Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın Armağan Çağlayan’ın Youtube kanalında yaptığı derin analizler epeyce tartışma yarattı.

        AK Parti’nin gelecek seçimde yüzde 75 oy alacağını iddia etmesinin neden olduğu mizah bir tarafa bir de dış politika krizine neden oldu.

        Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türkiye’ye teslim olduğunu söylemesi üzerine parti sözcüsü Ömer Çelik çıkıp " Beyanları partimizin görüşlerini yansıtmamaktadır” diye bir açıklama yapmak zorunda kaldı.

        Şimdi Özkan’ın grup başkanvekilliği görevinden alınmasına kesin gözüyle bakılıyor. “Parti sözcüsünün açıklamasından sonra devam etmesi mümkün değil” yorumu yapılıyor.

        Aslında bu Cahit Özkan’ın ilk vukuatı değil.

        Daha önce de kraldan çok kralcı açıklamalar yapması parti içinde rahatsızlık yaratıyordu.

        Örneğin HDP’ye kapatma davası açılmasının ardından Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek “HDP hem siyasi hem de hukuken kapanacaktır” demişti.

        Ben o dönem bu sözleri iktidar kurmaylarına sormuş ve tıpkı bugün olduğu gibi “Cahit Özkan’ın açıklaması parti kararını yansıtmıyor” yanıtını almıştım. Bu fikir ayrılığını buradan da yazmıştım.

        Zaten sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil hiçbir AK Partili yetkili kapatmayı savunmadı.

        Konuştuğum isimler o gün de Cahit Özkan’ın bu tarz çıkışlarının içeride pek hoş karşılanmadığını fısıldamışlardı.

        Yani bugün karşılaştığı tepkinin nedeni sadece BAE açıklaması değil, bir birikimin sonucu...

        Göze girmek için hamasi ve abartılı konuşmalar yapan kimi diğer AK Parti milletvekilleri de buradan kendilerine ders çıkarır mı acaba?

        Mansur Yavaş "Ne desem?" diye düşünmüştür

        Mansur Yavaş "Ne desem?" diye düşünmüştür
        0:00 / 0:00

        Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın CHP’li Canan Kaftancıoğlu’na ilişkin destek mesajının gecikmesinin sebebi olarak, Belediye Meclisi toplantısının devam etmesi gösterilmiş.

        Yavaş ve iletişim ekibi söz konusu Kaftancıoğlu olduğu için dikkatli bir mesaj vermek istemiş ve bunun için de uzun uzun düşünmüştür.

        Bugün aynı çatı altında siyaset yapsalar bile Yavaş ve Kaftancıoğlu politik çizgi bakımından birbirine zıt iki kutuptan geliyorlar.

        Yavaş’a oy veren sağ-milliyetçi çizgideki seçmen arasında Kaftancıoğlu’nun tweetlerini hoş karşılamayanların sayısı epeyce fazladır.

        Dolayısıyla Yavaş parti disiplini gereği Kaftancıoğlu’na verilen cezalara tepki gösterirken kendi tabanının hassasiyetlerini de göz önünde tutmak istemiştir.

        Paylaştığı mesaja, “Bir saat adaletle hükmetmek, bin sene ibadet etmekten daha hayırlıdır” hadisiyle başlaması da bu ince ayarı açıkça gösteriyor zaten...

        Elon Musk'ın da kafasına yatmamış

        Elon Musk'ın da kafasına yatmamış
        0:00 / 0:00

        Elon Musk Twitter'ı 44 milyar dolar karşılığında satın almak için verdiği teklifi geçici olarak askıya almış.

        Sebebi Türkiye’de de çok tartışılan spam ve sahte hesaplar.

        Twitter bu ayın başında hesap sayısının 229 milyon ile rekor seviyeye ulaştığını açıklamış ve sahte ya da spam hesapların bu kullanıcıların yüzde 5’inden az olduğunu iddia etmişti.

        Sahte hesapların sayısının az olması sadece etik nedenlerle değil finansal açıdan da önemli çünkü reklam hedef kitlesi gerçek kullanıcılar üzerinden hesaplanıyor.

        İşte bu spam hesapların oranını hesaplama işi uzadığı için Musk anlaşmayı askıya almış.

        Belli ki ‘Yüzde 5’ açıklaması kafasına yatmamış.

        Yatmaması da normal.

        En azından Türkiye özelinde sahte hesapların oranının bırakın yüzde 5’i, yüzde 50’nin bile üzerinde olma olasılığı var.

        Bot hesaplardan her gün onlarca şişirme ‘Trend Topic’ çalışması veya linç girişimine şahit oluyoruz.

        Neredeyse tüm siyasi partiler, popüler siyasetçiler ve PR şirketleri birer trol ordusu besliyor.

        Buna karşılık gerçek etki gücü her geçen gün azalıyor.

        Çok sesliliğin değil öfkenin hakim olduğu, algoritmalar nedeniyle herkesin kendi düşüncesine yakın hesapları takip ettiği sığ bir platforma dönüşüyor.

        Diğer Yazılar