Samsun’a sen çıktın” sözü tercih edilmiş.

        Yani hem “Atatürk niye yok? Ya da adı neden geçmiyor?” sorularının önüne geçilmiş hem de gençliğe “Sen Atatürk’sün” denilmekten kaçınılmış.

        Ayrıca tüm bu kliplerde Cumhuriyet döneminin devrimci ‘Atatürk’ü yerine Milli Mücadele döneminin“Gazi Mustafa Kemal” silüetlerinin tercih edildiğini de vurgulamak lazım...

        Tüm bunları alt alta koyduğumuzda gayet hesaplı ideolojik bir tarih perspektifi çizildiğini söylemek zor değil.

        Bakalım 29 Ekim için de bir video hazırlanacak mı ve içinde 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet döneminin Atatürk’ü yer alabilecek mi?

        Bu arada CHP Gençlik Kolları, AK Parti Gençlik Kolları’nın hazırlattığı klibi eleştiren tweetleri toplayarak bir karşı video hazırlamış. Kusura bakmasınlar ama sahte hesapların attığı tweetleri arka arkaya yapıştırarak kolaycılığa kaçmışlar.

        Siyaset bir propaganda sanatıdır. Kitleleri doktrinler üzerinden motive etmeyi gerektirir.

        İktidar son 2 ay içinde 4’üncü propaganda videosunu hazırladı. Cumhur İttifakı'nın ‘milli manevi’ değerlerini besleyen, tabanı konsolide eden, dış politikada atılan adımlarla uyumlu bilinçli bir söylem üzerinde çalışıyorlar.

        Muhalefet ise sadece eleştirmekle yetiniyor.

        Klipler, tanıtım videoları yalnızca seçime 2 ay kala akıllarına geliyor.

        Sonra da "Söylem üstünlüğü neden iktidarda?" diye yakınıyorlar...

        Ümit Özdağ'ın iddiaları İYİ Parti'yi nasıl etkiler?

        Ümit Özdağ'ın iddiaları İYİ Parti'yi nasıl etkiler?
        0:00 / 0:00

        Ümit Özdağ milliyetçi taban üzerinde etkili, bir siyasetçi. Üstelik güvenlik uzmanı. İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu hakkındaki 'FETÖ' imasını başka biri ortaya atacak olsa bu kadar etkili olmazdı. Bu nedenle ciddiye alınacaktır.

        Fakat Özdağ’ın bu iddiayı daha önce değil de kurultayda yaşanan tartışmalardan sonra ileri sürmesi bu etki gücünü düşürerek “Acaba intikam almak için mi yaptı?” sorusunu beraberinde getiriyor.

        Zaten dün gerçekleştirdiği ikinci açıklamada “İYİ Parti içerisinde operasyon arayanlar İYİ Parti’nin son 2 kongresinde kirli tezgâhları kurgulayanlara, işbirlikçilerine ve bombanın pimini ilk çekenlere baksınlar” diyerek, “Siz bizi dışarıda bırakarak bombanın pimini çektiniz, ben de patlattım” demiş oluyor.

        Bu arada başta Bülent Turan ve iktidara yakın kanallar İYİ Parti’ye yüklendikçe, olayın etkisi Meral Akşener lehine zayıflıyor ve “Oyumuz yüzde 13-15 bandına çıktığı için bize saldırı düzenleniyor” tezine zemin hazırlıyor.

        Her halükârda İYİ Parti'yi zor günler bekliyor. Akşener güçlü ve kıvrak bir liderlik ortaya koyarak parti içinde çıkan kavgayı daha ilk çıktığında yatıştırmanın, tarafları sakinleştirmenin bir yolunu bulmalıydı. Bunu başaramadığı için ikinci dalga geldi. Toparlanamazsa daha şiddetli depremler görebilir.

        Diğer Yazılar