Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        COVİD-19 ile ilgili bilinmedik çok şeyin bulunduğu açık; çünkü her yeni durum, yeni bir verinin de elde edilmesini sağlıyor.

        Yakın geçmişe kadar tedavi yönteminde farklılık vardı.

        Sürekli maske kullanımının hastalığı daha sorunlu hale getireceğine inanılıyordu, zaman gösterdi ki maske virüsü engellemenin en kalıcı yolu…

        İlkokulların dün açılan ana ve birinci sınıfları ile ilgili de eldeki veriler yakın zamana kadar farklıydı.

        Emin olabilirsiniz ki bu konuda çok sayıda yurtdışı yayını da takip eden bir kişi olarak öyle biliyordum; çocukların virüsten etkilenmesinin çok daha düşük olduğu düşüncesine sahiptim.

        Her adımda yeni bir şey öğrendiğimde içimdeki endişe de aynı oranda büyüdü.

        Bugün geldiğimiz noktada yayınlar tersini söylüyor, çocukların da aynen büyükler gibi virüsü kapabileceğine işaret ediyor.

        TÜM YAŞ GRUPLARINDA AYNI

        Nitekim dün bu konuda, Covid-19 ile halk sağlığında mücadele açısından en güvendiğim isimler arasında saydığım Prof. Dr. Levent Akın da benzer verilerden söz etti.

        Bilim Kurulu üyesi de olan, bugüne kadar alınan yasaklar ve gevşetmelere ilişkin kurulun etkin isimleri arasında bulunan Prof. Dr. Akın, şu dikkat çeken veriyi paylaştı:

        “Çin ve ABD’de okul çağındaki çocuklarda ilk başta düşüktü. Son dönem ise artıyor. Demek ki grip gibi tüm yaş gruplarında aynı oranda görülüyor. Grip gibi yaşamın bir yerinde olacak, ne zaman duracağına ilişkin de süre belirtmemizin imkanı yok…”

        REKLAM

        Durum böyle ise okulların salgının yaygınlaşmasında etkisi olmayacak mı?

        Prof. Dr. Akın, bir etkisinin olacağını reddetmedi, “Ama beklenildiği kadar olmayacak gibi görünüyor” deyip ekledi:

        “Bütün gözlemlerimiz ve araştırmalarımız gösterdi ki çocuklar maske konusunda çok daha dikkatli. Onlara uygun bir şekilde maskeyi kullanmaları gerektiği, bunun ailesinin sağlığı için de gerekli olduğu anlatıldığında çocuk maskesini kesinlikle çıkarmıyor.”

        “TEDİRGİNLİĞİMİZ SERVİSLERDE…”

        Karşılıklı iki kişinin maskeli olması durumunda bulaşma etkisinin çok düşük kaldığını anımsattı.

        “Tedirginliğimiz ulaşım sırasında sorunla karşılaşacağımız noktasında” dedi ve gerekçesini şöyle anlattı:

        “Sınıfta ve okulda çocukların kontrolü yapılabiliyor. Ama servise bindikleri anda farklı bir tutum alabilirler. Ulaşım sırasında, servislerde bulaşma fazla olabilir. Bunun için oraya daha çok yoğunlaşıyoruz.”

        Durumun nasıl seyrettiğini görmek için de 10 gün izlemek gerektiğini belirtti.

        KIŞ AYINDA KAPANIRIZ…

        Buna göre yeni önlemlerin alınabileceğini söyledi, ki Milli Eğitim Bakanı Selçuk’un dünkü açıklaması da bu yöndeydi.

        Önce bayram, ardından AVM, sonrasında tatil ve toplu taşım, şimdi de okul…

        Her bir adımda biraz daha yükseldi ve bu noktaya geldi.

        Soğukların kendini gösterdiği, güneşin etkisinin azaldığı, iç havalandırmaların gittikçe azalacağı bir sürecin kapısını araladık.

        Dilerim gelecek ayın sonundan itibaren çok daha sıkıntılı bir sürece tanıklık etmeyiz.

