İstanbul seçimleri zamanı Ekrem İmamoğlu’nun başına geliyordu. Hesaplı veya hesapsız, halkın içinden birileri ona sataşınca sabredemeyip cevap veriyor, polemiğe giriyordu. İmajı sarsılıyordu haliyle...
Cumhurbaşkanı da ne zaman kendisini eleştiren veya dert yanan bir vatandaşa sert çıksa zararlı çıktı.
Bakın mesela “Ananı da al git” lafı yıllardır hafızalardan silinmiyor.
Şimdi İYİ Parti geçiyor bu sınavdan.
Daha doğrusu geçemiyor çünkü Lütfü Türkkan’ın yaptığı bu örneklerin çok daha kötüsü...
Şehit yakınına ettiği kabul edilemez küfür nedeniyle sadece kendisi değil İYİ Parti de büyük yara aldı.
Bu olaydan bütün siyasetçiler ciddi bir ders çıkarmalı, “En ağır eleştirileri duysam dahi, provokasyon olduğundan şüphelensem dahi öfkeme yenilmeyeceğim, vatandaşa karşı sabırlı ve anlayışlı davranacağım” diye kendilerine söz vermeliler.
Ha bir de içlerinden biri bu hatayı yaptığında partisinin kendisine sahip çıkmasını beklemeden, “Meseleyi lehime çevirebilir miyim?” arayışına girmeden, zaman kaybetmeden çıkıp mertçe özür dilemeli.
Aksi halde hem kendileri hem partileri kaybediyor.
Dün İstanbul Maratonu'nda Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in spor kıyafetleri içinde enerjik adımlarla yürüdüklerini görünce gayri ihtiyari gülümsedim.
Bütün siyasi tartışmalar, kavgalar, pozisyonlar bir tarafa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basketbol oynayan gençleri görünce heveslenip spontane maç yapması da muhalefet liderlerinin maratona katılması da ülkenin gergin atmosferini bir nebze olsun rahatlatıyor.
Takım elbiseyi daha sık çıkarmalı siyasetçilerimiz...
Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu sene Beyoğlu Kültür Yolu Festivali adında yeni bir festival başlattı. AKM’den Galata Port’a, Rahmi Koç Müzesi’nden Dolapdere Arter’e uzanan geniş bir çember içinde Beyoğlu’nun önde gelen 65 sanat kurumu 45 sergi ve 75 konserle katılıyor festivale.
İşte o sergiler içinde benim en çok dikkatimi çeken küratörlüğünü Ali Akay’ın yaptığı Beyoğlu sokaklarına yayılan 'Yaya Sergisi' oldu.
Ayşe Erkmen, Leyla Gediz, Nasan Tur, Güneş Terkol gibi güncel sanatın önemli isimlerinin işlerinden oluşan sergiyi tatlı bir yürüyüş eşliğinde dolaşabilirsiniz.
Sergide biz gazetecileri ilgilendiren bir eser de var.
Medya, toplumsal bilinç ve manipülasyon meselesine odaklanan heykelleriyle tanınan Çinli sanatçı Wang Du, Taksim The Marmara Oteli’nin önüne buruşturulmuş bir New York Times Gazetesi heykeli yerleştirmiş.
Eski Maksim Gazinosu’nun galeriye dönüşen hali Taksim Maksim’deki 'Dönüşüm' sergisinde de Seçkin Pirim, Nancy Atakan, Özlem Günyol-Mustafa Kunt gibi yine son dönemin önde gelen sanatçılarının eserlerini görebilirsiniz.
Beğendiklerimi söyledim ama eleştirim de var.
Açık konuşmak gerekirse ben dijital sergilerden pek hazzetmiyorum. Salona getiremediğiniz konuşmacının hologramını yansıtmak gibi yapay geliyor bana. O nedenle yeni açılan Galata Port’taki dijital Monet sergisine ısınamadım. Gerçek bir Monet sergisi yapmaya bütçeleri yetmiyorsa, farklı bir sanatçıya yönelselerdi keşke...
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali, iyi sanattan ödün vermeden geniş kitlelere ulaşan bir etkinlik olmayı başarmış.
14 Kasım’a kadar devam edecekmiş. Hazır havalar da güzelken kaçırmayın derim.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.