Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İmamoğlu aday gösterilir mi, CHP ve 6’lı masadaki denge savaşları neye evrilir hakikaten öngörmek zor.

        Fakat “İmamoğlu aday gösterildikten sonra ceza alırsa muhalefet adaysız kalır” riskine karşı halk arasında yaygın bir biçimde konuşulan bir çözüm var.

        Özeti şu:

        İmamoğlu’nun yanında muhalefet bir de yedek aday göstermeli.

        Eğer İmamoğlu ceza alırsa o kişi muhalefetin ortak adayı olarak devreye girmeli.

        Ve o yedek aday en baştan “İmamoğlu’nun başına bir şey gelmezse ben seçimden bir gün önce adaylıktan çekileceğim” diye söz vermeli.

        Böylelikle adaysız kalma riski bertaraf edilmiş olur.

        Kulağa çok da çılgın gelmiyor ama bunun da yaratacağı küçük bir mahsur var ki onu bir okurum dillendirmiş.

        “İstetme diye bir yedek lastik var arabalarda. İki aday gösterilse sorun çözülür mü? Çözülür ama bu sefer de cumhurbaşkanını iktidar seçmiş olur” demiş.

        Yani demek istiyor ki eğer yedek aday iktidarın işine daha çok gelirse İmamoğlu yasaklanabilir.

        Fakat günlerdir söylediğimi tekrar edeyim. Seçim sathı mahallinde rakibini hukuk yoluyla diskalifiye etmeye çalışan bir siyasi iradenin kazanma şansı yoktur. Türkiye demokrasisi bu olgunluk düzeyindedir.

        Erdoğan gülümseyerek izliyordur

        Erdoğan gülümseyerek izliyordur
        0:00 / 0:00

        6’lı masa İmamoğlu için miting düzenlediği gün, muhalefeti büyük bir tehlikenin beklediğini dillendirmiştim. “3 gün sonra yine 'Aday kim olacak?' tartışması başlarsa, CHP içinde Kılıçdaroğlu-İmamoğlu kavgası büyürse, masada Akşener-Kılıçdaroğlu rekabeti derinleşirse, bu hava dağılır ve seçim muhalefet için yeniden riske girer” demiştim.

        3 gün bile sürmeden bunların hepsi yaşanmaya başladı.

        Kemal Kılıçdaroğlu “Bu olay aday belirleme sürecini etkilemez, İmamoğlu görevinin başında kalacaktır” diyerek adaylık ısrarını en olmadık zamanda yeniden masaya sürdü.

        Meral Hanım mitingde İmamoğlu’na desteğini açıkça belli etti.

        Büyük bir iletişim hatası yapılarak, mahkeme kararı sonrası Akşener’in İmamoğlu ile kucaklaşma anı basına servis edildi ve o görüntü nedeniyle iktidar cenahının eline büyük bir koz verildi.

        İmamoğlu birden İYİ Partili ilan edildi. CHP Genel Merkezi, Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da olmasını unutup İmamoğlu’nu Akşener ile fazla yakınlaşmakla suçlamaya başladı.

        Kamuoyunda iktidarın yargı üzerindeki tahakkümü konuşulacakken, o kenara bırakılıp "Kılıçdaroğlu'na kumpas mı kuruldu?" tartışması başladı.

        Çünkü İmamoğlu’na yargının verdiği hukuksuz cezanın arkasında yek vücut olup tepki gösterecekleri yerde jet hızıyla birbirlerine düştüler.

        Kusura bakmasınlar ama Erdoğan bu tabloyu gülümseyerek izliyordur.

        Muhalefet bir an önce toparlanmazsa, mağdur oldukları bir meseleyi kendi aleyhlerine çevirmek gibi benzeri görülmemiş bir hataya imza atarak tarihe geçecekler.

        HDP'nin İmamoğlu tavrı neden değişti?

        HDP'nin İmamoğlu tavrı neden değişti?
        0:00 / 0:00

        Ekrem İmamoğlu, HDP oylarının stratejik öneminin farkındaydı. Bu nedenle son iki yılda HDP seçmeninin desteğini yanında hissetmek için epeyce adım attı.

        Diyarbakır’a gitti, HDP’li belediyelere kayyum atanmasını kınadı, Pervin Buldan ile fidan dikti, Demirtaş’ın eşi ile dayanışma gösterdi…

        Bu çabaları büyük ölçüde sonuç verdi, Mansur Yavaş ve Meral Akşener’in adaylığına cepheden karşı çıkan HDP’lilerin İmamoğlu’na destek vereceğine dair bir kanaat oluştu.

        “Muhalefet HDP oylarına talipse ya Kılıçdaroğlu’nu ya da İmamoğlu’nu aday göstermeli” deniyordu.

        Fakat şimdi bu tablo değişmeye başladı.

        Tam da İmamoğlu’nun adaylığının ciddi ciddi konuşulduğu günlerde HDP’den dikkat çekici bir çıkış geldi.

        Halk TV’den İsmail Saymaz, HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde Gültan Kışanak’ı aday göstereceğini yazdı.

        Bir HDP yetkilisinin, Kılıçdaroğlu’nun aday gösterilmesi halinde Kışanak kararını gözden geçirebileceklerini belirterek, “Gereken bütün kolaylıkları gösteririz” dediğini aktardı.

        Bu açıklamanın tek bir anlamı var. Belli ki HDP, dümeni tamamen Kılıçdaroğlu’na kırarak İmamoğlu’nu saf dışı bırakmak istiyor.

        Peki ne oldu da HDP’nin İmamoğlu ile ilgili tavrı değişti?

        Öğrendiğim kadarıyla tek mesele Akşener- İmamoğlu yakınlaşması değilmiş.

        HDP’liler İmamoğlu’nun pragmatik ve tutarsız davrandığını, işine geldiği anda kendilerini satabileceğini düşünüyormuş.

        Hatta “Mansur Yavaş bile daha öngörülebilir” diyorlarmış.

        Yine de tüm bunlara rağmen İmamoğlu ile ilgili tavırlarının Yavaş kadar kati olmadığını zannediyorum.

        Selahattin Demirtaş önümüzdeki günlerde İmamoğlu'nun adaylığına yeşil ışık yakan bir açıklama yaparak iki tarafın arasını bulmaya çalışırsa hiç şaşırmam.

        Nitekim Medyascope'tan Ferit Aslan'ın haberine göre Başak Demirtaş, Dilek İmamoğlu'nu arayarak geçmiş olsun dileklerini iletmiş.

        Gerçi İmamoğlu’nun da işi hiç kolay değil.

        Bir tarafta Akşener, diğer yanda HDP... İkisi de birbirinden hazzetmiyor.

        Daha önce tarafları yakınlaştırmayı denemişti.

        İki yıl önce 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Meral Akşener ile Pervin Buldan'ı aynı tweet içinde kutlayınca yer yerinden oynamıştı.

        Hatta o güne kadar sessiz bir mesafe içinde duran HDP ve İYİ Parti cephesi açıktan kılıçları çekmişti.

        Bakalım İmamoğlu bundan sonra İYİ Parti’yi kızdırmadan, HDP’nin gönlünü almayı başarabilecek mi?

        Diğer Yazılar