ALTILI Masa liderleri “Şimdi demokrasi zamanı” sloganı ile Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e ilişkin Anayasa değişiklik önerisini yarın kamuoyuna açıklayacak.
Liderlerin kamuoyu önündeki ikinci imza töreni için en dikkat çekici tarafı 28 Şubat’tan sonra altısının birden ilk kez kamuoyu önüne çıkacak olması.
Bu açıdan, “kırılgan yapısı daha da arttı” iddialarına verilecek bir yanıt olarak da değerlendiriliyor.
Bir de “Sonbaharla birlikte kamuoyu algısı düşen Masa’nın atağa geçişi” olarak yorumlanıyor.
Çünkü hemen ardından 3 Aralık günü de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “sanayi dahil her alanda dijital dönüşüm içinde kalkınma” modeline dayalı “vizyon belgesini” İstanbul’da kamuoyuna açıklayacak.
SEÇİLMİŞ BAŞKAN SEMBOLİK OLUR MU?
Anayasa değişikliğine gelirsek…
Davetiyelerin üzerinde de yer aldığı gibi 2017’de Anayasa değişikliği ile başkanlık sistemini getiren rejimden vazgeçip, yerine Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi getirmek…
Yaklaşık 100 sayfayı bulan değişiklik metnine göz atma fırsatı da buldum.
Görünen o ki Anayasa’da 2015 ve 2017’de yapılan değişikliklerin bazılarına devam edilmesi görüşünde birleşilmiş.
Bunun başında da başkanlık sisteminin en önemli unsuru olan, “Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” geliyor.
Altılı Masa’nın oluşturduğu Anayasa Değişiklik Komisyonu’nda görev alan SP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya’ya şu soruyu yönelttim:
“Baştan bu yana getireceğiniz sistemde Cumhurbaşkanı’nın sembolik bir makam olacağını söylüyorsunuz. Halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın temsili, sembolik kalması olası mı?”
Kaya, yetkileri kısıtlı Cumhurbaşkanlarının halk tarafından seçildiği çok sayıda ülke bulunduğuna vurgu yaptı.
Getirdikleri sistemde Cumhurbaşkanı’nı tamamen temsili bir yer haline getirmediklerini de belirtip şu noktaya dikkat çekti:
“Parlamento tarafından seçilmiş olsa da 1982 Anayasası Evren’in Cumhurbaşkanı olmasına göre tasarlandığı için çok fazla yetki vermişti. Getirdiğimiz düzenlemede halk seçse bile bu sistem Cumhurbaşkanı’nı sınırlıyor.”
UZLAŞAMADIĞIMIZI BIRAKTIK
Anayasa çalışmalarını 28 Şubat’ta açıklanan Mutabakat Metnine bağlı kalarak ve üzerinde uzlaşma sağlanarak gerçekleştirdiklerini bildirdi.
“Üzerinde mutabakat sağlayamadığımız maddeleri olduğu gibi bıraktık, bu kapsamda Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesini getiren maddeye dokunmadık” dedi.
Hazırladıkları Anayasa’nın kendileri açısından en önemli maddesini de bir hükümeti kurma gücüne ulaşmadan var olanı yıkmayı engelleyen düzenleme olduğunu belirtip ekledi:
“En önemli noktası Kurucu Güvensizlik Oyu ile hükümetin kurulması. Hükümetin kuruluşunu kolaylaştırıp, yıkımını zorlaştırıyor. Hükümetin yıkılması için önceden muhakkak bir hükümetin kurulma yetisine sahip olduğunu göstermesi gerekiyor.”
KESİN HESAP KOMİSYONU
Bir diğer madde olarak da şu an TBMM’de de gündemde olan Plan Bütçe Komisyonu olduğuna vurgu yaptı.
TBMM’de Bütçe ile Kesin Hesap komisyonlarının ayrılacağını belirterek, “Kesin Hesap Komisyonu’nun başkanının ana muhalefetten olmasını da zorunlu kılıyoruz” deyip devam etti:
“Bütçe’de her konuda konuşuluyor, ama paranın nereye harcandığı, gelecekte nerelere harcanacağını kimse konuşmuyor. Kesin Hesap Komisyonu bunlara bakacak…”
DEMOKRASİ PAKETİ
CHP’nin İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan da hazırladıkları Anayasa’nın, “Ülkenin hukuki ilişkilerini düzenleyen kanundan çok, demokrasi paketi” olduğunu belirtti.
Anayasa düzenlemesinin beraberinde gelir adaletini sağlamayı, asgari ücretten vergi alınmasının önüne geçmeyi, vergide adaleti teminat altına almayı ve demokrasi içinde özgürce konuşmayı getireceğini de belirtti.
“Sadece vicdanlar için değil, yaşamın her alanında bir manzumeye dönüştüreceğiz” dedi.
DEMOKRASİ BÖYLE BİR ŞEY
Aktarıldığına göre ayrım yapılmadan her medya kuruluşu ve gazetecinin davet edildiği toplantıda partilerin Anayasa Komisyonu’nda görev alan isimleri konuşacak.
Ardından liderler kısa birer konuşma yapacak…
Anlaşılamayan maddeler üzerinde anlaşmanın sağlandığı Anayasa metni aday belirleme süreci açısından bir yeni bir dönemeç.
Ardından ortak politikalar metni ve ona dayalı geçiş sürecinin yol haritası gelecek.
Sonra da aday belirleme süreci işleyecek.
Sürecin bu denli uzun olmasına gelen tepkilere ise DEVA Genel Başkanı Babacan’ın şu sözü yanıt olarak gösteriliyor:
“Demokrasi sabır ister, ince emek ister; eleştirileri anlıyoruz ama istişare zaman gerektiriyor. Demokrasi böyle bir şey…”