Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        CHP lideri Kılıçdaroğlu, 100 bin imzayı bularak Cumhurbaşkanı adayı olmaya hak kazanan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye ziyarete giderken herkesin aklında aynı soru vardı.

        “Kendisine çekilmeyi önerip, herhangi bir teklifte bulunacak mı?”

        Hemen belirteyim, İnce’nin de dün TV100’de Ece Üner’in sorularını yanıtlarken açıkladığı gibi Kılıçdaroğlu bir teklifte bulunmamış…

        Ağırlıklı olarak deprem ve sandık güvenliği üzerinde durulmuş.

        İnce, geçmişe atıf yapıp kendi Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında sandıkların nasıl boş kaldığını hatırlatıp, neler yapılması gerektiğine ilişkin bazı önerilerini dile getirmiş.

        Bu aşamada da CHP çevrelerinden kendisine gelen tepkilerden yakınmış, bu tepkilerin devamı halinde ikinci turda seçmen sevkinde yaşanabilecek sıkıntılardan söz etmiş.

        CHP yöneticilerine neden bir teklifte bulunmadıklarını sorduğumda, İnce’nin konuşmasının bütününden geri çekilme gibi bir emarenin alınmadığını o nedenle böyle bir teklifin yapılmasını doğru bulmadıklarını belirtti.

        Zaten öteden beri kendisine bir teklifte bulunmak veya milletvekilliği bakanlık vermek gibi bir düşüncelerinin de olmadığını, sadece ön kesmemesi için kendisine zamanında anımsatmada bulunmayı amaçladıklarını söyledi.

        Memleket Partisi’ndeki beklenti ise ilk turda ciddi bir oya ulaşacakları yönünde.

        Bu aşamada 10 Nisan’da milletvekili listeleri teslim edildikten sonra CHP içinden yükselecek tepkili bazı isimleri de Memleket Partisi’nden ek listeler verilirken aday gösterme gibi arayış içinde…

        Görünen şu ki, CHP İnce’den çekilmesini, Memleket de CHP’den gelecek olanları bekliyor…

        Anlaşılan o ki İnce ilk tura kesin girecek; eğer Kılıçdaroğlu ilk turda az bir farkla çıkmaz veya ikinci turu zora sokan sonuçla karşılaşılırsa da hesaplaşma öyle böyle olmayacak…

        D'Hondt telaşı…  

        D'Hondt telaşı…  
        0:00 / 0:00

        HER seçim bir şekilde partilerin baş ağrısı haline gelir…

        Çünkü bir oy dahi bir milletvekili kaybı anlamına gelebilir.

        Aslında, Belçikalı hukukçu ve matematikçi Victor d’Hondt tarafından 1878’de tasarlanan, aslı nispi temsil olan sistemi Türkiye 1961 yılından bu yana, sadece 2 seçim hariç uyguluyor.

        Geçen seçim uygulanırken partilerin bir rahatlığı vardı, çünkü oylar önce ittifaklara dağıtılıp, sonra kendi içinde yine aynı sistemle paylaşıldığı için artık oy diye tanımlanan, bölümden sonra kalan kısmında bulunan oyların kaybını engelliyordu.

        Ancak seçim yasalarında yapılan yeni düzenleme partilerin oylarının kendi başlarına sayılmasını getirdiği için kalan hanesinde artık oyların sayısı artıyor.

        Bunun önüne geçmenin tek yolu da Milletvekili Seçimi Kanunu (15-16) gereği ittifak içindeki partilerden birinin listesinden girmek…

        İttifaklar da bu durumu gördüğü için kanun gereği kendi logosuyla seçime katılmanın en önemli şartı olan 41 ilde seçime katılıp, geri kalan yerlerde de ortağın listesinden aday gösterme yolunu aradı.

        CUMHUR İTTİFAKI’NDA BİTTİ Mİ?

        Ancak bu kural ileride bir değişikliğe uğramazsa Cumhur İttifakı’nda bitmiş görülüyor.

        Neden de önce BBP’nin ardından da önceki gün Yeniden Refah Partisi’nin kendi logosuyla seçime katılacağına ilişkin açıklamaları.

        AK Parti ile arasında ortak liste üzerinde çalışmalar devam ederken, kendisinden çok daha yeni olan partilerin bu tutumu ister istemez MHP liderinin de tepkisine yol açtı…

        MHP lideri Bahçeli, “Cumhur İttifakı’nı teşkil eden iki partinin kendi adıyla, amblemiyle ve adaylarıyla seçime katılmaları söz konusuyken, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ortak liste hazırlığına teşne olması ve buna tevessül etmesi doğru, mantıklı ve makul bir seçenek olamayacaktır” diyerek sürece noktayı koydu.

        MHP’nin 54 yıllık mazisinin olduğunu da bu aşamada anımsattı.

        Aslında mesajın verildiği yerler açıktı…

        Bu duruma ilk tepki dün AK Parti’den geldi, Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, AK Parti’den Hayati Yazıcı ile MHP’den Feti Yıldız’ın görüşmesini yok sayıp, bu zeminde çok önceden buluştuklarını belirtti.

