Naci Ağbal ve Lütfi Elvan tercihleri ne anlama geliyor?

Berat Albayrak’ın istifası ile birlikte gündeme "Şayet Albayrak görevde kalırsa DEVA ve Gelecek Partisi’ne geçecek 40 vekil var" iddiası da geldi.

Ben o iddiayı ciddi bulmamıştım. Nitekim Süleyman Soylu da bunu yalanlamıştı.

Aradan geçen yaklaşık 30 saatin üzerinden Albayrak’ın istifası Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan oldu.

Berat Albayrak’ın istifa kararı almasındaki en önemli etkenlerden birinin Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilmesi olduğu kanaatindeyim.

Yıldızlarının hiç barışmaması bir yana, Ağbal ve Albayrak’ın ekonomiye bakış açıları diğer bir deyimle iktisat felsefeleri birbirinden çok uzak.

Ağbal felsefe olarak daha çok Ali Babacan ve Mehmet Şimşek’e yakın bir çizgide olarak tanımlanabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Berat Albayrak’ın yerine getirdiği Lütfi Elvan ise Ahmet Davutoğlu’na çok yakın bir isimdi.

Davutoğlu gibi Konyalı. Tarzı ve tavrı Davutoğlu’na benziyor. Onun seçim hükümetinde Başbakan Yardımcılığı yapmıştı. Bir kalkınma iktisatçısı. Ağbal ile de uyum içinde olurlar.

Fakat şunu da belirteyim ki Türkiye’nin faiz politikasını yine Recep Tayyip Erdoğan belirler. Bu konuda bir değişim bekleyenler yanılıyor.

Gelelim Elvan ve Ağbal tercihlerinin sebebine...

Cumhurbaşkanı Erdoğan acaba bu iki ismi önemli pozisyonlara getirerek aynı zamanda DEVA ve Gelecek partilerine geçişler için ön mü aldı?

Bu seçimler 40 vekil iddiasından bağımsız görünebilir mi?

Ben 40 vekil iddiasını inandırıcı bulmuyorum.

Fakat Tayyip Bey’in DEVA ve Gelecek’in tarzına ve üslubuna yakın iki ismi çok kritik yerlere getirerek yine Erdoğan usülü siyasi zeka manevralarından birini daha yaptığını düşünüyorum.

Siyasi fikirlerini beğenin ya da beğenmeyin ama Tayyip Erdoğan’ın bir politik deha olduğu gerçeğini herkesin kabul etmesi gerekir.

Erdoğan bu hareketiyle bana göre büyük ölçüde DEVA ve Gelecek Partisi’ni kilitlemiş oldu.

Ne DEVA Naci Ağbal’a ne Gelecek Lütfi Elvan’a çok sert ve ölümcül vuruşlar yapamaz. Yapsa da yapay olur.

Hakikaten de Ali Babacan Bakanken, Ali Bey’e en yakın ve en iyi anlaştığı isimlerin başında Ağbal gelirdi.

Aynı şekilde Lütfi Elvan da Ahmet Davutoğlu ile çok iyi hukuku olan bir isim olarak bilinirdi.

Fakat yol ayrımında ikisi de Erdoğan’ın yanında durmayı tercih etti.

Öte yandan bu hengamede Berat Albayrak’ın bakanlıktan ayrılışı da bence çok hüzünlü oldu.

Yaptığını bir “vakar ve gurur istifası” olarak görüyorum. Aslında Erdoğan, Albayrak’ı görevden almayacaktı.

Yani “Erdoğan istedi de Berat Albayrak numaradan istifa etti” sözleri doğru değil.

Albayrak ayrılmayıp yola devam edebilirdi ama etmemeyi tercih etti. O süreci de başka bir yazıda anlatacağım.