Pik görüldü, eğri yatayda... Kararı Mayıs sonu belirler
Bir süredir sosyal yaşama yeniden dönüleceğine ilişkin tarihler veriyor...
Hatta o denli ki başta 65 yaştan AVM’lerin açılma zamanına kadar tam zaman belirtiyor.
Bunlar ne denli gerçekçi?
Toplumunu, umutlandıran bu sözlerinin uygulamaya geçme şansı ne?
Baştan belirteyim, bunların hepsinin olabilmesi için önce Bilim Kurulu bünyesinde oluşturulan ve bir alt komisyon gibi çalışan Halk Sağlığı Kurulu’nun karar vermesi gerekiyor.
Hükümet de bugüne kadar bu kurulların aldığı kararlardan hiç geri adım atmamış bulunuyor.
Halk sağlığı hekimlerinin oluşturduğu alt kurulun dün de toplantısı vardı.
Kurulda ne dün ne de daha önce 65 yaş ve AVM’lere ilişkin alınmış ve belirlenmiş bir tarih var.
SERBESTİ İÇİN BİR TARİH YOK
Bilim Kurulu’nun oluşumundan bu yana bünyesinde yer alan ve uygulamaya konulan birçok kararın alınma sürecinde de içinde bulunan halk sağlığı hekimi, Prof. Dr. Levent Akın’a dün bir daha sordum...
“Bu yönde bir görüşümüz yok” diye söze girip ekledi:
“Mayıs sonuna kadar biraz sabır... Şu aşamada tek uğraşımız ramazanın sağlıklı geçirilmesi için alınacak ek tedbirler ve uyarılar. Ramazanı bir sağlıklı geçirelim, Mayıs sonundaki durumu bir görelim, diğerlerine ancak o tarihte gelebiliriz...”
Prof. Dr. Akın, “Kapatmamız kolaydı, ama şimdi gevşetip açmamız bize daha zor yükümlülük getiriyor” dedi, başta İskandinav ve Japonya örnekleri olmak üzere diğer ülke davranışlarına baktıklarını, sonrasındaki gelişmeleri izlediklerini söyledi.
Toplam vaka sayısında eğrinin düzleşmeye başladığını ancak vaka sayısında düşmenin şu aşamada söz konusu olmadığının da altını çizdi.
BELKİ BAZI KÜÇÜK İŞLETMELER AÇILIR
Şehirlerarası seyahat, 65 yaş üstüne sokak ve AVM’lere giriş yasağı ile ilgili gevşetmeye ilişkin çalışmaların başladığını da belirtti.
Ancak bu konuda çok dikkatli olduklarını da belirtip, “Büyük kitlelerin buluşmasına yol açabilecek gevşetmeler olmayacak” dedi.
Örnek vermesini istediğimde de sıraladı:
“Belki sosyal mesafeyi sağlayabilecek küçük ölçekli restoranlar, gömlek veya pantolon mağazaları, belki erkek berberleri gibi bazı küçük ticarethaneler olabilir... Ama kesinlikle kuaför tarzı yerler söz konusu olamaz. Yayılma hızı iyice düşmeden de zaten bunların olması yeni bir zıplama yaratır. Önlemler iyi gidiyor, yeniden zıplama yaptırmamalı...”
İSTANBUL’DA PİK YAKALANMIŞ GİBİ
İstanbul’da yayılımın kontrol altına girdiğini, bunda 65 üstü ve 20 altı yaşa sokağa çıkma yasağının büyük katkısı olduğunu belirttip devam etti:
“Onların sayesinde bu iyileşmeye ulaşıldı, özellikle 65 yaş üstünün bunda katkısı büyük. Eğer ölüm sayısında Türkiye ciddi bir düşüklük içindeyse bunun nedeni 65 yaşın kurallara ciddi uyumu... Çünkü 65 yaş kararı sonrası bir hafta 10 gün içinde ölüm vakalarında bir haftada ciddi düşme oldu.”
Bu gruplarda yapılacak bir gevşemenin yaratacağı yükselmenin yeniden büyük bir yaraya yol açacağına da vurgu yapıp ekledi:
“Diğer illerimiz için aynı şeyi söylememiz biraz zor ama İstanbul’da gerileme başladı. Anadolu’da bazı illerimizin aksine bir durum var. 81 ilin halk sağlığı başkanı ile toplantı yapıyoruz. Bakan Yardımcımız Prof. Dr. Emine Alp Meşe'nin ikna edici konuşmaları çok katkı verdi, kendisi aynı zamanda enfeksiyon ve mikrobiyoloji uzmanı olunca daha da etkili oluyor...”
