Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Afganistan’da tarihin utanç sayfalarından biri yazılıyor.

        Binlerce insan hayatlarını, evlerini, geçmişlerini geride bırakıp ülkeden kaçmaya çalışıyor. Uçaklardan düşenler, uyarı ateşlerinin hedefi olanlar…

        Dünyadaki cehennem kesinlikle burası olmalı.

        Böyle bir kaosta Taliban’ın öncelikli hedefleri ABD ile işbirlikçi olarak gördükleri Afgan rejiminin temsilcileri.

        20 yıldır Afganistan hükümetlerinde görev alan siyasetçiler hayati tehlike altında.

        Şimdi size onların ikisi ile ilgili, Uganda’nın vahşi diktatörü İdi Amin’den kaçışın anlatıldığı The Last King Of Scotland filmini aratmayan, inanılmaz bir hikayeden bahsedeceğim.

        Bu satırları yazarken hala dün gece yaşanan ve henüz kimsenin bilmediği bu müthiş hikayenin etkisi altındayım.

        Tüylerim diken diken…

        Pazar akşamı saat 23 suları.

        Hikmet Çetin
        Hikmet Çetin

        Deneyimli siyasetçi ve devlet adamı, 2003-2006 arasında NATO Afganistan Kıdemli Sivil Temsilci olarak görev yapmış olan Hikmet Çetin’in telefonu çalıyor.

        Karşısında Afganistan’da görev yaptığı günlerden tanıdığı, Karzai döneminde 2006-2010 arası dışişleri bakanı olarak görev yapan Rengin Dadfar Spanta.

        Spanta’nın başka bir özelliği daha var.

        Ankara Üniversitesi'nde okumuş, Türkçe’yi çok iyi konuşan tam bir Türkiye sevdalısı. Kendisi Afganistan’da, ailesi Almanya’da.

        REKLAM

        Spanta Çetin’e telefonda şöyle diyor:

        “Sevgili dostum, hayatım tehlikede. Yanımda Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmar da var. (Atmar Taliban’dan kaçan Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani’nin Dışişleri Bakanı-na) Buradan kaçmazsak büyük ihtimalle öleceğiz. Doha uçağına binmiştik, Taliban kalkış izni vermedi, uçaktan indirdiler. Senden ricam kalkan Türk uçaklarına binmemizdir. Tek kurtuluşumuz bu. Bize yardım eder misin?”

        Rengin Dadfar Spanta.
        Rengin Dadfar Spanta.

        Türkiye’nin eski Başbakan yardımcılarından, eski Dışişleri Bakanı ve NATO’nun eski Afganistan kıdemli sivil temsilcisi Çetin bunun üzerine hemen Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal’ı arıyor ve durumu anlatıyor.

        Önal Çetin’e, “Kalkacak olan uçaklar sadece TC vatandaşlarını alabilirler diye talimat var. Ben yine de bu gelişmeyi Sayın Bakan’a aktaracağım” diyor.

        Ancak henüz Önal’dan bir geri dönüş olmadan saat gece yarısını geçtiği vakitlerde Hikmet Çetin’in telefonu bir kez daha çalıyor.

        Karşısında yeniden Afganistan’ın eski Dışişleri Bakanı Spanta.

        “Kadim dostum, ivedilikle başka bir isteğim daha olacak. Ülkeden çıkmayı bırak, askeri havaalanına ulaşsak da bize şimdilik yeter. Sivil havaalanından uçak kalkmıyor ve burası büyük bir keşmekeş. Bizi askeri havaalanına aldırabilir misin?” diye soruyor.

        Türk askerleri ve kalkacak uçaklar askeri havaalanında.

        Hikmet Çetin hemen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı arıyor. (Hulusi Paşa ile çok eskiye dayanan bir tanışıklıkları olduğunu hatırlatayım-na)

        Hulusi Akar
        Hulusi Akar

        AFGANİSTAN HÜKÜMETLERİNİN İKİ DIŞİŞLERİ BAKANI O GECE NEREYE UÇUYOR?

