Sessizliğe son

Kendimi de içine katarak söylemeliyim ki her fırsatta Futbol Federasyonu yönetimini suçlamaya bayılıyoruz. Belki de işin kolaycılığına kaçıyoruz zaman zaman. Hakem penaltıyı vermez, yan hakem hatalı bayrak kaldırır, kurullar cezayı az verir çok verir, faturayı hep federasyona keseriz. Bu kararların altına imza atan federasyon yöneticileriymişçesine...

Ama hata sadece basında değil. Hatanın büyüğü kendilerinde. Ortaya çıkmıyorlar, konuşmuyorlar. İcraatlarını da anlatmıyorlar, haksız yere suçlandıklarını düşünmelerine rağmen cevap bile vermiyorlar. Kamuoyunu bilgilendirmiyorlar.

Bu görüşümü Yıldırım Demirören ve yöneticileriyle de paylaştım. “Bir hakem bir hata yapmaya görsün. Neredeyse her hafta bir camia üzerimize geliyor. Çünkü bizim camiamız yok” diyorlar.

Son günlerde federasyona yönelik en ciddi ithamlar Rıdvan Dilmen’den geldi örneğin. Federasyon bünyesinde FETÖ’cüler olduğundan, sahte raporlardan bahsetti Rıdvan Hoca. Federasyon yine sessiz kaldı. Ben biraz araştırdım.

15 Temmuz sonrası federasyon, yapabileceği ne varsa yapmış. Sadece ve sadece devletten, devletin istihbaratından alınan bilgiler doğrultusunda hareket edilmiş. O günler için tek güvenilecek kaynağa başvurulmuş. Dilmen’in bahsettiği temsilcinin işine zaten hemen ertesi günü son verilmiş. Federasyon bünyesindeki yapılanmada hala daha bir kaçak varsa da bunun sorumlusu federasyon olamaz.

İşte bu ve benzeri gerçeklerin de basın tarafından bilinmesi, kamuoyuna aktarılması lazım. Bilinsin ve anlatılsın ki tenceredeki yemekten de sadece yiyen değil, pişiren de faydalansın. Sanırım bundan sonra bu derece sessiz kalmayacaklar. 5 yıl sonra farklı adımlar atacaklar gibi.

Beşiktaş’ın stadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Beşiktaş Vodafone Park stadı ile ilgili sözleri çok dikkat çekiciydi. Bilinenin tam tersini söyledi sayın Cumhurbaşkanı. Benim anladığım şu..

Evet arazi devletin.. Evet itfaiye arazisi de kulübe kiralandı... Evet, kültür eski bakanı Ertuğrul Günay’ın Beşiktaşlıları yıllarca “Stat kayıyor” sözleriyle kandırdığı o stat için izinler Cumhurbaşkanı’nın katkılarıyla alındı.. Evet Cumhurbaşkanımız olmasa o stat oraya asla yapılamazdı.. Beşiktaş’ın kullandığı banka kredilerinde de katkısı olabilir.. Evet devlet 50 milyon lira maddi destek de sağladı..

Ancak bunların hiçbiri Beşiktaş’ın 450 milyon liraya mal olan stadı kendi imkanlarıyla yaptığı gerçeğini değiştirmez ki.

Ukrayna’ya dikkat

Ukrayna takımlarının performanslarını bir yazı konusu yapmış, ülke sıralamasında bir üstümüzde bulunan bu ülke ile ilgili Şampiyonlar Ligi ve Avrupa ligi maçlarını çok daha titizlikle takip etmemiz gerektiğine işaret etmiştim. Konumuz yine Ukrayna kulüpleri. Ancak bu kez bahis olayı..

Örneğin Dinamo Kiev. Avrupa Ligi’nde oynadığı iki maçta da ilk yarıları yenik kapattı, maçları kazandı. Bu durum da haliyle bahis dünyasında çok konuşulur oldu.

Dinamo Kiev-Skenderbeu: İlk yarı: 0-1/ Maç skoru: 3-1. Oran: 18.00

Partizan-Dinamo Kiev: İlk yarı: 2-0/ Maç skoru: 2-3. Oran: 18.00

Bir başka Ukrayna temsilcisi Zorya..

İlk maçında zayıf Östersunds’a kendi sahasında 2-0 yenildi, ikinci maçta güçlü İspanyol ekibi Athletic Bilbao’yu deplasmanda devirdi.

Zorya-Östersunds: İlk yarı: 0-1/ Maç skoru: 0-2. Oran: 7.75

A.Bilbao-Zorya: İlk yarı: 0-1/ Maç skoru: 0-1. Oran: 28.00

Futbol bu. Her şey olur. Ama iki Ukrayna ekibinin de Avrupa Ligi’ndeki 4 maçında da eşine sık rastlanmayan bu tip yüksek oranlı skorlar çıkması dikkat çekici.