İktidara ve muhalefete bir iyi bir de kötü haberim var
Sözcü Gazetesi dünkü manşetinde muhalefetin halkın yararına olacağını düşünerek Meclis’e getirdiği fakat Cumhur İttifakı’nın itirazı ile reddedilen kanun tekliflerini sıralamıştı. Liste bir hayli uzun… Gündeme alınmayan 662 teklif arasında Ramazan ve Kurban bayramlarında emeklilere ödenen 1.000 TL bayram ikramiyesinin 1.500 TL'ye çıkarılması, asgari ücretten vergi kesilmemesi, esnafa ait SGK ve vergi borçlarının silinmesi ya da doğalgaz ve elektrik faturalarından alınan yüzde 18'lik KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi gibi direkt vatandaşın cebini etkiyecek öneriler de var.
Muhalefetten ne gelirse gelsin Meclis çoğunluğu avantajı kullanılarak reddedilmesi bir noktadan sonra halkı kızdırabilir. Zira muhalefet hükümeti ekonomi üzerinden eleştirme stratejisine giderek daha fazla ağırlık veriyor.
7 Haziran seçimleri öncesi CHP’nin asgari ücret ve emekli ikramiyesi konusundaki somut önerileri seçim sonuçlarına da yansımış, 1 Kasım seçimlerine giderken AK Parti bu konularda adım atmak durumunda kalmıştı.
Pandeminin ortaya çıkardığı büyük durgunluğun yarattığı rüzgârı iyi değerlendirmek isteyen muhalefet şimdi bir kez daha o stratejiye yöneliyor.
Kılıçdaroğlu’nun 1 milyon apartman görevlisine çağrı yapması, İYİ Partili ve CHP’li siyasetçilerin çıktıkları televizyon programlarında “Vatandaş geçim derdinde, diğer tüm konular suni gündem” diyerek iktidara yüklenmesi, muhalefete doğrudan destek veren gazete ve televizyonların manşetlerinde yoksul kesimin yaşadığı zorluklara büyük alan açması bu stratejinin parçaları…
Tabii muhalefet ekonomideki daralmaları siyasetin merkezine çekmeye çalışsa da gündemi belirleme noktasında tam anlamıyla başarılı olduklarını söyleyemem.
AB izleyici grubunda Türkiye’nin en çok izlenen haber kanalında her gün programlar yapıyoruz. Reyting analizleriyle şunu rahatça ifade edebilirim ki vatandaş, başörtüsü meselesi gibi kimlik siyasetini ilgilendiren konuları da Cumhurbaşkanı adayı konusundaki belirsizlik ya da ittifak dengelerinde değişiklik senaryoları gibi siyasi tartışmaları da son derece ilgiyle takip ediyor. Yani herhangi bir parti “Kuşa bak” dediğinde vatandaş sadece o kuşa bakmıyor…
Bu noktada muhalefete bir iyi bir de kötü haberim var. Ekonomi konusundaki eleştirileriniz hükümeti belli bir noktada sıkıştırıyor. Halkçı bir siyaset tarzı benimsemeniz sempati topluyor fakat buna rağmen seçmenin ciddi bir bölümü hâlâ “Ekonomik sorunları çözerse yine Erdoğan çözer” diyor. İzleyicilerden sıklıkla aldığım yorumların başında “Muhalefetin ekonomi konusunda somut çözüm projesi yok” cümlesi bulunuyor. Zaten kararsız seçmenin direkt muhalefete kaymaması da bunun bir göstergesi…
Hani geçen gün Sayın Kılıçdaroğlu “Muhafazakârlar ve Kürtler nezdinde inandırıcılık sorunumuzu büyük ölçüde aştık” demişti ya, işte ekonomideki sorunları muhalefetin çözebileceğine dair güven sorununu da aşması gerekiyor.
Gelelim iktidar blokuna vereceğim iyi ve kötü haberlere… Muhalefetin dezavantajlı olduğu noktalar sizin için avantaja dönüşüyor. Sağ-muhafazakâr seçmenin sandık tercihlerinde hâlâ en belirleyici faktörler milli-manevi değerler, başörtüsü gibi kazanımlar ve beka meselesi… “Gerekirse kuru soğan yerim ama CHP’ye yine de oy vermem” diyen kemik bir seçmen olduğu aşikâr.
Kötü haber ise muhalefetin muhafazakâr seçmenin hassasiyetleri konusunda geçmişe kıyasla daha akıllı davranması ve buna karşılık iktidarın ekonomi hakkında söylem üstünlüğünü muhalefete kaptırmış olması…
Buna çözüm olarak açıklanan ekonomi ve hukukta reform projesi ise Meclis’ten geçen yasalara endeksli son derece teknik bir adım gibi anlaşılıyor.
Reform kelimesinin kendisi dahi fazlasıyla teorik... Yani “Asgari ücretten vergi alınmasın” gibi somut bir öneri karşısında “Reform yasaları” diyerek kitleleri etkilemeniz zor…
Son olarak bu teorik-teknik tartışmalar konusunda bir uyarı da muhalefete yapayım. Parlamenter sisteme dönüş meselesi en zayıf karnınız. Pratikte nasıl yapacağınız belirsiz, eski sistemden farkını anlattığınız noktalar bile kafa karıştırıyor.
Hani siz iktidarı “Halkın gündemi bu değil” diye eleştiriyorsunuz ya emin olun o halkın gündemi parlamenter sistem de değil…