Seçime 6 ay kala muhalefetin aşması gereken 3 kritik eşik
Bugün 6’lı masa yeni anayasa teklif metnini açıklıyor. Aslında bu metnin temel ilkeleri üzerinde uzun süre anlaşmışlardı. Şimdi detaylandırıyorlar.
Türkiye’nin demokratikleşmesi adına elbette anayasanın değişmesi gerekiyor ama halkın muhalefetten beklentisi ve önceliği bu mu deseniz cevabın ‘Hayır’ olduğuna şüphe yok.
Seçim için artık en fazla 7 ay kaldı. “En fazla” diyorum çünkü Mayıs’ta yapılması ihtimali de var. Hatta Ali Babacan Mart’ta bir baskın seçim ihtimalinden bile söz etmiş.
Asgari ücrete yapılacak zammın etkisi geçmeden ve Aralık’ta baz etkisiyle düşecek enflasyon yeniden yükselmeden seçim yapılmayı isteyebilir iktidar.
Cumhurbaşkanı’nın yeniden aday olup olamayacağına ilişkin hukuki tartışmalar da bertaraf edilmiş olur.
Her halükarda seçime aylar kaldı ve 6’lı masa için zaman daralıyor.
Açıktan konuşulmasa da bu 6 ayda aşmaları gereken üç kritik eşik var: geçiş süreci protokolü, koalisyon protokolü ve aday...
Sıkça adayı konuşuyoruz ama 6’lı masanın uzlaşmakta en az onun kadar zorluk yaşadığı mesele ilk ikisi...
Geçiş süreci protokolü ile seçim sonrası senaryolar üzerinde anlaşmaya çalışıyorlar. Gösterecekleri aday kazanırsa hangi yetkileri kullanıp hangilerinden feragat edecek? Meclis’te 360 milletvekili çıkarabilirlerse parlamenter sisteme geçiş referandumu ne zaman yapılacak? Cumhurbaşkanı yeni sistemde devam mı edecek yoksa yeniden sandık mı kurulacak? 5 yıl içinde kaç seçim olacak? Meclis’te yeterli çoğunluğu bulamazlarsa mevcut sistemle devam mı edilecek? Bunun gibi kritik konular üzerinde uzunca bir süredir çalışıyorlar ama henüz neticeye varamadılar.
Bu mesele kritik çünkü bu konuda uzlaşı olmazsa DEVA Partisi ittifakta yer almayacağını söylüyor.
Yani ortada henüz kesin bir ittifak yok anlayacağınız.
İkinci kritik eşik ise koalisyon protokolü ve hükûmet programı. Eğer ki geçiş sürecinde anlaşır ve ittifaka dönüşürlerse, seçimi kazanmaları durumunda bakanlıkları ve önemli bürokratik mevkileri aralarında paylaşmaları gerekecek. Muhtemelen asıl kıyamet de orada kopacak. Ekonomi yönetimini Babacan mı devralacak yoksa İYİ Parti kurmayları mı? Bakanlık sayısı eşit mi dağıtılacak yoksa partilerin oy oranına göre mi? Hangi vaatlerle halkın karşısına çıkacaklar? Dış politika, sağlık, eğitim... Temel politikaları neler olacak?
Bu iki zor eşiği aşan bir 6’lı masa aday belirleme işini haydi haydi yapar.
Yani kamuoyunda zannedilenin aksine anlaşamadıkları konu aday meselesinden ibaret değil.