Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Çok değil daha bundan birkaç yıl öncesine kadar en saygı duyulan, en gözde mesleklerden biriydi doktorluk.

        Üniversite sınavında en başarılı olan gençlerimiz tıp fakültelerini tercih ediyordu.

        Fakat üst üste yapılan hatalarla en mutsuz meslek grubu haline dönüştürüldü.

        Devlet doktorlarına özel muayenehane açma yasağı, düşük ücret politikası, bitmek bilmeyen nöbetler, günde yüzlerce hasta ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi hasta yakınlarının uyguladığı akılalmaz şiddet…

        Canlarına tak etti, yurtdışında çalışmak üzere ülkeyi terk etmenin yolunu arar oldular.

        Gitme şansı olmayanlar için de durum artık bir yaşam mücadelesine dönüştü.

        Sonunda en kötüsü oldu ve Kardiyoloji Uzmanı Doktor Ekrem Karakaya görev başındayken başından silahla vurularak katledildi.

        Bu feci olay karşısında isyan etmemek mümkün değil çünkü biliyoruz ki göz göre göre yaşandı.

        Son yıllarda sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet vakalarında ciddi oranda artış vardı.

        Defalarca gündem oldu.

        Önlem alınması için bas bas bağırdılar.

        16 Mayıs’ta Sağlıkta Şiddet Yasası Meclis’ten geçirildi ama daha kararın mürekkebi kurumadan bir doktor canından oldu.

        En küçük AVM’ye bile X-Ray cihazları yerleştirilirken, elini kolunu sallayan hastanelere silahla, taşla, sopayla girebildi.

        En küçük sokak protestosuna yüzlerce polisle müdahale eden güvenlik güçleri, hastanelerde ter döken çalışanları korumaktan aciz kaldı.

        Bunlar yetmiyormuş gibi dün bir ayıp daha yaşandı.

        Arkadaşlarının ölümünü protesto etmek için yürümek isteyen doktorlara polisler barikat kurdu, biber gazı sıktı.

        Kadere bakın ki kendi sıktığı biber gazından fenalaşan bir polisi de o doktorlar tedavi etti!

        Gece gündüz demeden en ağır koşullarda çalışarak milyonlarca hastanın derdine derman olan doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız bu muameleyi hak etmiyor.

        Bunca şiddet vakasından sonra hâlâ yeterli güvenlik önlemi alınmıyorsa bunun affedilecek bir tarafı yoktur.

        Bu olay gerçekten bir milat olmalı ve canlarımızı emanet ettiğimiz bu insanların sorunlarına kalıcı çözümler bulunmalı artık.

        Kadir Şeker'in tahliyesi üzerine

        Kadir Şeker'in tahliyesi üzerine
        0:00 / 0:00

        Tamam, dava dosyasının detaylarını bilmeden yargının verdiği kararları eleştirmek doğru değil.

        Tamam, kimi hukukçular Kadir Şeker’in üzerinde sustalı bıçak taşıyor olmasını problemli buluyordu.

        Fakat sonuçta amacı ağlayan bir kadına yardım etmekti.

        Üstelik bu örnek bir olaydı.

        Kadir Şeker vakasından sonra kim şiddete uğrayan bir kadın görse, saldırgana müdahale etmekte tereddüt eder hale gelmişti.

        Dün nihayet tahliye edildi.

        Vicdanlara sığmayan bir yargı kararından kurtulmuş oldu Türkiye.

        Diğer Yazılar