Paket genişleme yolunda
İnfaz Paketi TBMM’ye sunuldu ancak kapsamı konusunda son nokta konulmadı.
AK Parti ile CHP grup başkanvekilleri dün yeniden bir araya gelerek paketin kapsamının nasıl genişletilebileceğine yönelik görüşmede bulundu.
Bu kapsamda CHP’nin terör örgütü kurucu, lider ve üyeleri hariç tutulmak üzere, “terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, yardım ve propagandasını yapma, bildirisini dağıtma, basın açıklaması sırasında çevresinde bulunma…” veya “düşüncesini açıklama” gibi suçlardan yargılananların da kapsama alınmasını istedi.
AK Parti de daha önceki yaklaşımında benzer bir eğilim gösterdiği için konunun üzerinde bir daha durulmasını kararlaştırdı.
CHP de bu çerçevede paketle ilgili beklentilerini AK Parti’ye iletirken, Grup Başkanvekili Engin Altay da dün bir basın toplantısı düzenleyip taleplerini kamuoyu ile paylaştı.
AK Parti ile CHP bugün tekrar buluşup, hangi konularda kapsam genişletebileceklerine bakacak.
AK Parti aynı zamanda MHP’nin düşüncelerini de alarak esneyebileceği seviyeyi bildirecek.
Gerekirse Anayasa-Adalet Komisyonu’nda bir alt komisyon oluşturulup siyasi ve ahlaki bütün sorumluluğun partilerin ortak üstlenmesi yoluna gidilecek.
BURAYA NASIL GELİNDİ
Bu noktaya gelinmesi de AK Parti ile CHP arasında yaşanan “kamuoyunda tepkiye yol açabilecek bu düzenlemeyi ilk öneren kim olacak?” direnci…
Aktardıklarına göre süreç şöyle işlemiş…
CHP, AK Parti’nin infaz düzenlemesi ile ilgili kendilerini ziyareti sırasında düşünce suçları ile “terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım…” diye başlayan suçların da indirim kapsamına girmesini istemiş.
Grup Başkanvekili Engin Altay’ın da dün ifade ettiği gibi, “Konuşmak mı suç adam öldürmek mi?” yaklaşımı göstermiş.
Mitinge katılmanın, haber yapmanın, bilmeden yardımda bulunmanın istisna içinde tutulmasının doğru olmayacağının altı çizilmiş.
Altay da dünkü açıklamasında bunlara dikkat çekerek aynen şöyle dedi:
“Görüşmeler sonrası kanunun kamu vicdanını kanatmayacağı bir hale gelmesi için elimizden geleni yapacağız. Biz de konuya son derece insani hukuk kuralları içinde yaklaşacağımızın altını çiziyoruz. Askerimize tuzak kuranların, tecavüz edenlerin, uyuşturucu baronlarının affedilmesi kamu vicdanını kanatır. Düşüncesini açıkladığı için insanların cezaevinde tutulması da kamu vicdanını kanatır...”
Pakette yer bulmasını istediği diğer beklentilerini de sıralamış.
AK Parti de yazılı olarak kendilerine iletmelerini istediğinde CHP, “Paketi hazırlayan ve getiren sizsiniz. Bunları pakete koyun biz de muvafakatimizi, desteğimizi açıklayalım” yaklaşımı göstermiş.
AK Parti buna razı olmayınca MHP ile birlikte TBMM’ye sunduğu teklifin içinde CHP’nin olmasını istediği maddelere yer vermemiş.
HEYETLER TEKRAR BULUŞTU
Ancak AK Parti içinden de benzer teklif gelince dün CHP’nin kapısı bir kez daha çalınmış ve karşılıklı olarak hangi maddeler üzerinde uzlaşı sağlanabileceği üzerinde durulmuş.
Öncelikle şunu belirteyim ki terör örgütü kurucusu, lideri ve üyelerinin kesinlikle indirimden yararlandırılmaması, istisna içinde tutulması konusunda iki taraf da hemfikir.
Anlaşmazlık ise terör suçları dışında kalan, “örgüt üyesi olmamakla birlikte yardım, propaganda ve fikir suçlarının” terör mü, düşünceyi açıklamamı yoksa ifade hürriyeti olarak mı ele alınacağı” konusunda...
Bunun nasıl ifade edileceğiyle birlikte, pakete girmesini kimin önereceği konusundaki direnç de TBMM’ye sunulan pakette yer almamasının nedenlerinden biri.
TORBACILAR BAYİ SİSTEMİ GİBİ
AK Parti’nin etkin isminin aktardığına göre gelinen son durum “MHP ile paket üzerindeki çalışmalarında terör ve örgütlü suçlarla ilgili maddelerin tartışmasız şekilde geçmesine” neden olmuş.
Cinsel suçlar, kadına ve çocuğa şiddet ile uyuşturucu ile ilgili maddelerde de benzer şekilde uyum sağlanmış.
MHP, daha önce “torbacı…” diye nitelenen uyuşturucu satıcılarının da istisnadan çıkmasını istemişti.
Ancak görüşmede AK Parti uyuşturucu satışının bayilik sistemi gibi olduğunu anımsatmış.
“Bayilerin açık olması halinde gizli fabrikaların çalışmaya devam edeceğini ve satışın tekrar yükselme eğilimi göstereceğini” belirtince, TCK 188’de yerini bulan satıcılar kapsam dışında kalmış.
