Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Muharrem İnce günlerdir beklenen açıklamalarını yaptı.

        Salı günü bana “Perşembeyi bekleyin Nagehan Hanım, bombalar açıklayacağım” demişti.

        Bu sözlerini çarşamba günü bu köşede yazdım ve yükselttiği beklentiye işaret ederek “Acaba beklentiyi karşılayabilecek mi yoksa dağ fare mi doğuracak?” diye sordum.

        Yazımın başlığına Muharrem Bey çok kızmış.

        Herhalde benden yorumsuz bir başlık istiyordu.

        Şimdi yapacağım yoruma kendisi daha da kızacak belki ama izlenimimi sizlerle paylaşmak zorundayım.

        İnce’nin dün canlı yayındaki açıklamalarını dinledikten sonra bu soruya cevabım: Evet, dağ fare doğurdu.

        İnce 1000 günde Memleket Hareketi başlatacağını açıkladı.

        Nedir bu hareketin mahiyeti? CHP’den farkı ne?

        Çıkış noktası kişisel değilse ne?

        1000 gün neye işaret ediyor?

        Hareket diyor ama kendisi dışında ikinci bir isim henüz telaffuz edilmedi.

        Ben şahsen hiçbir büyük bomba göremedim.

        Bu hareketin amacı cumhurbaşkanlığı adaylığı için baskı mı?

        Muharrem Bey cumhurbaşkanlığı adaylığı hedefinde kilitlenmiş görünüyor.

        Bu hareketin amacı Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerinde Haziran 2023’te yapılması planlanan seçimler için yeniden aday gösterilme baskısı kurmak mı?

        Zira o zamana kadar yaklaşık 1000 gün var.

        Hem Türk milliyetçileri hem Kürt milliyetçilerine aynı anda hitap edilebilir mi?

        Sayın İnce’nin dün verdiği mesajlar iki ana seçmen grubunu hedefliyor.

        1) CHP’nin kemik ulusalcı tabanı

        2) HDP tabanı

        Yani hem Kemalist Türk milliyetçiliğinin hem de Kürt milliyetçiliğinin hoşuna gidecek bir mahiyet hedeflenmişti açıklamalarda.

        Ama bu iki grup birbirine zıt, birbirine karşıt.

        Siz hem Kemalist Türk milliyetçilerine hem de HDP tabanına nasıl hitap edebilirsiniz?

        Bu hem liberalizmi hem komünizmi aynı anda savunmak gibi bir şey.

        Mesela İnce CHP’nin içindeki Atatürk düşmanları diyor, bu kapsamda gördüğü en başta Canan Kaftancıoğlu ve Sezgin Tanrıkulu gibi isimlerin varlığından rahatsızlığını ifade ediyor.

        İşaret ettiği isimler HDP seçmeni ile temas kuran ve CHP’nin HDP politikasını belirleyen isimler çoğunlukla.

        Hem HDP tabanı tarafından sevilen ve Kemalistlerin nefret ettiği CHP’li isimlere karşı durmak hem de CHP’nin HDP seçmenine yeterince sahip çıkmadığını ileri sürmek bence büyük bir tutarsızlık.

        CHP'liler bu açıklamalara ne diyor?

        CHP’nin içinden önemli isimlere İnce’nin açıklamalarına dair düşüncelerini sordum.

        Söyledikleri genel itibarı ile şu:

        Kendini kemik CHP’li olarak tanımlayanların içinden küçük bir kesim içten içe İnce’nin söylediklerine katılıyorlarmış. Onların söyleyemediklerini söylediğini düşünüyorlarmış.

        Ancak bununla birlikte bu kesimde dahil İnce’nin geçirdiği hissin alternatif sunan, değişim vaadi ile gelen bir siyasetçiden ziyade şikayet eden ve nefs kavgasına giren bir siyasetçi olduğu görüşü hakim.

        Onlar dışında partide milletvekillerinden, delegelere, il ve ilçe teşkilatlarına kadar genel hava açıklamaların karşılık bulmadığı yönünde.

        “Bu parti İnce’yi ilçe başkanı, il başkanı, grup başkanvekili, milletvekili, cumhurbaşkanı adayı yapmış, daha ne yapsın? Böyle vefasızlık olur mu?” diyorlar.

        İnce mevcut CHP’nin içinden pek destekçi bulacak gibi görünmüyor. Hatta en yakınlarından Yaşar Tüzün’ün bile bu harekette yer almayacağı söyleniyor.

        Peki kiminle yürüyecek İnce?

        CHP içinden kritik bir kaynağım “Fikri Sağlar olabilir” dedi. Gerçi Fikri Bey de Kemalizme mesafeli bir solcudur. Sağlar dışında İnce’ye yakınlığı bilinen milletvekilleri hariç sayılan bir isim yok.

        Yaşar Okuyan ise bana İnce’ye yakınlığı dolayısıyla CHP listeye koymadığı için bağımsız girip seçim kazanan Mehmet Kesimoğlu’nun da destek vermediğini söyledi.

        Diğer Yazılar