Ümit Özdağ tarafından hedef gösterilmek benim için onurdur…
Öncelikle Ümit Özdağ’ı tebrik etmek isterim.
Türkiye’de bir 'ilk'e imza attı.
Türk siyaset sahnesinde bugüne kadar Batılı anlamda aşırı sağ ideolojiyi bire bir tercüme eden, temel politikası göçmenlere düşmanlık olan Neo-Nazi bir partimiz olmamıştı.
Artık tıpkı Yunanistan’daki Altın Şafak, Avusturya’daki ÖVP, Almanya’daki AFD ve Fransa’da Le Pen’in Ulusal Cephesi gibi bir Türk aşırı sağ parti var: Zafer Partisi.
Bu örnekleri önceki akşam Habertürk TV’deki yayında da bu şekilde verdim.
Ben Neo-Nazi terimini alelade kullanmıyorum.
Evrensel siyaset bilimi literatüründen hareketle bunu söylüyorum. İster benim de mezunu olduğum Boğaziçi siyaset bilimi hocalarına ister dünyanın en itibarlı üniversitelerinin siyaset bilimcilerine sorun. Bu ideoloji Neo-Nazizm.
Özdağ, Çarşamba akşamki yayında Suriyeli ilkokul çocuklarına bile düşmanlık yaptı.
“Suriyeli ilkokul çetecileri” dedi. Yahu 7-8 yaşında çocuk bunlar, daha annelerinin kucaklarından yeni çıkmışlar. Nasıl bir vicdansızlıktır bu...
Zafer Partisi’nin öncüsü olan bu bahsettiğim Avrupalı aşırı sağ partilerin tamamının ortak özelliği yabancı düşmanı olmaları ve etnik milliyetçilik temelinde nefret politikaları gütmeleridir.
İşte bu aşırı sağcı ideolojinin içini yeni partisi ile dört dörtlük bir şekilde dolduruyor Özdağ.
Ancak tavsiyem küçük, dar tabanından alkış almak için beni kullanmaması.
Gerçi temsil ettiği Neo-Nazi çizgiye bir anti-tez olarak gösterilmekten gurur duyarım ama daha yolun başında bir köşe yazarı ile polemikten PR çalışması çıkarma derdinde ise siyasette işi zor bence.
Ben özgürlükçü ve çoğulcu bir toplumsal-siyasal düzene inanıyorum.
Farklılıkların bizi zenginleştirdiğini düşünüyorum.
İçine doğduğumuz kimliklerin avantaj ya da dezavantaj olarak görülmesinin ırkçılık olduğunu söylüyorum.
Evet Ümit Özdağ’ın temsil ettiği faşizan değerlerin karşısındayım. Ben özgürlükçü demokratik ve global bir bakış açısına inanıyorum. O dünyada benim için Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Arap, Afgan, Ermeni, Rum, Yahudi kardeşlerimiz arasında bir fark yoktur.
Ben kimseyi etnik kimliğinden dolayı kategorize etmem, aşağılamam. Böyle yapanları Avrupa’da çok gördük. Almanya’da Türkleri yıllarca kategorize ettiler, bir Türk suç işleyince bunu Türklerin genel yapısı diye sundular.
İktidarın düzensiz göç politikalarına karşı çıkanlara büyük saygı duyarım ama doğrudan göçmenleri şeytanlaştıran bakış açısı alenen ırkçılık ve insanlık düşmanlığıdır.
Yunanistan’da Türklerin ibadet özgürlüğünü ellerinden aldılar, Avusturya’da tüm Müslümanları terörist ilan ettiler. Bunu yapanlar Ümit Özdağ’ın partisinin çizgisinde olan partilerdi.
O nedenle ben Zafer Partisi ve Genel Başkanı Özdağ’ın çizgisini tehlike olarak görüyorum.