CHP, ABD Büyükelçiliği'nin uyarısına tepki göstermeli
Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezanın ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu cumartesi Bursa’da yapmayı planladıkları mitingi İstanbul’a taşıdıklarını duyurmuştu.
Mitingin yaratacağı olası siyasi etkiler üzerine bir yazı yazmış, “Sert sloganların atıldığı, keskin bir eyleme dönüşürse bunun muhalefete faydadan çok zararı olabilir” demiştim.
Cumhuriyet mitinglerinin, Gezi olaylarının iktidarın işine yarayan sonuçlar doğurduğunu hatırlatmıştım.
Buna karşılık “Uzlaşma dilinin hakim olacağı ve büyük kalabalıkların katılacağı bir organizasyon muhalefete moral üstünlük de kazandırabilir” diye vurgulamıştım.
O yazım üzerine aralarında sanatçı Aylin Aslım’ın da olduğu bir grup muhalif beni sert sözlerle eleştirdi, “uslu muhaliflik” tarifi yapmakla suçladı.
Uslu muhaliflik mi yaparlar yoksa yaramazlığı mı seçerler orası kendi bilecekleri iş.
Fakat öfkelerine yenik düşüp, kendi dar çevrelerinde birbirlerini goygoyladıktan sonra, kararsız seçmeni CHP liderliğinde kurulacak olası bir iktidardan uzaklaştırırlarsa seçimden sonra yine ağlamasınlar.
Elbette bu uyarım CHP’ye destek veren milyonlarca vatandaşımızın en temel demokratik hakkını kullanarak İstanbul mitingine katılma hakkını gölgelemiyor. Aksine isteyen herkes yarın o mitinge gitmeli, taleplerini ve tepkisi özgürce dile getirmeli.
Devletin asli görevi bu önemli mitingin huzur içinde gerçekleştirilebilmesi için üst düzeyde önlem almaktır. Aksini düşünmemizi gerektirecek bir neden de yok zaten.
Hal böyleyken dün ABD Büyükelçiliği’nden yapılan güvenlik uyarısı en hafif deyimiyle densizlikti.
Büyükelçilik, vatandaşlarına eski sokak protestolarını hatırlatarak, “Bu mitingde de göz yaşartıcı bomba plastik mermi gibi önlemlerin alınması kuvvetle muhtemeldir. Öngörülemez olabileceği ve şiddete dönüşebileceği için gösterilerden ve protestolardan kaçının” uyarısı yaptı.
İyi de söz konusu bir sokak eylemi değil ki, ana muhalefet partisinin Maltepe miting alanında düzenleyeceği meşru bir toplantı.
Kusura bakmasınlar ama bu uyarı Türkiye’nin demokratik olgunluk düzeyine ve CHP’nin seçmeniyle buluşma hakkına hakarettir.
Yaptıkları açıklamayı gören tek bir seçmen dahi mitinge gitmeye korkup çekinirse vebali Büyükelçilik üzerinedir.
Son yıllarda güvenlikçi politikaların etkisiyle özgürlük alanı daraltılmış olabilir fakat ülkemizde oldukça canlı ve güçlü bir muhalefet var. Tüm siyasi partiler yıllardır büyük mitingler düzenliyor ve hiç kimsenin burnu kanamıyor.
Bu yersiz açıklamaya en başta CHP yönetimi karşı çıkmalı ve “Seçmenimizi durduk yere endişelendirerek ne yapmaya çalışıyorsunuz?” diye tepki göstermelidir.