"İttifak barajı"
TÜRKİYE uzun yıllar 1980 yönetiminin getirdiği %10 barajı ile boğuştu.
Muhalefetteki her parti kaldıracağı sözünü verdi ama iktidara gelince çabuk unuttu.
Oysa barajın kaldırılması için öyle parlamento sayısının üçte ikisi veya beşte üçü gibi nitelikli çoğunluğa da ihtiyaç yok.
Bir Anayasa maddesi olmadığı için 360 veya referandumsuz değişim için 400 oy da gerekmiyor…
Genel Kurul salonunda toplantı yeter sayısını tutturup, salonda bulunanların bir fazlasının oyunu almak yeterli.
TEK MADDELİK KANUN
Çünkü Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 33’üncü maddesinde bir düzenleme yapmak yeterli.
Bu maddeye bugüne kadar hiç dokunulmadı da değil…
En son 2018’de ittifaklara olanak sağlamak amacıyla düzenlemeye gidildi; ancak baraj hep aynı kaldı.
Kanuna getirilen %10 barajı da 1980 darbesinin getirisi.
“Yönetimde istikrar, temsilde adalet” ilkesiyle 10 Haziran 1983’te getirilen düzenlemedeki amaç TBMM’de çok partinin temsil edilmemesini sağlamaktı.
Böylece parlamentonun daha yönetilebilir olmasının sağlanacağı varsayılıyordu.
Ancak %10 barajı bugüne kadar diğer partiler tarafından kolaylıkla aşıldı.
Oy oranı yüksek parti listesinden giren diğer parti adayları, seçim sonrası bugün de yaşandığı gibi kendi partilerine geçti.
Seçim yaklaşırken konu yeniden Siyasi Partiler ile %10 barajının yer aldığı Milletvekili Seçim Kanunu da dahil diğer seçim kanunlarıyla birlikte tekrar gündemde…
AK Parti bir taslak metin hazırladı ve yakın zamanda MHP’ye sunacağını bildirdi.
MHP’YE HENÜZ GELMEDİ
MHP’nin konuyla ilgili olabilecek tüm taraflarına dün sordum henüz kendilerine bir metin ulaşmamış…
Onlar da bir süre önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın katıldığı televizyon programında yaptığı açıklamanın ötesinde çok fazla veriye sahip olmadıklarını bildirdi.
Yazıcı açıklamasında barajı %5 ile %7 arasında uygulayacaklarını bildirmiş, ittifaklar için de bir baraj getirmeyi planladıklarını söylemişti.
MHP’deki genel beklenti barajın %5’te kalacağı noktasında; buna gerekçe olarak gösterdikleri de bir partinin veya partilerin toplamının Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak için %5 oya sahip olmasını zorunlu kılan kanuni düzenleme.
Yani bir parti tek başına veya aynı Cumhurbaşkanı adayı üzerinde uzlaşan partilerin toplam oy oranı %5’i geçmişse aday gösterebiliyor.
Dolayısıyla doğal baraj zaten burada kendiliğinden oluşuyor.
Ayrıca AB ülkelerinin ağırlıklı bölümünde de baraj %4 ile %5 arasında seyrediyor.
İTTİFAK İÇİNDEKİ TOPLAMA BAKILIR
İttifaka girmek için getirilmek istenen baraj konusunda da başvurdukları yer de %10 barajının yer aldığı Milletvekili Seçim Kanunu’nun meşhur 33. Maddesinde kendini buluyor.
Son 2018 düzenlenmesindeki şu hükme vurgu yapılıyor:
“Seçim ittifakı yapılması halinde, %10’luk barajın hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamı esas alınır ve bu siyasi partiler için ayrıca baraj hesaplaması yapılmaz…”
Yani partilerin toplu olarak seçimde aldıkları oyların toplamının milletvekili çıkarmada geçerli olması gerekiyor.
Eğer baraj %5’e inerse bu da kendiliğinden %5 haline geliyor.
Bunun dışında yeni bir düzenleme öngörülmüyor.
İTTİFAK İLE İTTİFAKA DA BARAJ
Gelelim işin bir diğer yönüne…
Peki, ittifakların ittifakına olanak sağlanabilir mi?
Yani Cumhur veya Millet ittifakları, kendileri dışında oluşmuş, üçüncü bir ittifak ile ittifak yapabilir mi?
Şu ana kadar bunun üzerinde çok durulmamış…
Ancak bunun için de bir kanuni düzenlemenin zorunluluğuna vurgu yapılıyor.
Burada da her bir ittifakın kendi içindeki oy oranının eğer %5 olacaksa bu oranı ya da %7’yi tutturmasının zorunlu hale getirilmesi gerektiğine işaret ediliyor.
DARALTILMIŞ BÖLGEYE SOĞUK
Dar bölge veya daraltılmış bölgeye ilişkin ise MHP ve İYİ Parti’nin çekinceleri var.
Her ikisi de AK Parti’nin getirmeyi planladığını bir süre önce dile getirdiği daraltılmış bölge sistemine olumlu yaklaşmıyor.
Görünen o ki Siyasi Partiler ve seçim kanunları TBMM’ye geldiğinde önemli gelişmelere de tanıklık edilecek…