        Yoksa bu kez çok daha sıkı kapanırız…

        Bu da hem ruhsal, hem de maddesel; yani hem psikolojik hem de ekonomik olarak yıkım demektir…

        İYİ Parti'nin yeni dokusu reddetti…

        PARTİNİN kuruluşundan beri etkin rol üstlenmiş bir isim, bir yıl önceki kurultayda en çok oyu alırken, bir yıl sonra nasıl liste dışı kalabilir?

        Yani İYİ Parti’nin bir yıl önce Ağustos’ta yapılan olağanüstü kurultayında o günkü delegelerle yapılan seçimde merkez sağdan gelen isimlerin ağırlıklı bölümü Genel İdare Kurulu’na girebilmişti.

        Aradan bir yıl geçti, delege yapısı değişti…

        Önceki gün yapılan olağan kurultayda o gün liste başı olanlar yeni delege yapısıyla liste dışında kaldı…

        Şu savda bulunulabilir, “Merkez sağ belli isimlerden mi oluşuyor? Biz siyasi yelpazenin merkezindeyiz…”

        Ancak unutulmasın ki siyaset çoğu zaman simgelerle yapılır, o simgenin en önemli zenginliği de isimlerdir…

        Bir anda Türkiye’nin yetişmiş en iyi diplomatlarından olan, emekli Büyükelçi Aydın Adnan Sezgin, Ahmet Çelik, Hayrettin Nuhoğlu ve Aylin Cesur’u yedek üyelik seviyesinde bıraktı…

        CHP milletvekilliğini bırakıp kuruluş aşamasında partiye katılan ve önemli işlere imza atan Aytun Çıray, Feridun Bahşi, Behiç Çelik ve yılların siyasetçisi eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Hasan Subaşı’nı da tamamen liste dışına attı.

        DYP KÖKENLİ…

        REKLAM

        Bu bir başka okuma yapma kolaylığını da sağladı, çünkü neredeyse tamamı Akşener gibi DYP’de politika yapmış, merkez siyasetçi…

        Daha önemlisi bu isimlerin hemen hepsinin kurultay sırasında ortada dolaşan bir listede isimleri çizilmesi gerekenler arasında sayılıp, yerlerine yazılması gerekenlere dönük talep de yerine geldiyse örgütlülük en üst düzeyde diye bakılır.

        Sonunda ortaya çıkan duygusal tepkimenin yatıştırılması da zor olur…

        Şurası kesin ki bu gelişmelerden İYİ Parti lideri Meral Akşener ve yakın çevresinin çok bilgisi yok.

        AKŞENER 4 İSİM ÖNERDİ

        Zaten il başkanları ile yaptığı görüşmede Akşener sadece 4 isim vermiş; birisi internet üzerinden kimsenin bilgisi olmadan kaydını yaptıran, görev süresindeki Doğu ve Güneydoğu tespitleri ile dikkat çeken emekli Albay Erdal Sarızeybek, Prof. Dr. Ümit Özlale, Prof. Dr. Bahattin Bahadır Erdem ve Muhammed Emre Haberdar

        Bunun ötesinde verdiği 100’lük anahtar listesinde dikkat edilmesini istediği bir isme rastlanmamış.

        Büyük olasılık içinde merkeze yakın çok isim vardır, ki yukarıda sıralanan 4 isim için de bunlar rahatlıkla söylenebilir.

        Geçmişte ANAP ve DYP kadrolarında bulunanların da listede olduğu ileri sürülebilir.

        Ancak İYİ Parti çok daha milliyetçi görünüme sahip oldu…

        Şimdi çıkış yolu aranıyor…

        GİK’e seçilmemiş olsa da Genel Başkan’ın Başkanlık Divanı’na üç ismi sokma hakkını veren Tüzük Maddesi’nin işletilmesi üzerinde duruluyor.

        Tabii doku uyuşmazlığı bizi dışarı attı diye kırılanlar buna yanaşırsa…

        Diğer Yazılar