Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Aylardır devam eden tartışmalar, koşuşturmalar ve merak yarın nihayete erecek; önümüzdeki beş sene boyunca Cumhurbaşkanlığı makamında oturacak olan kişi gecenin ilk saatlerinde belli olacak...

        İlk turun kazananı ve kaybedeni malûm; ikinci turun galibi yahut mağlûbu da aslında şimdiden belli ama ortada çok daha büyük bir başka mağlûp, daha doğrusu bir mağlûplar grubu var: İlk turda devâsâ bir bozguna uğrayan ama bu bozgunun sebepleri ile meslekî gelecekleri gereği kadar konuşulmayan, bir-ikisi haricinde seçim tahminlerinde hiçbirşey tutturamayan anketçiler, yani kamuoyu araştırma şirketleri...

        Anketçiler müneccim falan değildir, tahminlerinin kesin sonuçları göstermesi tabii ki beklenmez. Ancak, yapabilecekleri hatânın bir sınırı vardır ve en fazla iki puanlık sapma normal karşılanır...

        Ama bizim anket üstadları öyle mi?

        Bırakın iki, üç ve hattâ dört puanı; bu işin erbâbı olduklarını iddia eden, bazıları yabancı ortak bulup havalı isimlere bürünen ve burunlarından kıl aldırmayan anketçiler arasında sekiz, dokuz, on puan hatâ yapanları bile var...

        Mesleklerinde bu kadar beceriksiz olanlara ne söylenmesi, nasıl hitap edilmesi gerektiği artık size kalıyor!

        GERÇEK MÜŞTERİNİN GÖZÜ AÇILDI!

        Anket kuruluşlarının asıl işi ticarî şirketlerin, bankaların yahut malî kuruluşların istedikleri pazar araştırmalarını yapmaktır ve gelirlerini bu faaliyetlerinden elde ederler. Seçim döneminde düzenledikleri anketler ise onlar için bir çeşit ek görev, bundan da öte isimlerini duyurma vasıtasıdır.

        REKLAM

        Bir sanayi kuruluşu yeni bir ürün imal etti veya ithalâtçı şirket dışarıdan getirdiği malları Türkiye’de piyasaya vermek istedi diyelim... Tüketicinin ürünü nasıl karşılayacağı, talep durumu, ekonomik eğilim, vesair konularda önceden fikir sahibi olabilmek için anket şirketlerine piyasa araştırması yaptırılır, reklâm ve pazarlama faaliyeti anketin neticesine göre düzenlenir ve ürün piyasaya bundan sonra çıkartılır.

        Anketçilerin müşterileri arasında sadece üreticiler değil, bankalar ve yatırımcılar gibi malî kuruluşlar da vardır. Bankalar her çeşit faaliyetlerinin, plânladıkları yeni uygulamaların; yatırım kuruluşları da aynı şekilde önemli kararlarının öncesinde anket yaptırırlar ve onlar da işe girişirlerken sonuçlara göre hareket ederler. Malî konularda düzenlenen anket Türkiye’nin kredi notunu veren yabancı kuruluşları ve sık sık borsayı da etkiler, düşüşe veya artışa sebep olur, yatırımcılar bazen kazanır ama genellikle kaybederler, hattâ bu iş manipülasyon aracı hâline bile gelir!

        Müşterilere, özellikle de finans konusunda davranış bilgisi talep eden kuruluşlara neticeyi doğru sunabilmek için anketin ciddî ve itinalı şekilde yapılması şarttır ama bizdeki kamuoyu araştırmacılarının seçim sonuçlarında bu kadar çuvalladıklarına bakınca nerede o ciddiyet?

        Anket şirketlerinin seçimin ilk turunda uğradıkları bozguna bakıp da “Kamuoyunu yönlendirmeye çalıştılar” yahut “Müşterileri olan siyasî partileri mutlu etmek için sonuçları değiştirdiler” gibisinden yorumlar ve suçlamalar yapmak sadece vakit israfından ibarettir! Zira parasının kıymetini bilen, sokağa atmayan, zarar ettirecek amatörlerden de her dâim uzak duran sermaye sahiplerinin seçimin ilk turundan hemen sonra gözleri açılmıştır! Seçim anketlerinde bu kadar çuvallayanların günün birinde kendilerini de perişan edebileceğini görmüşlerdir; çalışacakları anket şirketini bundan böyle daha bir düşünerek seçeceklerdir, yani ortaya “anket” diye aslı astarı olmayan hayalî oranlar saçıp duran hesap-kitap fukarasının işi artık zordur!

        Anket şirketlerinin üzerinden öyle bir silindir geçti ki, Allah düşmanımı bile bu kadar rezil etmesin!

        Diğer Yazılar