CUMHUR İttifakı bileşenlerinin TBMM’ye sunduğu kanun teklifi beş önemli değişikliği getiriyor.
Bunlardan ilki tabu gibi görünen meşhur Milletvekili Seçim Kanunu’nun 67’nci maddesine sonunda dokunulması.
Son 40 yıldır değiştirilemez gibi davranılan %10 ülke barajını değiştirme iradesini ortaya koyması; barajı %7’ye indirmesi…
İkincisi partilerin TBMM’de grup kurarak seçime katılma hakkının ortadan kaldırılması.
Üçüncüsü seçim kurulu başkanlarının, o ildeki veya ilçedeki en kıdemli hakimin olmasını getiren on yıllardır süren geleneğin kaldırılıp, birinci sınıf hakimler arasından kura ile belirlenmesi uygulamasına geçilmesi.
Dördüncüsü, seçilme yeterliliği olmadığı halde seçilen muhtarların yerine, yeniden seçime gidilmeden ikinci sıradaki kişinin seçimi kazanmış kabul edilmesi.
Sonuncusu, ittifakların belki de milletvekili seçiminde gözden geçirilmesini sağlayacak düzenleme…
Bu düzenleme Cumhurbaşkanı seçiminde ittifakların önemini korurken, milletvekili seçiminde az oy alan partilere sağlanan ayrıcalığı kaldırıyor.
ADİL DAĞILIM GETİRİYOR
En önemli değişiklik, sondakinden başlarsam…
Geçen seçimde ilk kez uygulanan düzenleme ile oylar önce ittifak partilerine dağıtılıyor, partiler milletvekili paylaşımı usulüne göre kendi arasında dağıtımını yapıyordu.
Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 34’üncü maddesinde yapılması teklif edilen düzenlemeye göre buna son veriliyor.
Yine ittifakların aldığı oy oranı gözetilerek oylar pay edilecek, ancak milletvekili dağılımı her bir parti için ayrı ayrı yapılacak; daha önce olduğu gibi ittifak sepetine atılıp, kendi aralarında dağıtımının yapılmasına son verilecek.
Bunu bir örnekle anlatırsam…
Diyelim ki iki milletvekili çıkaran bir seçim bölgesinde A partisi 100, B partisi 51, C partisi de 74 oy alsın; A ve B partileri de ittifak yapsın…
Mevcut sistemde A ve B partilerinin oy toplamı 151 olduğu için iki milletvekili birden ittifaka veriliyordu.
Ardından kendi içinde D’Hondt sistemine göre paylaşıyordu; A ve B partileri birer milletvekili kazanırken, B partisinden 23 oy daha fazla almış bulunan C partisi veya ittifakı hiç milletvekili çıkaramıyordu.
Getirilen düzenleme oylar arasında adil milletvekili dağılımını getiriyor.
Buna göre oylar sepet yerine dışarıda dağıtılacağı için 100 oy alan A partisi ile 74 oy alan C partisine birer milletvekili düşecek.
Bu da daha yüksek oy aldığı halde milletvekili çıkaramama gibi durumda kalan partilerin seçmenine yapılmış haksızlığın önüne geçecek.
ERZURUM VE TRABZON ÖRNEĞİ
Düzenlemeden önceden haberdar olduğum için yakın geçmişte yaptığımız bir sohbette, CHP ve İYİ Parti grup başkanvekillerine buna nasıl bakacaklarını sorduğumda, “Adil bir dağılım getiriyor bu yeni durum bizim açımızdan da olumlu” yanıtını almıştım.
Nitekim geçen seçim Trabzon, Erzurum ve Elazığ’da diğer ittifakın içindeki partiden daha fazla oy almış olmasına rağmen bazı partiler milletvekili çıkaramadı.
Erzurum, Trabzon, Elazığ, Yozgat seçim bölgeleri bunun için en iyi örnek…
Toplam 6 milletvekili olan Erzurum’da 436 bin seçmen bulunuyor.
Rakamları yuvarlanmış haliyle AK Parti 239, MHP 81, HDP 52, İYİ Parti 36, CHP 19, SP 8 biner oy aldı…
Cumhur İttifakı oy toplamı yuvarlanmış haliyle 320 bin olurken, Millet İttifakı toplamı 63 binde kaldı...