        Hulusi Paşa konuyla derhal ilgileniyor ve Kabil askeri havaalanının komutanını arayarak gerekli izni alıyor. Saat gece yarısı ikiyi gösterdiğinde Afganistan’ın iki dışişleri bakanı Rengin Dadfar Spanta ve Muhammed Hanif Atmar Kabil askeri havaalanına giriş yapıyorlar.

        REKLAM

        Hikmet Çetin’in telefonu ve Hulusi Akar’ın inisiyatifi ile Afganistan Hükümetinin bu önemli isimleri alanda biraz bekledikten sonra Türkiye’ye doğru havalanmaya hazırlanan uçaklara bindiriliyor ve Afganistan’dan çıkıyorlar.

        Bu hikayeyi Sayın Hikmet Çetin’den dinlerken deneyimli siyasetçi hala olayın etkisindeydi. “Sabaha kadar uyuyamadım Nagehan hanım, bu insanların hayatları tehlikedeydi ve bir şey yapamazsam kendimi hiç affetmeyecektim. Neyse ki hem Dışişleri Bakanlığı hemen ilgilendi hem de Hulusi Paşa derhal inisiyatif alarak uçuşu organize etti.”

        Türkiye, Taliban’ın açık hedefi olan iki üst düzey Afganistanlı siyasetçiyi Kabil’den çıkarıp İstanbul’a getirdi.

        Spanta Türkiye’deki arkadaşlarıyla birkaç gün hasret giderdikten sonra ailesinin yanına Almanya’ya gidecek. Eşref Gani’nin Umman’da olduğu söyleniyor. Dışişleri Bakanı Atmar da Gani’nin yanına Umman’a mı gider, üçüncü bir ülkeye mi uçar, İstanbul’da mı kalır, bu soruların cevaplarını henüz bilmiyorum…

        Afganistan'da kalan Türkiye vatandaşlarının kaçına ulaşıldı? Kalanlar ne olacak?

        Afganistan'da kalan Türkiye vatandaşlarının kaçına ulaşıldı? Kalanlar ne olacak?
        0:00 / 0:00

        Kabil Hamid Karzai Havaalanından kalkan THY uçağı ile dün 350 kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı memlekete ulaştı. Ancak halen dönmeyen çok sayıda insan var.

        Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran’a Afganistan’da kaç vatandaşımız olduğunu, kaçının dönmek istediğini ve geride kalanlarla ilgili çıkış planını sordum.

        “4500-5000 kadar vatandaşımız var Nagehan Hanım. Şu anda mevcut durum nedeniyle gelişler durdu, Taliban kapattı, giriş çıkış yok. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı olarak hepsini teker teker aradık” dedi.

        Bakanlık tüm vatandaşların durumlarını takip ediyormuş, bir değil, birkaç kez aramışlar vatandaşlarımızı. İhtiyaçlarını ve dönmek isteyip istemediklerini sormuşlar.

        Kıran’ın verdiği bilgiye göre mevcut durum sebebiyle Afganistan’daki Türkiye vatandaşlarının büyük bölümü Kabil ve çevresine intikal etmiş durumda. Kendilerine gıda ve temel ihtiyaç yardımları yapılmaya çalışılıyor.

        “Kim dönmek istiyorsa ilk fırsatta getireceğiz, biz devlet olarak tüm vatandaşlarımızın arkasındayız” dedi Dışişleri Bakan Yardımcısı.

        Türkiye böyle krizlerde vatandaşlarına yönelik büyük devlet refleksi gösteriyor. Bence bu çok gurur verici bir şey.

        Öte yandan Afganistan’da şu an bir siyasi otorite olmadığı için her şey askıda. Bir muhataplık yok ve o nedenle bir ilişki kurulamıyor. Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun önümüzdeki günlerde Afganistan’da bir teması söz konusu olacak mı diye sorduğumda “Temas edecek bir resmi otorite yok. Geçiş hükümeti kurulmuş değil, mevcut devlet başkanı ülkeyi terk etti ve Taliban’ın konumu belirsiz” cevabını aldım.

        Diğer Yazılar