Kullanan, ikram eden, içilmesine özel yer sağlayan, kullanma yöntemi hakkında bilgi veren, satın alan, kabul eden, pişmanlık duyup ihbar edenlerin kapsam içine alınması uygun bulunmuş. (TCK 190-191-192-193 *MS)
Meşru müdafaa ile ilgili maddelerdeki düzenleme de bir süre tartışılmış, ancak sonunda uzlaşı zemini yakalanmış.
İLKESEL BAKIŞIMIZ AYNI
MHP ile uzlaşıya varılmasına karşın CHP ile yeniden görüşmenin başlatılmasına ilişkin olarak AK Parti’nin etkin ismi henüz uzlaşı noktasında olmadıklarını, aynı ilkesel bakışı taşıdıklarını belirtti.
CHP ile bugün yapılacak görüşmede MHP’nin de olumlu bakışının yansıyacağı bir uzlaşıyı yakalamayı hedeflediklerini belirtti, ayrıştıkları noktayı şöyle özetledi:
“Osman Kavala’yı tanıyan ile tanımayan kişilerin kutuplaşması gibi bir zemine çekilmemeli. Kavala özgürlük ve güvenliğin hangi iklimini belirleyebilir ki? Meselenin PKK ve FETÖ mensupları tartışmasına doğru iten zeminden de süratle çıkmamız lazım. Özgürlük güvenlik iklimini geliştirecek bir yerde buluşmamız gerekiyor…”
ŞER HAYRA DÖNÜŞSÜN İSTİYORUZ
Nitekim AK Parti’nin dünkü CHP’yi ziyaretinde de konu bu zeminde ele alınmış.
CHP de meseleye hangi kapsamda baktığını açık şekilde koymuş.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, AK Parti ile dünkü görüşmede kendi çözüm önerilerini ilettiklerini açıkladı.
“Amacımız toplum barışına hizmet etmek” diyen Özkoç, AK Parti ile bugün tekrar görüşeceklerini de belirttiği sohbetimizde sözlerini tamamladı:
“Bizim üzerinde durduğumuz düşünceyi açıklamanın suç olmaktan çıkarılması ve infaz indiriminden yararlanması. Amacımız aynı, fayda sağlasın, şer hayra dönüşsün, toplumsal barış oluşsun. Bunda bir uzlaşı sağlayacağımızı umut ediyorum…”
KOMİSYONA KADAR ÇOK SU KALDIRIR
AK Parti ile CHP arasında devam eden görüşmelerde gündeme getirilen “terör örgütüne üye olmamakla birlikte…” diye başlayan cezalarda da infaz indirimi sürelerinin aşağı çekilmesine MHP’de de dün konuştuğum bazı milletvekilleri olumlu baktıklarını bildirdi.
Kaygıları ise kapsamın bir anda elden kaçıp, Rahşan Affı gibi PKK’yı ve FETÖ’yü de içine alması…
Anlaşılan o ki Cuma günü Komisyon’da ele alınması planlanan teklif üzerinde daha çok görüşme yaşanacak; yani bu paket daha çok su kaldırır.
Ayrıca, dün de belirttiğim gibi, bugüne kadar TBMM’ye sunulmuş hiçbir infaz düzenlemesi geldiği gibi çıkmadı…
Unutulmamalı ki işin ucunda bir de son dönem verdiği kararlarla kamuoyunun da beğenisini kazanan Anayasa Mahkemesi var…
İkisi hariç bütün infaz düzenlemelerini eşitlik ilkesinden yola çıkarak genel affa dönüştürdü…
*
Not: Dünkü yazımda sehven TCK 190 ve 193 kapsam dışı demişim; kapsam içinde olduğunu düzeltir, özür dilerim. Uyarısı için de sevgili Avukat Dr. Rezzan Epözdemir’e teşekkür ederim. MS
*
Olmadı hocam şimdi!..
Öyle insanlar vardır ki, hiç karşılaşmamış olmakla birlikte hakkında çok şey bilirsiniz; saygıyla takdir edersiniz.
Sanki her zaman görüştüğünüz yakınınız, öğretmeniniz gibidirler.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Dahiliye Profesörü Cemil Taşçıoğlu da birçok kişi gibi benim için öyle bir isimdi...
Koronavirüse yakalandığını açıkladığında içime bir sızı girmiş, bir an önce iyileşmesi dileklerimi içimden geçirmiştim.
İyileşmesinin hastalığa yakalananlar için umut olacağını düşünmüş, dua etmiştim.
O günkü görüntüsü gözümün önünde...
Bir de oğlu Onur Taşçıoğlu'nun şu cümleleri:
“Kalk ayağa be baba!!! Görmüyor musun bu kadar sevenin var... Daha yetiştireceğin binlerce öğrencin, iyileştireceğin binlerce hastan var. Bizim için o güzel yüzünü tekrar göster bize. Tekrardan o renkli fularlarını tak ve çık karşımıza. Dimdik ve daha güçlü. Sakin pes etme!!!”
Hepimizin sesi olan bu beklentimizi boşa çıkardın, olmadı şimdi be Hocam...
Hak yolun açık, ruhu revan, devrin devran olsun...