2100'ü dinledim
Dünyanın en zeki insanları arasında sayılıyor.
Genç arkadaşımız böyle tanıtınca “Bu tanım beni tepiyor” diye itiraz etti.
Nedenini, New York’taki dünyanın en zeki insanları toplantısına kendisiyle birlikte Madonna’nın da çağrılmış olmasını gösterdi.
“Bu yıl Lady Gaga beni listeden atar” diye de espri yaptı.
Kendisini televizyondaki programında tanımış, “Geleceğin Fiziği” ve “Einstein’dan Ötesi” kitaplarını da okumuştum...
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı, dostum Selçuk Pehlivanoğlu, 4’üncüsünü düzenledikleri Eğitim Forumu’na Prof. Dr. Michio Kaku’yu davet ettiğini söyleyince sevindim.
Önceki akşam onuruna verilen yemekte Prof. Dr. Kaku ile yan yana oturup sohbet ettim.
Sakin, vücut aurası ile insanı sarıp ikna etme kabiliyetine ulaşıyor; etkili konuşuyor.
Bazen kelimelerle oynayarak yaramaz çocuk pozisyonunda sempatikleşiyor.
ANKARA SORULARI
Ankaralı gazeteci, gelecek hakkında sağlam öngörülere sahip Prof. Kaku’yu ne sorar?
Vatmanın tatilini trende geçirmesi gibi kâğıt gazete ve politikanın geleceğini sordum.
Çünkü kitaplarında dijital reklamcılık kapsamında medyaya bakmış, gazetenin geleceği konusuna girmemişti; belki de ilk kez konuştu.
“Dijital sistem beraberinde haberi daha ucuza bulmamızı getirdi, ama bu ucuzlama kaliteye de yansıdı, onu da düşürdü” tespitini yaptı.
Gazetecilik için öngörüsünü ise şöyle dile getirdi:
“Gazetenin geleceği haberlerin ustası olmakla olmayacak. İnsanlar bunu sabahları e-mail’lerine baktıklarında yapıyorlar. Gazetenin geleceği bilgeliğin üzerinde olacak; bunlar güvendiğin insanların sana verdiği haberlerin düşünceli analizler olmasıdır. Haberin kendisi sabah kalktığınızda baktığınız basit bir şey olacak.”
İNTERNET HIZLANDIRIYOR
Teknolojiyi üç evreye ayırdığını anımsattım; “Buhar monarşiye; elektrik oligarşiye; bilgisayar demokrasiye denk düşüyor; sonrasında ne geliyor?” dedim.
Gülümsedi, “İnternet herkese, başka dünyalarda farklı hayatların olduğunu da gösterdi” deyip ekledi:
“Ben büyürken diktatörler vardı. Ama kalmadı. Şimdi diktatörce tutum takınırsanız sadece birkaç ay ayakta kalırsınız. Çünkü demokrasinin savaşamayacağı tek şey demokrasidir.”
İki dünya savaşı sonrası bilginin yayılmasının yenisini engellediğini, ama yöresel savaşları durduramadığını belirtti.
Bu bölgedeki savaşa sözü getirip devam etti:
“İngiliz ve Fransızlar dünya savaşı sonrası bölge halklarının görüşünü almadan Sykes-Picot ile sınır çizdi. Yapay uluslar oluşturdu. Şimdi o ülkeler karışık vaziyette. İnternet ise bir yerde var olan sorunu büyüteç gibi daha da büyütüyor. Eğer ülkenin demokrasisinde çöküş başlamışsa internet hızlandırıyor.”
TED’deki dünkü forumda ise 2057 ve 2100 yılını anlattı; bilginin, teknolojinin geleceğinden söz etti.
“Toplu özelleştirme”, insan vücudunun içinde dolaşıp teşhis yapacak robotlardan, her derde koşan Robo-Doc sistemlerden, “entelektüel kapitalizm”den söz etti.
Elektrik kelimesini unutmamız gibi gelecekte de bilgisayar kelimesini unutacağımızı, hasta organımızı mağazadan satın alacağımızı söyledi.
Sunumuyla geleceğin yaşamını hafızamızda canlandırırken, “Eğitim bunların içinde en önemli yere sahip olacak” dedi.
Keyifli olduğu kadar ürkütücüydü...
- Uzun menzilli füzeler yakındakileri etkiledi...25 saniye önce
- İktidar kapışması…1 gün önce
- Gülmek ve ağlamak…4 gün önce
- Kitlelerin hayal gücü…1 hafta önce
- Olayın Olacağı Oda...1 hafta önce
- Mustafa Kemal'i anmak…1 hafta önce
- Kemerlerinizi bağlayın…1 hafta önce
- Utangaç muhafazakarlar yine sol gösterdi sağ yaptı2 hafta önce
- Bu iş mahkemede mi biter?2 hafta önce
- Hangisine oy verirdiniz?2 hafta önce