Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti ziyaretinde atılan temelin çerçevesi de ortaya çıkmaya başladı.

        İki partinin dünkü yönetim toplantılarında liderler fazla detaya girmemekle birlikte, varılan uzlaşının hangi temel üzerine inşa edileceğine yönelik bilgi aktarmış.

        İki partinin yetkililerinin de altını özenle çizdikleri gibi, heyetler arası görüşmede herhangi bir şehir veya aday adı dile getirilmemiş.

        Bununla birlikte iki liderin 45 dakika süren görüşmesinde hangi konuların ele alındığına ilişkin veri kurmaylarda da mevcut değil.

        Durum böyle olmakla birlikte dün her iki partiden gelen yansımalar iş birliğinin bir “çatı ittifakı” yerine, “bölgesel ittifaklar” şeklinde gerçekleşeceği yönünde…

        Yani, tarafların adına “iş birliği” dedikleri ittifak, Türkiye’nin bütününü kapsamayacak, bazı büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle sınırlı olacak.

        Eğer uzlaşı sağlanabiliyorsa, iki partinin uhdesinde olmayan ama bir araya gelinmesi halinde alınabilecek iller de kapsama alınacak.

        Büyükşehirlerde sağlanacak ittifakın yarattığı efektin, diğer illerdeki seçmen üzerindeki etkisinin yüksek olacağına inanılıyor.

        Nitekim, önceki akşamki görüşmede de bu duruma işaret edilmiş, bir araya gelinmesi halinde kazanılabilecek büyükşehirlerin varlığına işaret edilmiş ama paylaşım yoluna gidilmemiş.

        Bu aşamada geçen sandık döneminde yaşanılan olumsuzlukların tekrar etmemesi için yapılması gerekenler konusunda görüş alışverişi yapılmış…

        TEZCAN- AYDIN ÇALIŞMASI

        İki partinin dün yapılan toplantılarından yansıdığına göre bundan böyle süreç liderler tarafından belirlenen iki kurmay tarafından sürdürülecek.

        Bunlar, geçen seçimde de aynı yönde çalışan, dünkü görüşmede de hazır bulunan Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ile İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın…

        İYİ Parti’den yansıyan bilgiye göre Tezcan ve Aydın ilk aşamada 14 büyükşehir üzerinde çalışacak…

        Bunlar; Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Manisa, Bursa, Denizli, Eskişehir, Ordu, Samsun, Muğla, Aydın…

        Bu illerden Aydın, İzmir, Eskişehir’de mevcut büyükşehir belediyeleri CHP’li başkanlar tarafından yönetiliyor.

        Bunlara ilave CHP, Balıkesir Büyükşehir adayı olarak milletvekili Ahmet Akın’ı aday olarak açıkladı.

        Bu durumda geriye 10 il kalıyor; bunlar üzerinde büyükşehir pazarlığının geçmesi bekleniyor.

        ANKARA- ANTALYA

        İYİ Parti kurmaylarından biri ilginç bir yaklaşım sergiledi, bazı illerde uzlaşının kolay sağlanabileceğine vurgu yaptı.

        “Mesela…” deyip ekledi:

        “CHP liderliğinin Ankara’da Mansur Yavaş’ın kendilerinden aday olması talebine karşılık, biz de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için daha önce de aynı görevi yapmış, milletvekilimiz Hasan Subaşı’nın adaylığını talep edebiliriz…”

        Bu talebin resmi görüşmede gündeme gelmemekle birlikte, alt düzeydeki temaslarda dile getirildiğini bildirmekle yetindi…

        “CHP buna evet dedi mi?” soruma ise “Henüz görüşülüyor” yanıtını vermekle kaldı.

        İÇ MUHALEFETİN ETKİSİ

        İki partide önceki gün yapılan görüşme sonrası ittifaka yönelik beklentilerin artmış olmasına karşın içerden yükselen tepkiler de az değil.

        Örneğin İYİ Parti kurmaylarının dünkü toplantısında Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, CHP ile yerelde ittifaka karşı çıkmış.

        “Geçmişte birçok parti varlığını yerel seçimle ispat etti, biz de bu yolu denemeliyiz. CHP ile görünmek bize iyi gelmez” yaklaşımı göstermiş.

        Aslında bu yaklaşım sadece Özdağ’da değil, partinin başka kadrolarında da söz konusu.

        Onlar da seçime tek başına girip, hiçbir yer kazanmasa dahi varlığını göstermesi gerektiğini savunuyor.

