Kriz çözeceklerdi, krizle ayrıldılar
CHP ile İYİ Parti arasında büyükşehirler, hatta illerde kriz aşılmış, bazı ilçelerde ise sorun bir türlü çözülememişti.
Muğla Bodrum’da İYİ Parti adayının CHP listesinden girmesi konusunda uzlaşı sağlanırken, Aydın Efeler’in CHP’de kalması kararlaştırılmıştı.
Antalya Kepez’de benzer bir durum yaşanmış CHP’ye bırakılmıştı.
Ancak Ankara Etimesgut ile Samsun İlkadım ve Bursa Osmangazi ilçelerindeki sorun aşılamamıştı.
İYİ Parti Etimesgut’taki ısrarına gerekçe olarak Genel Başkan Yardımcısı ve müzakereci Koray Aydın direnişini gösterirken, Samsun İlkadım’da da İYİ Parti’ye bırakılan Büyükşehir adayına bağlı olarak belirlenmesi eğilimine girilmişti…
İYİ PARTİ’YE ŞİLE VE TUZLA
İstanbul’da ise Şile ve Tuzla’nın bırakıldığı İYİ Parti buna ilave bir ilçe daha istedi.
Süreç kilitlenmeye doğru yönelince, İYİ Parti Genel Sekreteri Cihan Paçacı önceki gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti…
Krizin çözümü için önerilerini sıralarken, iki liderin akşam yemeğinde buluşması tavsiyesini iletti.
Sonuçta planlama yapıldı ve iki lider sorunu çözmek için akşam yemeğinde buluştu.
Hemen belirteyim ki buluşma iddia edildiği gibi Akşener’in evinde gerçekleşmedi, eşler de katılmadı.
Ağırlıklı bölümü baş başa geçen kriz çözme görüşmesi aktarıldığına göre iki yeni kriz üreterek son buldu.
ÜSKÜDAR’A BEKAROĞLU
İki liderin de kurmaylarına aktardıklarından yansıyan bilgilere göre, Akşener oyunu evinin bulunduğu İstanbul Üsküdar’da kullanacağını anımsattı.
Kılıçdaroğlu bunun üzerine Üsküdar’a CHP milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nu düşündüğünü bildirdi.
Ancak Bekaroğlu konusunda Akşener herhangi bir tepki göstermedi, sadece, “Evimin bulunduğu Üsküdar’da oy kullanacağım, Büyükşehir’de anlaşmamız gereği aday sizden olduğu için kendi partime zaten oy atamıyordum, ama şimdi ilçemde de oy veremeyeceğim” demekle yetindi.
Bunun ötesine geçmedi…
CELAL DOĞAN TEPKİSİ
Asıl kriz ise ardından geldi…
CHP lideri müzakere sonucu İYİ Parti’de kalmasına karar verilen Gaziantep’in yeniden masaya getirilmesini önerdi.
“Araştırmalar her ikimizin kendi adayıyla seçime girmesi halinde seçimi kazanacağımızı gösteriyor” dedi.
Kılıçdaroğlu böyle olması halinde aday olarak geçmişte CHP’de Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı olarak siyaset yapan ancak bir dönem HDP’den milletvekili seçilen Celal Doğan’ı aday yapmayı planladıklarını belirtti.
“Celal Doğan bizden aday olursa kazanır” dedi…
Aktarıldığına göre Akşener, bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın günlerdir ileri sürdüğü “Bunlar terör örgütüyle kol kola, HDP ile ittifak halinde” söylemine güç katacağı kaygısını iletti.
Kılıçdaroğlu’nun “Biz nelerle suçlanmıyoruz ki…” yaklaşımı karşısında da direnişi sürdürdü e Celal Doğan adına kesinlikle karşı olduğunu açık bir ifadeyle dile getirdi.
Akşener, Doğan adının İYİ Parti’ye gelecek milliyetçi oyları da olumsuz yönde etkileyeceğini, sadece Gaziantep ile sınırlı kalmayıp bütün seçimi etkisi altına alacağını belirtmiş.
Anlaşmak için gerçekleşen liderler buluşması da anlaşmaya varılamadan sonuçlanmış.
Beklenti o ki iki lider son kararlarını kurmayları ile yapacakları değerlendirme sonucu bu hafta sonuna kadar yapacakları yeni bir görüşme veya telefonla birbirlerine iletecekler…
***
AYM'de Arslan'a iki rakip çıktı...
Zühtü Arslan’ın seçilmesinin üzerinden tam 4 yıl geçti ve Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanlığı seçim tarihi geldi çattı.
AYM’de yarın ilk turu yapılacak Başkanlık yarışına 3 aday giriyor; adayların özellikleri de yarışı kıran kırana hale getiriyor…
Anayasa Mahkemesi’ndeki dengeler açısından bakıldığında ise yarışın ilk turda bitmesi olasılığı zayıf görünüyor, turlara kalacağa benziyor.
Yarışa katılan üyeler ise mevcut Başkan Zühtü Arslan’ın yanı sıra üyeler Rıdvan Güleç ve Kadir Özkaya…
Daha önce Anayasa Mahkemesi’nde raportör olarak da görev yapan Kadir Özkaya Danıştay kontenjanından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanmıştı.
Rıdvan Güleç ise Sayıştay kontenjanından geldiği için TBMM kontenjanından seçilmiş, ancak Erdoğan da adaylığına desteğini göstermişti.
Gül’ün Anayasa Mahkemesi üyeliğine atadığı Zühtü Arslan ise Erdoğan’ın son andaki desteği ile geçen dönem Başkanlığa seçilmişti.
Yarışı çekişmeli hale getiren ise bunların ötesinde…
PAKSÜT’ÜN YERİNE
Çünkü AYM’nin yeni yasasına göre Başkan seçilmek için üye tam sayısının bir fazlasını almak gerekiyor.
AYM’de Askeri Yargıdan gelen üye Nuri Necipoğlu yaz aylarında yaş süresi dolduğu için ayrıldı; askeri yargıdan gelenler Anayasa gereği AYM üyesi olamayacakları için yerine atama yapılmayacak.
Osman Paksüt de bir süre önce ayrıldı, ancak yerine Cumhurbaşkanı henüz bir ismi atamadı.
15’İN 9’UNU ALMALI
Her ne kadar Paksüt’ün yerine yeni üye seçimi yapılmamış olsa da “üye tam sayısı” 16 olarak 2020’de askeri üye Serdar Özgüldür’ün ayrılmasına kadar devam edecek.
Dolayısıyla görevdeki üye sayısı 15 olsa da Başkan seçilmek için üye tam sayısının yarısı olan 9 üyenin oyunun alınması gerekiyor...
Bu da Başkan seçilecek kişi görevde olan 15’in 9’unun oyu demek…
Yani diğer iki adayın toplamda 7 oy alması durumunda Başkan seçimi gerçekleşmeyecek.
Turlara kalacak…
Bu da sonucun yapılacak turlarda başkan vekillikleri dahil her alanda pazarlık kozlarının yeniden masaya yatırılması anlamına gelecek.
AYM’de ilginç olduğu kadar dikkat çekici bir başkanlık yarışı turlarına tanıklık edilecek.