Başörtüsü tartışmasında gol atan taraf kim?
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal güvence teklifine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın el yükselterek “Yasa yetmez Anayasal düzenleme yapalım” demesini birileri CHP’nin kendi kalesine atılmış gol olarak yorumluyor.
Katılmıyorum. Gündemi belirleyen CHP, arkadan takip eden iktidar oldu.
"Böyle bir sorun mu var, CHP'nin 25 yıl önce aklı neredeydi?" diyebilirsiniz.
Aradan bunca zaman geçse de, sorun çözülmüş olsa da başörtüsü meselesi siyasi alanda elverişli bir malzeme olmayı sürdürüyordu.
Sekülerler durumun pek farkında değildi ama sahada özellikle muhafazakar kadınlar arasında “Muhalefet iktidara gelirse yine başörtüsünü yasaklayacaklar” kaygısı veya propagandası ciddi ciddi yayılıyordu.
Kılıçdaroğlu iktidarın elinden bu kozu almak, partisi içinde böyle hevesler taşıyanlar varsa onları da sonsuza dek susturmak istedi.
Ana muhalefet partisinin bu hamlesi karşısında AK Parti “Yok böyle bir sorun, biz zaten çözdük” dese geleceğe dönük ithamları boşa düşecekti.
"Hayır" demek yerine el yükselterek Anayasa değişikliği teklifi getirdiler.
Eğer CHP bu konuda mırın kırın etseydi samimiyet testinde bu sefer onlar sınıfta kalırdı.
Nitekim Özgür Özel’in “Her gün Anayasayı çiğneyen bir anlayışla anayasa değiştirecek halimiz yok. Yeni Anayasa, yeni Meclis'in işi olacak" diye yazdığını görünce “Yanlış perspektif” diye düşündüm.
Neyse ki Kılıçdaroğlu Özel gibi davranmadı, yapıcı ve tutarlı bir tavır sergiledi. “Eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa tabii ki Alevi vatandaşlarımız dahil, hak ve özgürlükler konusunda getireceğiniz öneriye her türlü desteği vermeye hazırız'' dedi.
Erdoğan’ın grup konuşmasında CHP’ye sert sözlerle yüklenmesini de eleştirdi. “Türkiye için iyi bir şey yapmaya çalışıyoruz. Senin yasakçı zihniyetine rağmen, özgürlükler getirmeye çalışıyoruz” diyerek gelmekte olan karşı golü kaleye ulaşmadan çıkardı.
Günün sonunda muhalefet mi yoksa iktidar mı daha fazla skor yaptı hesabını bir kenara bırakalım. Gerçek şu ki hak ve özgürlükler konusunda yaşanan bu rekabetten Türkiye kazançlı çıktı.
CHP’nin başörtüsü hamlesine karşı şimdi AK Parti de Cemevleri düzenlemesi getirecek.
Keşke siyasi rekabet hep böyle alanlarda yaşansa… Karşılıklı ithamları bırakıp özgürlükleri genişletmek ve halka daha iyi hizmet etmek için yarışsalar.
Bu arada CHP’nin başörtüsü konusunda geçmiş çizgisini değiştirdiğini görmek kadar, AK Parti’nin yeniden temel hak ve özgürlüklerden bahsettiğini görmek de güzel.
Keşke Alevi açılımıyla kalmayıp, gösteri ve yürüyüş hakkından ifade ve medya özgürlüğüne son yıllarda özlemini çektiğimiz diğer alanlarda da adımlar atsalar.
Gerçi hukukun siyasal intikam aracı olarak kullanıldığını gördükçe, festival yasaklarına her gün yenisi eklendikçe, yakında çıkacak dezenformasyon yasasının sansür potansiyeli taşıdığını sezdikçe pek de umutlanamıyor insan.