Beni şaşırtan bir not
Dünkü yazım üzerine beklediğimin kat kat üzerinde telefon aldım. Çok farklı çevrelerden telefonlardı bunlar.
İşin ilginç tarafı beni bu yazı dolayısıyla arayan önemli devlet ve yargı yetkilileri de oldu.
Epey mühim ve kritik bilgiler öğrendim bu vesileyle.
Bu öğrendiğim bilgileri başka kaynaklarla da konuşarak teyit ettikten sonra siz okurlarımla da paylaşacağım.
Fakat beni en çok şaşırtan, akşama doğru aldığım bir telefon oldu.
Osman Kavala'nın avukatı, müvekkilinin yazımı okuduğunu, teşekkür ettiğini ve bana dünkü yazımla ilgili bizzat kendisinin kaleme aldığı bir not iletmek istediğini ifade etti.
Şaşırdım... Çünkü yazının çıktığı gün Osman Bey’in okuyup, aynı gün bir de cevap vermesini beklemiyordum.
Kavala'nın yazdığı notu aynen köşemde sizlerle virgülüne dokunmadan paylaşıyorum.
568 gündür hapiste yatan bir insan olmasına rağmen gösterdiği benden daha mutedil ve olumlu tavrının da altını çiziyorum...
Sayın Nagehan Alçı,
23.05.2019 tarihli yazınızdan dolayı teşekkür ederim.
Ben de tutuklanmamla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı vereceğini ümit ediyordum.
İhlal kararının ülkemizde yaygın olarak vuku bulan, gerekçelere dayanmayan, haksız tutuklama uygulamalarının değişmesi için de bir vesile olabileceğini düşünüyordum.
Anladığım kadarıyla, Anayasa Mahkemesi, bu kadar yaygın mağduriyetlerin olduğu bir alana müdahale etmek istemedi.
Yine de hukuk normlarının erozyona uğradığı şu dönemde Anayasa Mahkemesi, Ayşe Öğretmen Kararı’nın da gösterdiği gibi son derece önemli bir işleve sahip.
Benimle ilgili oy çokluğu ile aldığı kararı hatalı bulmama rağmen, ülkemizin hukuk devletine yönelmesi sürecinde Anayasa Mahkemesi’nin gerekli olduğuna inanırım.
Anayasa Mahkemesi’nin beş üyesinin hak ihlali olduğu yönünde görüş belirtmiş olması da önemli bir tavırdır.
Kanaatimce, bazı hatalı kararlar Anayasa Mahkemesi’nden ümidin kesilmesine neden olmamalı.
Saygılarımla,
Osman