Prof. Dr. Akın, ramazan ayında insanların toplu teravih için sitelerinde veya apartmanlarının uygun alanlarında buluşmamasını, hatta evlerde aynı tespih ve seccadenin dahi kullanılmamasını tavsiye etti.
“Haydar Baş’ın ölümünün en önemli nedeni İstanbul’dan gelen sevenlerinin kendisine hastalığı da taşımış olmalarıydı, unutulmasın” anımsatmasını yaptı.
Bu aşamada kedi ve hayvanat bahçesindeki kaplanın hastalığa yakalanmasından yola çıkarak, “Hayvandan da insana tekrar geçer mi?” diye sondum.
“Sanmıyorum, insandan hayvana geçtiği oralarda tespit edildi, tersi veri yok” yanıtını aldım.
O nedenle bir aya kalmadan AVM’lerin açılacağı, 65 yaş üstüne sokağın tekrar serbest bırakılacağı gibi iddiayı dile getirenlere katılmıyor.
Bütün bunlara karar verilmek için de Mayıs sonundaki tabloyu görmelerinin gerektiğine vurgu yapıyor.
Ben de derim ki siz Prof. Dr. Akın’ın sözlerine inanın...
BAZI ŞEHİRLERDE DURUM
Bu konuda Bilim Kurulu üyeleri arasında da görüş birliği var, nitekim Prof. Alpay Azap’ın bakışı da Prof. Dr. Akın’dan farklı değil.
“Buna karar vermesi gerekenler halk sağlığı uzmanları, bizler değiliz” uyarısını baştan koyan Prof. Dr. Azap, en küçük gevşemenin ikinci bir yayılmaya yol açabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Azap’ın dünkü sohbetimizde dikkat çektiği nokta ise toplumda bağışıklık oluşumunun henüz çok yüksek bir seviyeye çıkmamış olması...
Prof. Dr. Azap vaka sayılarına ilişkin de şunları söyledi:
“Türkiye’nin geneline bakıldığında toplam vakada azalma var ama iller bazında alındığında durum biraz daha farklı. Ankara 2-3 hafta geriden İstanbul’u takip ediyor gibi. Diğer bazı illerde de yasaklara fazla dikkat edilmiyor gibi bir manzara var, gevşeme olmamalı. 65 yaş üstü evde sıkıldı biliyoruz, bazıları alışverişini yapmak için AVM’ye gitmek istiyor ama hastalık bunların hepsinin önünde bir durum...”
Prof. Azap sohbetimiz sırasında bir twitter hesabından söz etti ve kendilerindeki veriler ile burada yapılan hesaplamaların benzeştiğine dikkat çekti.
VERİLERDEKİ GÖRÜNTÜ
Matematiksel modellemede hem lojistik hem de SIR yönteminin kullanan @lagaribey isimli sitenin yayınlarına dikkat çekti.
Belirli bir eğilimin yakalandığını, en küçük bir gevşetmenin ikinci bir dalgaya yol açabileceğini belirtip uyarısını da yaptı:
“Her şey yavaş yavaş olmalı. Seyahatte, bazı yerlerin açılmasında olabilir ama ikinci dalgaya neden olmadan...”
Prof. Dr. Alpay Azap’ın verilerini gösterdiği twitter hesabının modellemesi de aslında Türkiye’de iyi bir yöne doğru direksiyon kırıldığını gösteriyor.
MÜCADELENİN ORTAK PAYDASI
Şurası kesin ki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye önemli bir yerde duruyor.
Bu noktaya gelinmesi de bilim ile siyaset aklının bütünleşiyle sağlandı.
Bilim Kurulu’nu oluşturmakla kalmayan siyaset, onların kararlarının hepsine uyup, önerilerini harfiyen yerine getirdi.
Buna bir de iyi yetişmiş sağlık ekibi ve yenilenmiş sağlık merkezleri, hastaneler eklenince Türkiye’nin diğer ülkelerden farkı ortaya çıktı.
Koronavirüs ile mücadele Türkiye’nin yeni ortak paydası haline dönüştü...