Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fenerbahçe bu sezon 2. kez evinde 1’den fazla farkla kazandı. Neydi bunu getiren?

        Önce maçı 3 bölüme ayıralım. Birinci bölüm F.Bahçe’nin Kuyt’la 1-0 öne geçtiği 19. dakikaya kadar olsun. Bu bölümü değerlendirirken Başakşehir’in ligin en az gol yiyen ve pozisyon veren ekibi olduğunu da paranteze alalım. Eğer bu tipte bir rakibe karşı oynuyorsanız farklı çözümleriniz olmalı. Başakşehir takım savunmasını iyi yapıyor. F.Bahçe’nin etkili silahlarına önlem almış olmalı. Bunu ilk 19 dakikada gördük. Ancak büyük takım olmanın bir gereği de farklı çözümlere sahip olabilmek. Caner’in kullandığı kornerde Gökhan her zaman yaptığı ön direk koşusunu Kuyt’a yaptığı asistle bitirdi. Mutlaka Abdullah Avcı buna önlem almıştır. Ama önlemleri de etkisiz kılan; uygulamadaki kusursuzluktur. Bu da çözümün bir parçasıdır. İkinci bölüm, ilk devrenin kalan 26 dakikasıydı. Bu bölümde F.Bahçe kusursuza yakın takım savunması ve üretken bir hücum oyunu ortaya koydu. 4 önemli gol fırsatı yakaladı, sadece 1 pozisyon verdi. Üçüncü bölüm; Alper’in attığı süper golle başladı. Golün altını çizelim ama Alper de bu golün altını çizmeli. Bu pozisyonda oynadığı sürece dün akşam yaptığı vuruşu ve attığı golü meslek yaşantısının sonuna kadar birçok kez yakalayacak. Eminim Abdullah Avcı da oyuncularına, Alper’in çizgiye paralel oynamadığını, sık sık içeriye girdiğini anlatmıştır. Ancak yine uygulamadaki kusursuzluğu gördük. Golden sonra maçın sonuna kadar takım halinde formda gözüken ve kusursuza yakın futbol oynayan bir F.Bahçe seyrettik. Maç sonuna kadar sadece 89. dakikada pozisyon verdiler. Her şeyden önemlisi; maçın bitimine yarım saat kala skor olarak olmasa da; oyun olarak maçı bitirdiler. Çok güçlü bir takım savunması ve daha da güçlü bir hücum oyunu seyrettik. F.Bahçe’nin fizik, teknik, taktik ve moral olarak zirve yaptığını gördük.

        F.Bahçe’nin hem teknik, hem taktik, hem de moral olarak zirve yaptığını gördük.

        Fenerbahçe’nin her anlamda etkili olmasını sağlayan faktörler nelerdir?

        Birincisi; 0-0’ı çok doğru oynadı. Rakibine pozisyon vermeden, ilk girdiği pozisyonda tabelayı değiştirdi. Maçın geri kalan bölümünde çok iyi yaptığı pas oyununu ve hala yapabileceği yüksek tempolu hücum oyununu oynayabildi. Antrenör ekibine de bir parantez açmalıyız. Gol atmasa da Sow’u sahada tutmak, oyunu bitirmiş olsa da Diego için son dakikaları beklemek doğru seçimlerdi. Ama en önemlisi; İsmail Kartal’ın düşük ritimli pas oyununu bırakıp, daha yüksek tempolu futbol oynatmasıydı.

        Bireysel olarak öne çıkan oyuncular kimler sizce?

        Maçın ve sezonun en parıltılı performansını sergileyen oyuncu elbette ki Gökhan Gönül’dü. Kusursuz savunma performansını kusursuz ofansif peformansıyla birleştirdi. Diğer kanatta da Alper fark yarattı. Bu iki oyuncunun bireysel performansları öne çıksa da; M.Topal, Kuyt, Emre ve Caner’in de performansları alkışı haketti. Egemen’in de dönüş haftalarını çok iyi geçtiğini söylemeliyiz.

        Bundan sonra Fenerbahçe’yi neler bekliyor?

        Son 2 maçında geçen yıldan örnekler veren F.Bahçe, devrenin sona erdiğine en çok üzülecek ekiptir. Zira; takımın form olarak zirve yaptığını gördük. Doğal olarak; son şampiyon, şampiyonluğun en güçlü iki adayından biri olacaktır.

        Diğer Yazılar