Mevcut sistemde uygulanan D’Hondt yöntemi ile Cumhur İttifakı 5, Millet İttifakı toplamı da HDP’yi geçtiği için bir milletvekilini aldı...
İttifakların kendi sepetlerinde yaptığı dağılım sonucu AK Parti 4, MHP ve İYİ Parti de birer milletvekili kazandı…
İYİ Parti Erzurum’da da kârlı çıktı; 36 bin oyuna rağmen, 19 bin oy alan CHP’nin toplamıyla Millet İttifakı 55 bin oya sahip olduğu için, 52 bin oy olan HDP’nin önüne geçti ve bir fazla milletvekili kazandı…
Trabzon’da da benzer durum söz konusuydu.
MHP barajı geçmesine ve İYİ Parti’den 3 puan daha fazla almış olmasına rağmen milletvekili çıkaramadı.
İttifakların kendi içindeki dağılımı dolayısıyla MHP hiç milletvekili çıkaramadı, barajı geçememiş, MHP’den daha az oy almış İYİ Parti ise bir milletvekili kazandı.
ELAZIĞ YOZGAT ÖRNEĞİ
Elazığ ve Yozgat’ta da CHP ittifak toplamı nedeniyle MHP oyları daha fazla olmasına rağmen birer milletvekili kazandı.
Yeni kanun teklifi ise bunun önüne geçiyor.
İlk örnekten yola çıkarsak, A Partisi 100, B Partisi 51, C 74 oy aldığını varsaymıştık.
Bu durumda ittifakların toplam oyu yerine partilerin aldıkları oydan yola çıkılacağı için 51 oy alan B Partisi avantajını kaybediyor ve iki milletvekilliğinden biri diğer ittifakın içinde olan 74 oy almış C partisine gidiyor.
İTTİFAKTA OLMANIN AYRICALIĞI
Dolayısıyla bu düzenleme az oy alan partilere geçen seçimde olduğu gibi ittifak içine girmelerinin getirdiği büyük avantajı ortadan kaldırıyor.
Sadece ittifak oyları ile %7 barajını aşmalarını sağlıyor.
Ancak milletvekili dağılımında kazanım elde etmelerinin önüne geçiyor.
Buna karşın İstanbul, Ankara, İzmir gibi milletvekili sayısı fazla olan illerde yine de bir avantaj elde etmelerine olanak veriyor.
Çünkü bazı bölgelerde D’Hondt paylaşımı dolayısıyla %3-4 oya kadar milletvekili çıkarmak olası hale geliyor.
Bu da az oy alan partilerin ittifak içinde mevcuttaki kadar olmasa da yine de barajı geçme olanağına eriştiği için milletvekili kazanma şansı veriyor.
GRUP KURMASI ZOR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya dünkü sohbetimizde yeni düzenlemenin çok sayıda partinin katılımı ile oluşan ittifakların ayrıcalığını etkileyeceğini belirtti.
“Daha önce 5 milletvekili varsa, bir oy fazla alan 3, bir oy eksik alan 2 milletvekili kazanıyordu” anımsatmasında bulunup ekledi:
“Bu %7’yi geçen bir partinin tek başına seçime girmesinin getireceği avantajı arttırıyor. Bu da milletvekili seçiminde daha az oya sahip partilerin daha yüksek oy alan partilerin listelerinden seçime girmelerinin önünü açar...”
Kaya, daha önce %10 barajını geçen partilerin TBMM’de 20 milletvekilini aşarak grup kurması mümkün iken, düzenleme ile %7 Türkiye barajını geçmiş olsa da 20 milletvekili erişmesi olası olmayabileceğini de belirtti.
“Bu düzenleme ittifaklar ile ilgili beklentilerin ve hesapların yeniden yapılmasının da önünü açar” dedi.
Kaya’nın da vurguladığı gibi, milletvekili seçiminde ittifakta olmanın bir ayrıcalığı kalmadı.
Bunun yerine partilerin bir araya gelip en yüksek olanın listesinden seçime girme yoluna gitmeleri de sağlamış olacak.