        Buna karşın ağırlıklı bölüm, “Birkaç büyükşehir belediyesini almamız bizim varlığımızın daha dinamik hale gelmesini sağlar; o nedenle ittifak kaçınılmaz” görüşünü dile getiriyor.

        Benzer bir sıkıntı CHP’de de yaşanıyor.

        CHP genetik özelliğinden kaynaklansa gerek İYİ Parti ile ittifaka sıcak bakanlar dahi kendi içinde bir daha bölünüyor.

        Bir bölüm “İttifak olsun ama Ankara’da Mansur Yavaş ile olmasın” derken, bir başka grup, “Neden bazı illeri onlara bırakalım ki, ilçe belediyeleri oy oranlarına göre yeterli” yaklaşımını sergiliyor.

        Hatta “Yavaş aday gösterilse bile, Parti Meclisi’nden adının geçmesinin olanaksız” olduğuna vurgu yapılıyor.

        CHP liderlik katında ise Yavaş konusundaki kararlılık devam ediyor…

        ***

        Libya Konferansı’ndan Türkiye neden çekildi?

        Suriye sorununun üçüncü aşamaya geçmesiyle, krizin Doğu Akdeniz’e yayılacağı tezini uzun süredir dile getiriyorum.

        Libya Konferansı da bunu teyit eden en önemli veri…

        Aslında sorun bugünün meselesi de değil…

        Doğu Akdeniz’de hidrokarbon yataklarının paylaşımı üzerine uzun süredir devam eden güçler çatışmasında diplomasi oyununun parçası…

        Libya’da iç savaşın yatışması sonrası, krizin barışçıl yollarla çözümü için geçen yıl, BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame Eylem Planını açıkladı ve 4 aşamalı süreci başlattıklarını duyurdu.

        Bu kapsamda Mayıs’ta krize taraf olanlar Paris’te bir araya geldi ve Aralık 2018’de seçimin gerçekleştirilmesi kararını aldı.

        Ancak içerdeki çatışmaların yeniden yükselmesi bu kararı uygulanabilir olmaktan çıkardı.

        TÜRKİYE’SİZ ZİRVE

        İtalya, Libya göçünden de en çok etkilenmiş ülke olarak adım attı ve Palermo’ya tarafları davet etti.

        Zirveye Libya’ya komşu ülkelerin yanı sıra, Türkiye, Fransa, Rusya, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Mısır’ın da arasında bulunduğu ülkeler ile Libya’daki krizin tarafları davet edildi.

        Ancak, Fransa, Mısır, BAE ve Suudi Arabistan’ın destek verdiği ülkenin bir bölümünü kontrolünde tutan Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter de sürpriz bir şekilde zirvenin yapıldığı Palermo’ya geldi.

        “Amacım zirveye katılmak değil” açıklamasına karşın Halife Hafter, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Rusya Başbakanı Medvedev, İtalya Başbakanı Conte, Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian ve Libya’ya komşu diğer ülkelerin temsilcileriyle “güvenlik zirvesi” gerçekleştirdi.

        İlginç olan tarafların neredeyse hepsi çağrılmasına karşın, Doğu Akdeniz sahasında birlikte hareket eden Türkiye ve Katar’ın da arasında bulunduğu bazı ülkeler davet edilmedi.

        Türkiye de yapılan hareketin Trablus, Zintan, Mistara gibi kentleri elinde tutan Hafler’i meşrulaştırma hareketi olduğunu belirtip, duruma tepki koydu ve Libya Konferansından çekildi.

        Doğu Akdeniz sahasında elde ettiği üstünlüğün elinden alınacağı oyunun parçası olmayacağını gösterdi.

        YENİ ORTAKLIKLAR

        Her ne kadar Suriye sahasında birlikte hareket ediyor olsa da Türkiye ve Rusya, Libya’da farklı kamplarda yer alıyor.

        Rusya bu arenada daha çok Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile birlikte Türkiye’yi dışlayıcı pozisyon sergiliyor.

        Buna karşın Türkiye, Suriye sahasında aykırı düştüğü ABD ve İngiltere ile Libya’da sağlam müttefik davranışı sergiliyor.

        Suriye krizinin üçüncü aşaması sahadaki aktörlerin yeni müttefiklerini yeniden tayin ediyor...

        Türkiye, ABD, İngiltere ve Almanya yakınlaşmasını, Trump’ın Fransa’ya öfke kusmasını, bir de bu gözle okumak gerekiyor…

        Diğer Yazılar