Tekere çomak sokan Beşiktaşlılar
Yıldırım Demirören yönetiminin ibra kararının mahkeme tarafından iptal edimesi Beşiktaş’ta ciddi bir gündem maddesi oldu. Özellikle Fikret Orman muhalifleri hemen harekete geçti. Fırsatını yakaladılar ya; hem mevcut başkanı hem eski başkanı yıpratacaklar. Ben de hafta içinde, ortak bir noktada buluşmanın en mantıklı yol olduğunu anlatan bir yazı yazmıştım. Tamamen şahsi fikrim. Bana da saldıran saldırana.
Öncelikle sosyal medyadan sallamayı marifet sananlara soruyorum. Cengiz Sarıkaya ve arkadaşları 7 sene önce bu davayı açarken neredeydiniz? O günlerde bu adamları linç ederlerken siz ne yapıyordunuz? Bugün alkışlıyorsunuz da o günlerde niye kaçıyordunuz? Acaba siz para saymayı biliyor musunuz?
Evet, Demirören döneminde kulübün uğradığı zararlar var. Zaman zaman hepsini kaleme aldım, eleştirdim. Ama adamın yıllardır tahsil etmediği ve artık 100 milyon liranın da üzerine çıkan alacağı da var. Çünkü kendi talep etmese bile bunun yasal faizi var. Ki benim bildiğim kadarıyla açıklanmasa da 40 milyonunu da zaten sildi.
Peki siz ‘Twitter Beşiktaşlıları’nın bugüne dek kulübe kaç liralık katkısı var?
Üstelik dava zaten temyize gidecektir. Demirören tarafı itiraz edip, başka bir dava açacaktır. Altından girip üstünden çıkıp konuyu Fikret Orman’a yıkmaktaki amacınız ne? İşler iyi giderken, takım şampiyonluğa oynarken, ‘stat bitti bitecek’ denirken tekere çomak sokmak mıdır Beşiktaşlılık?
“Demirören’den hesap sorsana” demek de kolay, “Demirören hibe et” demek de. Bu kadar basitse de çıkın mayıs ayında aday olun, hesabı siz sorun.
KAZANAN TRABZONSPOR
Trabzonspor eski başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu görevde kaldığı süre içinde ortamı geren, düşmanlığı körükleyen çok sayıda demece imza attı. Bu süreçte yanlışları çoktu belki ama son kongre öncesi, sırası ve sonrasındaki tavrı alkışa değerdi.
Bu tutumu da beklenenin aksine kongrenin kavgasız, gürültüsüz, son derece seviyeli geçmesini sağladı. Trabzon camiasına yakışan bir kongre oldu. Ve bu kongre bizlere gösterdi ki; Trabzonsporlular kulübüne sahip çıktı. Katılım oranının yüksekliği bunun en net göstergesiydi. Tam 7 bin 395 delege oy kullandı.
Bu rakam çok ciddi bir rakam. Diğer 3 büyüğün son seçimlerini bile solluyor. Fenerbahçe 6 bin 648, Beşiktaş 5 bin 666, Galatasaray ise 3 bin 842 delegenin katılımı ile kongre gerçekleştirdi. Evet, Trabzonlular imajlarının zedelendiğinin artık farkında. Trabzonsporlular bir davanın peşindeler de bundan en fazla zarar gören kesimin Trabzon olduğunun da artık farkındalar. Hukuki platformda sürdürmeleri gereken süreci sahaya yansıtıp hata yaptıklarını da artık görüyorlar.
Ama hepsinden önemlisi zor günlerde kulübü sahiplenmeleri. Sahiplendiler, kulüp uçurumdan döndü. 4. büyük olduklarını hatırladılar. Umarım artık mantıklı bir politika izlerler, futbola da, ülke sporuna da geçmiş yıllarda olduğu gibi renk katarlar.
FEDERASYONDAN JEST
EURO 2016’da çetin bir gruba düştük. Grupta birinci de oluruz dördüncü de. Önemli değil. Önemli olan orada olmamız. Önemli olan bundan böyle bu tür organizasyonların tümünün içinde yer alabilmemiz. Şahsen ben Avrupa Şampiyonası’ndan sadece keyif almaya bakacağım. 2008’de Çekler ve Hırvatlar millilerimizin karşısında neye uğradıklarını şaşırmıştı. Her iki maçı da statta izledim. Müthişti. Yaptık, yine yaparız. Keyif alacağımdan zaten eminim de saha sonuçları da inşallah zevkimize zevk katar.
Federasyon ise EURO 2016 öncesi güzel bir jest yapmış. Tüm eski başkanları şampiyonaya davet etmiş. Kemal Ulusu’yu, Şenes Erzik’i, Özkan Olcay’ı, Abdullah Kiğılı’yı, Haluk Ulusoy’u, Levent Bıçakçı’yı Mahmut Özgener’i ve Mehmet Ali Aydınlar’ı. Mevcut kulüp başkanları da orada olacaktır. Belki de EURO 2016 Türk futbolunda her anlamda milat olur.