Düne kadar muhalif kesimler Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasına pek sıcak bakmıyordu.
Erdoğan ile laf yarıştırabilecek, mücadeleci ve hırslı bir kişilik olarak gördükleri Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını savunanlar çoğunluktaydı.
Özellikle muhalif sanatçılar, oyuncular, yazarlar, kanaat önderleri, kısacası Beyaz Türk entelijansiya için İmamoğlu adeta bir kahramandı.
Sadece mücadeleci kişiliği ile değil temsil ettiği değerler bakımından da alkışlanıyordu.
29 Ekim’i coşkuyla kutlayan, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda vals gösterileri düzenleyen örnek bir Cumhuriyet figürüydü onlar için...
20 yıllık AK Parti döneminde kaybettikleri psikolojik üstünlüğü onun iktidarı ile tekrar kazanacaklarını düşünüyorlardı.
Kim derdi ki bir kare fotoğraf ve arkasından kurulan 4 kelimelik bir cümle ‘kahraman'ı birden gözden düşürecek...
Fazıl Say’dan Gökhan Özoğuz’a, Şahan Gökbakar’dan Sabahat Akkiraz’a muhalif kesimin en ünlü kanaat önderleri İmamoğlu’na cephe alacak...
Aslına bakarsanız birdenbire olmadı.
Bir süredir Mansur Yavaş ile İmamoğlu’nun karakteri arasındaki bariz farklılık kıyaslanıyor, Yavaş’ın sessiz ve çalışkan üslubuna övgüler artıyordu.
Selde tatil, kar fırtınasında balıkçıda yemek gibi örnekler inceden rahatsızlık yaratıyordu.
CHP kulislerinde fısıltıyla da olsa “İmamoğlu sembolik Cumhurbaşkanı olmaz, seçilirse yetkilerini sonuna kadar kullanır, baş edemeyiz” tezi dolaşıyordu.
İşte “Vız gelir tırıs gider” cümlesi bu şüphelerin üstüne gelince etkisi katbekat fazla oldu.
İmamoğlu’nun bugüne kadar avantajı gibi görünen sivri dilli karakterini kendi tabanına da yöneltebileceğini gösterdi.
Sonrasındaki özrü ise çığ gibi büyüyen tepkileri dindirmekte yetersiz kaldı.
Bu krizi doğru yönetememiş olmasının İmamoğlu’na faturası ağır olacak.
Bundan böyle Kılıçdaroğlu “Popstar seçmeyeceğiz” dediğinde destek bulacak.
Meral Akşener “İkinci bir Erdoğan aramıyoruz” dediğinde akla İmamoğlu gelecek.
Mansur Yavaş’ın efendi ve sakin yaklaşımı daha çok takdir görecek.
Ve en önemlisi geçmişte Kılıçdaroğlu’nun aday olmasına mesafeli yaklaşan önemli bir kesim düşüncesini tekrar gözden geçirecek.
İstanbul seçiminde Ekrem Bey'in kampanya direktörlüğünü yapan Necati Özkan'ın tartışma yaratan kitabının adı 'Kahramanın Yolculuğu' idi...
Şimdi o yolculuk zannedilenden erken bitme riski ile karşı karşıya...