Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İnsan yaşamında istemeden yapıp, anında pişman olduğu olaylar vardır.

        Benim de başımdan geçti; medeni bir toplumda yaşayan bireyler olarak yapılması gereken ne varsa yapıldı.

        Bir anda öfke kontrolü yapamamanın yarattığı refleksle muhatabını rencide edici bir hareketin faili olarak, muhatabımdan özür diledim.

        Yargıda uzlaşarak helalleştim; medya grubumuzda temsile dair görevlerimden de istifa ettim...

        Kısaca vicdanen ve etik açıdan, kusurlu bir davranışın sahibi olarak yapılması gerekenleri yaptım.

        Belirli bir süre de yazılarıma ara verdim…

        Gazetecilikten başka hiçbir işi olmayan, 43 yılını sadece yazmakla geçiren bir yazar için yazılarından uzak kalmanın ne demek olduğunu biliyorum.

        Bu süreçte tesellim, bireyi olmaktan gurur ve onur duyduğum Türk insanının bağrının ve vicdanının ne denli güçlü olduğunu da bana bir kez daha göstermesiydi.

        Yolda, otobüste, metroda, trende; o kadar çok mesaj ve telefon aldım ki…

        Kimi, “Defalarca özür diledin, buna rağmen hak etmediğin ölçüde küfür ve linçle karşılaştın; bu kadarı da fazla ama…” dedi...

        Bazıları, “Bunlara karşı, ne yanıt verdin, ne dava açtın; hoşgörülü davrandın... Yazılarına başla…” cümleleri ile yaklaştı.

        Ciner Medya Grubu yöneticilerimin, meslektaşlarımın ve arkadaşlarımın bana karşı tutumları, destekleri de en büyük tesellim oldu.

        Bütün bunları bana tanınan ikinci şans olarak görüyorum…

        İkinci şansın üçüncüsü olmadığını da biliyorum.

        Bu bilinçle tekrar merhaba diyorum…

        Zirveden çıkan beş mutabakat

        Zirveden çıkan beş mutabakat
        0:00 / 0:00

        MUHALEFETTEKİ altı partinin cumartesi akşamı yuvarlak masa etrafında, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” hedefiyle bir araya geldiği toplantıdan çıkan en önemli sonuç “Millet İttifakı” adının değişmeden yola devam edilmesi…

        Bununla birlikte aktarıldığına göre 5 önemli başlıkta da uzlaşının sağlanmış.

        Çankaya Belediyesi’nin Ahlatlıbel Sosyal Tesislerinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğindeki buluşmadan çıkan fotoğraf Türk siyasi hayatı açısından önemliydi.

        Bununla birlikte 5 saat 15 dakika devam eden toplantı, ele alınıp üzerinde mutabakat sağlanan başlıklardan tutun, yenilen yemekten, özellikle de tatlının tercihine kadar önemli mesajlar içeriyor.

        Öncelikle oturma düzeninin nasıl olacağı tartışılan konuların başında geliyordu.

        Hatta Cumhur İttifakı’nın da esprili eleştiri konusu yapılmıştı.

        Bu sorun toplantı salonunda Kılıçdaroğlu’nun iki cümlesi ile kendiliğinden aşılmış.

        CENTİLMEN ÇÖZÜMÜ

        Liderler birlikte fotoğraf çekildiği sırada Kılıçdaroğlu ev sahibi olarak merkezde yer almak yerine hoşgörülü bir tutum ile resimde en kenarda kalmayı tercih etmiş.

        Bununla da kalmamış, İYİ Parti lideri Akşener’e dönüp, “İçimizdeki tek kadın olarak oturacağınız yerin tercihini siz yapın” demiş.

        Akşener, oturduktan sonra yaşça büyük olması dolayısıyla SP lideri Karamollaoğlu’ndan da oturacağı yeri seçmesini rica etmiş.

        “Sizler tercihinizi yapın biz de dilediğimiz yere ona göre oturalım” demiş.

        Böylece kimin nerede oturacağı centilmen formülü ile aşılmış.

        Yemek sırasında liderler uzun bir aradan sonra siyasi parti liderlerinin ortak bir hedef uğruna bir araya gelmelerinin önemine vurgu yapmış.

        Sunulan güveç yemeğinin lezzetine de vurgu yapılarak, geçmiş anılara girilmiş.

        Bu ortamı daha da yumuşatmış; bu sırada yapılan espriler de havayı samimi bir hale getirmiş.

        MİLLET İTTİFAKI'NA DEVAM

        Yemek ayva tatlısının yenilmesi ile birlikte sonlanıp, kahve faslına geçildiğinde konular ele alınmaya başlanmış.

        İlk sözü de Akşener almış.

        Millet İttifakı’nın adının değiştirilmesine karşı çıkan kararı hafta içi Başkanlık Divanı’nda alan Akşener, bu konudaki parti yönetiminin görüşünü dile getirmiş.

        “Millet” adının değişmesinin yaratacağı olumsuz etkiden söz etmiş.

        DP lideri Gültekin Uysal da benzer yaklaşım göstermiş ve isim değişikliğinin yaratacağı olumsuzluğa vurgu yapmış.

        Benzer tutumu SP lideri Karamollaoğlu da sergilemiş.

        Dört lider de seçim süreci ve buna ilişkin geçiş döneminin yol haritası belirlenmeden, Seçim ve Siyasi Partiler yasalarında yapılacak değişiklikler görülmeden bugünden ittifakın yol haritasına ilişkin karar almanın yaratacağı olumsuzlukları dile getirmiş.

