Yarın birden muhalif olursa şaşmayın
Hepimiz bal gibi biliyoruz ki Tamer Karadağlı’nın Altın Portakal Ödül Töreni'nde yaptığı densizliğin politik görüşleriyle falan ilgisi yoktu.
Ödül vermeye sahneye çıktı. Nihal Yalçın ödülü alıp sonra konuşacağına önce mikrofona yönelince hepi topu 4 dakikacık sabredemeyen Karadağlı önce abuk subuk mimikler yaptı. Sonra da egosunun esiri olup konuşmanın ortasında ödülü uzattı.
Yalçın espriyle karışık tepki gösterince de “Ödülü havaya kaldırarak konuşun diye yaptım” diye durumu toparlamaya çalıştı. Olmadı.
Tepkiler büyüyünce büyük bir karakter zayıflığı göstererek meseleyi siyasi zemine çekti. Milliyetçi vatansever rolüne bürünüp kendisini haklı çıkarmaya çalıştı.
Eğer ki Nihal Yalçın’ın politik görüşlerine samimi olarak karşı olsaydı daha baştan ona ödül vermeyi reddedebilirdi.
Sahnedeki konuşmadan rahatsız olduysa protesto edip inebilirdi.
Oysa meselenin politik görüşle filan ilgisi yoktu, tamamen bir ego meselesiydi.
Gelen linç yağmuruna karşı milliyetçilik şemsiyesinin altına girdi.
Dolayısıyla Karadağlı’ya destek veren siyasetçilerimiz bilmeli ki bu tür samimiyetsiz tipler yarın öbür gün başka bir gaf yaptıklarında kendilerini kurtarmak için birden başmuhalif haline dönüverirler.
Çünkü onlar için siyasi duruş amaç değil araçtır.