Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme açıklaması epeyce dikkat çekti.

        Gazeteci Şaban Sevinç’in önceki akşam bizim yayında anlattığına göre, CHP içinde “Kiminle niye helalleşiyoruz? Hangi geçmişi kapsayacak?” türünde bir kızgınlığa da neden olmuş.

        Dün yazdığım gibi ben bu helalleşme yolculuğunun daha ziyade CHP’ye yıllardır uzak duran dindar-muhafazakâr kesimi ve bir de Kürtleri kapsayacağını tahmin ediyorum.

        Çemberine kimi alırsa alsın ülkemiz adına olumlu bir adımdır, Kılıçdaroğlu’nun eleştirilmesi değil desteklenmesi gerekir.

        AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, dün bu meseleyi yorumlarken "Helalleşme önemlidir, iyi niyeti gösterir. Ama 28 Şubat döneminde pek çok genç kızın hayatını karartmalarıyla nasıl helalleşecekler?” diye sormuş.

        Bu soru belki bundan 5-10 sene önce çok daha anlamlıydı.

        Oysa geçtiğimiz birkaç yıl boyunca Kılıçdaroğlu her fırsatta bu konuda özeleştiri yaptı.

        Ocak 2020’de gerçekleştirdiği bir konuşmada “Asıl muhafazakâr bizdik, yıllar yılı değişmemek için direndik” diyerek işi espriye bile vurdu.

        Bütün bunlar ne kadar karşılık buldu, CHP gerçekten de 28 Şubat mağdurları başta olmak üzere CHP’nin yıllarca öteki olarak gördüğü kesimlerle tam olarak barışabilir mi bunu bekleyip görmek, Kılıçdaroğlu’nun iyi niyetli hamlesine şans tanımak gerekir.

        REKLAM

        AK Parti keşke bunun imkânsızlığını vurgulamak yerine kendisi de bir helalleşme yolculuğuna çıksa...

        Balyoz kumpası nedeniyle yıllarca haksız yere hapiste yatanlardan...

        FETÖ’cü olmadığı halde iftiraya uğrayıp işini kaybedenlerden...

        AK Partili olmadığı için mülakatlarda elenip hak ettiği işe atanamayanlardan...

        Mezhebi nedeniyle bürokraside önü tıkanan Alevi vatandaşlarımızdan...

        İktidarı eleştirdiği için talimatla kovulan gazetecilerden...

        Yıllardır varsayımlar üzerinden tutuklu yargılanıp hakkındaki AİHM kararı uygulanmayan Osman Kavala’dan...

        AK Partili milletvekiline ceza kestiği için hakarete uğrayan trafik polisinden, halinden şikâyet etti diye azarlanan vatandaşlardan...

        Partizanlık yapmayıp doğru bildiğini söylediği için dışlanan eski AK Partili siyasetçilerden...

        Kısacası son 20 yılda iktidarın mağdur ettiği tüm kesimlerden özür dileseler...

        Aslında Cumhurbaşkanı bunu geçmişte kısmen yapmıştı.

        Alevi açılımı başlatmış, Dersim katliamı için özür dilemiş, 1915 olaylarından ortak acı olarak söz etmiş, 15 Temmuz sonrası FETÖ için "Rabbim de milletim de bizi affetsin” demişti.

        Ne var ki bir zamanlar AK Parti’nin toplumla barışmak için attığı adımlara bugün CHP talip oluyor.

        Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun topluma uzattığı bu zeytin dalını kırmaya çalışmak yerine kendilerinin de şapkayı önlerine alıp düşünmeleri, oylarındaki düşüşün nedenini kalbini kırdıkları kesimlerin çoğalmasında aramaları lazım.

        Diğer Yazılar