İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Biden’ın 'soykırım' ifadesini kullanmasına tepki gösterirken “Yapılan telefon görüşmesinde bu niyet işitildiğinde, ahizenin Biden'ın yüzüne kapatılamamış olması, NATO Zirvesi vesilesiyle görüşme beklentisinin sürdürülmesi, iktidarın densiz ve dengesiz ilişkideki acizliğinin ifşasından başka bir şey değildir” demiş.
Bu açıklamasını okuyunca şöyle düşündüm; acaba Erdoğan’ın yerine telefonda konuşan Meral Hanım olsaydı, ABD’nin yeni başkanı ile yaptığı ilk görüşmede “Madem öyle NATO Zirvesi’nde görüşmeyi unut” deyip telefonu Biden’ın yüzüne kapatabilir miydi?
Elbette kapatmazdı. 'Soykırım' ifadesini kullanmasının neden yanlış olacağını anlatırdı. Türkiye’nin tezlerini sıralardı. Olabildiğince soğuk bir tonda konuşurdu. Fakat çat diye telefonu yüzüne kapatmazdı. Kapatamazdı.
Şimdi bir de senaryoyu tersten oynatalım. Farz edelim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden’ı bir güzel azarlayıp telefonu suratına kapattı. ABD ile derin bir krize uyandık. Dolar kuru aldı başını gitti...
O durumda Meral Hanım “Bravo Sayın Cumhurbaşkanı, Biden’a haddini ne iyi bildirmişsiniz” mi derdi yoksa “Bunlar diplomasiden anlamıyor, sadece bağırıp çağırmaktan anlıyor” diyerek dış politikada diyalog çağrısında mı bulunurdu?
Bence ikincisini yapacaktır.
Yani yumurta küfesi iktidarın sırtındayken böyle coşmak çok kolay.
Ver veriştir istediğin kadar; nasıl olsa maliyeti yok...
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.