        Gelecek Partisi lideri Davutoğlu ise bu talebinin gerekçelerini aktarmış.

        Ancak Kılıçdaroğlu da parti yönetiminin bu konudaki tutumunu aktarınca DEVA Partisi Lideri Babacan, “Çoğunluğun kararına katılacağını” belirtmiş.

        İttifakın adının değiştirilmesinin ve yol haritasının belirlenmesinin bu dönem olmaması gerektiğine ilişkin ilk mutabakat böylece sağlanmış.

        Millet İttifakı'nın genişlemesi yeni üyelerin katılımı ve adının değiştirilmesine ilişkin konunun daha sonra ele alınması üzerinde görüş birliğine varılmış.

        İşbirliğinin bu şekliyle devamına ve konunun, ileride ele alınmasına karar verilmiş.

        GEÇİŞ SÜRECİNİN ÖMRÜ

        İkinci mutabakat geçiş sürecinin ömrüne ilişkin olmuş.

        DEVA lideri Babacan’ın iktidara gelmeleri halinde seçilecek Cumhurbaşkanı’nın süresinin en az 5 yıl olması gerektiğine ilişkin önerisi de ele alınmış.

        Babacan bu konudaki görüşlerini dile getirmiş.

        Ancak bunun iktidar bileşenleri tarafından aleyhte kullanıldığına da vurgu yapmış ve tartışmadan uzak tutulması gerektiğine ilişkin diğer liderlerin görüşlerine katıldığını belirtmiş.

        Cumhurbaşkanı adayı konusu hiç açılmazken, bu konuların seçim dönemi gelmeden ele alınmaması üzerinde mutabakat sağlanmış.

        Liderlerin hemen hepsi iktidar bileşenlerinin özellikle kimin aday olacağı konusunu sürekli kaşıyarak oluşan iş birliğini bozmayı hedeflediğine yönelik görüş 6 lider tarafından da dile getirilmiş.

        Geçiş sürecine ilişkin dosya, üzerinde çalışılıp daha sonra masaya getirilecek konu olarak gelecek zamana bırakılmış.

        28 ŞUBAT’IN NEDENİ?

        Toplantıda uzun süredir 6 partinin temsilcilerinin üzerinde çalıştığı parlamenter sisteme ilişkin hazırlık metni de masaya yatırılmış.

        Liderler hazırlanan dosyaya bir iki cümle veya kelime ekleme dışında olumlu bakmış.

        Hazırlığın, sivil toplum, meslek kuruluşları, sendikalar ve baroların da katılımı ile açıklanmasına ilişkin takvim konuşulurken CHP lideri, 7 Mart Pazartesi gününü önermiş.

        Buna DP lideri Uysal,Ne kadar erken yaparsak kamuoyu algısını o denli diri tutarız” diyerek Şubat sonunu önermiş.

        Salı ve Çarşamba günleri partilerin TBMM Grup toplantıları da düşünülerek 28 Şubat pazartesi önerisi gelmiş.

        Bu yapılırken hiçbir lider 28 Şubat sürecine yönelik yaklaşım göstermemiş, bu konu ilk akla gelen mesele de olmamış.

        Bildirinin yayınlanması sonrasında bu konuda sosyal medyadan gelen yaklaşımlar üzerine farkına varılmış.

        ÖNCELİK VATANDAŞIN SORUNU

        Toplantıda üzerinde en çok durulan 6 partinin iş birliğinin hangi ilkeler üzerinde yürüyeceği ve özellikle ekonomi alanında vatandaşın ve Türkiye’nin sorunlarının çözümü üzerinde olmuş.

        İYİ Parti lideri Akşener, vatandaşın sorunlarının çözümüne odaklı açıklamalara yönelmeleri gerektiğinin altını çizmiş.

        Milletin kendilerinden çözüm önerileri beklediğini, ancak iktidar bileşenlerinin Millet İttifakı içinde sanki sorun varmış gibi göstererek yapılan çabaları gölgelemeye çalıştığına vurgu yapmış.

        Liderler, parlamenter sisteme geçiş sürecine ilişkin hukukçulardan oluşan komisyonunun çalışması gibi, diğer komisyonların da acilen devreye alınmasına karar verilmiş.

        Bu kapsamda öncelik ekonomi olmak üzere 6 partinin komisyonlara acilen isim bildirmesi konusunda mutabakata varılmış.

        BİLDİRİYE EKLENEN CÜMLE

        Liderlerin toplantısı sonunda partilerin hukukçu kurmaylarının oluşturduğu komisyon tarafından hazırlanan bildiri de gündeme gelmiş.

        Liderler bildiriyi daha önce gördüklerini ve onay verdiklerini belirtmiş.

        Bu aşamada Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, son paragrafa, “Bundan sonra da işbirliği alanlarını genişleterek sürdürmekte kararlıyız” cümlesinin eklenmesini önermiş.

        Liderler öneriye olumlu yaklaşmış ve cümle şu hale gelmiş:

        Bugün burada milletimiz adına ‘Yarının Türkiyesi’ni inşa etmek için önemli bir adım attık. Bundan sonra da iş birliği alanlarını genişleterek sürdürmekte kararlıyız…”

        Liderler saat gece yarısını geçtikten sonra vedalaşırken, sürekli irtibatta kalmak, karşılıklı ziyaretlere devam etmek ve 28 Şubat günü buluşmak üzere memnun ayrılmış…

        Diğer Yazılar