Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün Türkiye’nin yakından tanıdığı eski bir siyasetçi ile sohbet ediyorduk. Konu ister istemez muhalefetin adayının kim olacağına geldi.

        Son dönemde kulislerde konuşulan ‘çılgın’ bir ihtimalden söz etti.

        “Seçim tarihi açıklandığı anda öncülüğünü Ümit Özdağ’ın yapacağı bir grup yüz bin imza toplayarak Mansur Yavaş’ı aday gösterecek. Buna karşılık bir başka grup da yüz bin imza toplayarak Ekrem İmamoğlu’nu aday gösterecek. Tabii bu imza sayıları yüz binle kalmaz, milyonu bulabilir.

        Her ikisinin de iradesi dışında gerçekleşecek bu durum karşısında halkın isteğine rıza göstermek dışında yapacakları pek bir şey kalmayacak.

        O dakikadan sonra 6’lı masadan Kılıçdaroğlu’nun adının çıkıp çıkmamasının bir önemi kalmayacak.

        Seçimde asıl yarış Cumhurbaşkanı Erdoğan ile muhalefet adayı arasında değil, İmamoğlu ve Yavaş arasında geçecek” dedi.

        Bunun gerçekleşme ihtimali zayıf, uçuk bir senaryo olduğunu söylemem üzerine, “Benim öne sürdüğüm bir şey değil. Birileri bunu ciddi ciddi pişiriyor” yorumunu yaptı.

        Aday olmayı gerçekten düşünen ve belediye başkanları tehlikesini parti içinde bertaraf ettiğini zanneden Sayın Kılıçdaroğlu böylesi bir olasılığı da hesaba katıyor mudur acaba?

        ABD'deki gibi belirleyecekseniz hay hay...

        ABD'deki gibi belirleyecekseniz hay hay...
        0:00 / 0:00

        DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan “Ortak adaylık konusunu açmama kararı aldık. Amerika'da bile başkan adayları seçime üç ay kala belirleniyor" demiş.

        Doğru, ABD’de başkan adayları sahiden seçime 3 ay kala kesinleşiyor ama orada iş masa başında siyasi parti liderlerinin iki dudağının arasına bırakılmıyor. Adaylar çok geniş katılımlı bir ön seçimle belirleniyor.

        Kasım’da yapılacak seçimlerden tam 11 ay önce, yani Ocak ayından itibaren hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler aday adaylarıyla halkın karşısına çıkıyor. Tüm eyaletlerde yoklama seçimleri yapılıyor.

        Bu süreçte aynı partiye mensup aday aday adayları televizyon programlarında kozlarını paylaşıyor.

        Sonra Eylül ayı başında partiler kurultay yapıyor. O kurultaylar da canlı yayınlarla halkın takdirine sunuluyor.

        Bütün bu sürecin sonunda en büyük halk desteğini alan isim seçime 3 ay kala net olarak açıklanıyor.

        Madem Sayın Babacan ABD’yi örnek gösteriyor, aday adaylarını şimdiden açıklasınlar. Biz ekranlarda o isimleri karşı karşıya getirelim. Türkiye’nin temel meselelerine yaklaşımlarını ve çözüm önerilerini anlatsınlar. Muhalefet partilerine resmen üye olan tüm vatandaşların katılacağı bir ön seçim yapılsın. Sonuçta kimin adı çıkarsa o aday olsun...

        Diğer Yazılar