        Ortağın listesinden seçime katılmanın zorluklarının olduğunu da bu aşamada anımsattı ve milletvekili çıkaramayan partinin oylarının yok sayılacağına da atıf yaptı.

        DESTİCİ’NİN ÇAĞRISI

        Süreç bu şekilde ilerlerken, Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan, dün de BBP Genel Başkanı Destici’yi ziyaret etti.

        Aktarıldığına göre görüşmede BBP’nin yeni yaptırdığı anket üzerinde durulurken, ortak listenin faydalarına da değinildi.

        Bunun sağlanmasının faydaları üzerinde durulurken, BBP lideri kendi logolarıyla seçime girmemenin de seçenekleri arasında olduğunu bildirdi.

        Bunun üzerinde yeniden görüşmelerin yapılması kararına da varıldı.

        Destici de ziyaret sonrası yaptığı açıklamada bu duruma dikkat çekip, tek liste altında seçime katılanlara sistemin büyük avantaj sağladığını söyledi.

        Ayrı girmeleri halinde yaptırdıkları ankette toplamda %49 olan oylarının dağılacağını belirtti.

        GERİ DÖNÜŞ 2019’DAKİ GİBİ OLUR MU?

        Bu çağrı MHP’nin kararından geri dönüşünü sağlar mı?

        MHP’nin etkin isimleri ile yaptığım görüşmeden çıkardığım sonuç şu ki bunun olabilmesi için bazı şartların da sağlanması gerekiyor.

        “Zaten en çok 10 yerde yapılabilecek tek liste altında girmek olsa da olur, olmasa da iki partiye de bir getirisi yok” bakışı kayda geçiriliyor.

        Ancak şurası da unutulmamalı ki geçmişte de benzer bir sürece tanıklık edildi; 2019 yerel seçimi döneminde AK Parti ile ittifak görüşmelerinden MHP istediği sonucu almayınca Bahçeli, grup konuşmasında tepkisini şu sözlerle dile getirmişti:

        “Zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkanı olmayacaktır. Oyalanmaya, umutlarla oynamaya lüzum da yoktur. Kendi yolumuzu sadece kendimiz çizeceğiz…”

        Bu sözlere Erdoğan’ın yanıtı gecikmedi, “Yerel seçimlerde madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz” dedi.

        Her iki parti de kendi adayları ve amblemiyle seçime girme kararını açıkladığı sırada bir anda görüşmeler hızlandı ve iki parti ortak liste üzerinde anlaştı.

        Aday listelerinin teslimine 10 gün gibi bir süre kalmışken bunun olma ihtimali hala olmakla birlikte, listelerin hazırlanması açısından bakıldığında da oldukça sıkıntılı bir sürece işaret ediyor.

        Bu hafta sonuna kadar karar verilmesi gerekiyor.

        Ancak AK Parti listelerinden öteki partilere yer vermeyeceği için, MHP de kendi başına çıktığında da gücünü ortaya koyacağını gösterme gayreti nedeniyle şu aşamada çok cevval bir tutum sergilemiyor.

        Ancak Millet İttifakı’nda geniş kapsamlı bir liste ortaklığının sağlanması ihtimali de Cumhur İttifakı’nı düşündürüyor.

        MİLLET İTTİFAKINDAKİ ARAYIŞ

        Cumhur İttifakı’nda yaşanan bu gelişme ise Millet İttifakı’nda ağırdan yürüyen, hatta olmama ihtimali gittikçe yükselen liste ortaklığı çabalarını dün yeniden hızlandırdı.

        Aktarıldığına göre SP, DEVA ve Gelecek Partileri arasında oluşması için çaba harcanan çatı ittifakı ile ilgili olarak liderler dün yeniden görüşme trafiği gerçekleştirdi.

        Bu aşamada CHP lideri, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu’nun da liderlerle görüşüp bir noktada uzlaşının sağlanması için tavsiyelerde bulunduğu belirtildi.

        Görüşmelerden bir sonuç alınmaması halinde Kılıçdaroğlu’nun liderler zirvesi ile sorunun çözümüne katkı vermesi de bekleniyor.

        Ancak SP tarafı çatı ittifakının yapılması konusunda partilerin bir sorunun olmadığını, sorunun hangi partinin çatısı altında gerçekleşeceğinde düğümlediğine vurgu yaptı.

        6 NİSAN BULUŞMASI

        Bu kapsamda SP, milletvekili aday listelerinin verilmesinden üç gün önce 6 Nisan’da Adıyaman’da depremzedeler için kurduğu mutfakta Millet İttifakı liderlerini iftarda bir araya getirecek.

        Liderlerin bu gezi sırasında uçakta veya iftar sonrasında bir araya gelerek son noktayı koymaları da planlanıyor.

        CHP ve İYİ Parti arasındaki müzakerelerin de çok olumlu ilerlediği, onların da üç partinin çatı ittifakı çalışmasını tamamlamasını beklediği kayda geçirildi.

        Görünen o ki kim liste ortaklığında en geniş katılımı sağlar bu seçimde daha çok milletvekili çıkarır; Cumhurbaşkanı seçimine de etki yapar.

        Çıkaramayan ise oylar parçalanacağı için daha azla yetinir…

        Diğer Yazılar