Seda Zeynep Köse Viyana'da
Habertürk & Tatilstil.com işbirliğinde devam eden seyahatlerimde, pusula bu kez Orta Avrupa'yı gösterdi ve yollara düşme vaktidir diyerek, soluğu Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde aldık. 11.30'daki sorunsuz ve konforlu uçuşumuzun ardından 12.55'te Viyana Havalanı'na giriş yaptık. Seyahatimiz boyunca bizi taşıyacak otobüsümüz ile hemen turumuza başladık.
Viyana'daki İlk durağımız Landstrasse'de bulunan ve barok mimarisi ile etkileyen Belvedere Sarayı oldu. Belvedere Sarayı, 1600'lü yıllarda, Savoy Prensi Eugen tarafından yaptırılmış. Yukarı ve Aşağı Belvedere Sarayı olarak iki parçadan oluşan sarayın en önemli özelliği ise 15 Mayıs 1955'da Avusturya'nın II. Dünya Savaşı'n dan sonra özgürlüğüne kavuştuğu anlaşmanın burada imzalanmış olması.
Turumuza Opera Binası, Üniversite, tiyatro ve Parlemento Binası, Prater , Hofburg Sarayı ve Müzeler bölgesindeki yürüyüşümüz ile devam ediyoruz. Viyana, özellikle görsel anlamda büyüleyici bir şehir. İhtişamlı, tarihi dokusunu korumuş tam bir sanat şehri.
Viyana sokakları ışıl ışıl, tabii bunda yaklaşan yeni yılın da etkisi var elbette. Tarihe biraz ara verip, serbest zamanı, alışveriş noktalarını keşfederek ve karnımızı doyurarak geçirmeyi tercih ediyoruz. Ben tercihimi hemen hemen tüm Avrupa'da rastlayabileceğiniz, bir fast food zinciri olan Nordsee'den yana kullandım. Deniz ürünleri adına ne ararsanız var. Ekonomik ve lezzetli. Tavsiyelerim arasında.
Yemeğin ardından, tatlıları ile ünlü şehrin en ünlü noktalarından biri olan L Heiner'da, bir kahve ve tatlı molası veriyoruz. Vitrine baktığınızda kararsız kalacağınızdan eminim ama ben yine de bir tavsiye de bulunayım. Kestane püreli "Pöllauer Maroni Törtchen" ve latte ikilisi şahane. Ortalama 7-8 euro ödüyorsunuz, gözünüz korkmasın.
Viyana'nın her köşesinde, her adımınızda bir sokak sanatçısı ile karşılaşabilirsiniz. Hareketsiz duran bir sokak sanatçısını sokaktaki bir heykel sanabilir, birden hareket edince çığlık atabilir veya yerden bir kaç santim yukarı zıplayabilirsiniz. Sözüm o ki; o derece başarılılar işlerinde. Ya da hiç aklınıza gelmeyecek bir şey yaparken görebilirsiniz, renkli görüntülere sahne olan...
Biraz yorgun ama keyifli bir şekilde otelimize geçiyoruz. Sabah kahvaltısının ardından, önce Seegrotte'ye geçiyoruz. Viyana'ya 17 km. uzaktaki Seegrotte eski bir maden ocağı yeri, 1848 yılında açılmış olan maden, 1912 yılında 20 milyon litre su altında kalmış ve kapatılmış, 1932 yılında Friedrich Fischer tarafından yolu açılarak, elektrikle aydınlatılıp, kayık konulup turistik hizmete açılmış. 60 metre indiğinizde içindeki gölette tekne gezintisi yapabiliyorsunuz. Madende gördüğünüz G & A, madencilerin selamı olan ve şans getirdiği söylenen “glück auf” kelimelerinin baş harfleri ve uğur sembolü olarak kullanılıyor. En önemli özelliklerinden biri, burada her Aralık ayının birinci Pazar günü Azize Barbara’nın anısına tören düzenleniyor olması. "Üç Silahşörler” de dahil olmak üzere pek çok filme sahne olmuş bir destinasyon. Görülmeye değer. Çevresi de öyle. Yeşillikler içerisindeki 2-3 katlı evlerin ve bakımlı villaların olduğu bir semt çünkü.
Bu ilginç ziyaret sonrasında, schnitzelin başkenti Baden'e doğru yola çıkıyoruz. Baden'e giden yolda Viyana Ormanları'nın içinden geçerek ünlü Mayerling katliamının gerçekleştiği köşkü ziyaret ediyoruz. Sonrasında Baden'e doğru yola çıkıyoruz.
Ve sonunda huzurun, müziğin ve lezzetin merkezine varıyoruz. Baden küçük bir kasaba, genellikle Viyana'lı asillerin yaşadığı, sessiz, sakin bir yer. Bana göre schnitzelin başkenti. Çünkü, 'Olması gerektiği kıvam ve incelikte schnitzel en iyi Baden'de yenir' dedi rehberimiz. Baden'de schnitzel yiyebileceğiniz bir kaç iyi restaurant var, benim tavsiyem Batzenhäusel olacak. Hemen St. Stephan Kilisesi'ne giderken köşedeki küçük, sevimli restaurant. Burada mutlaka sarımsak çorbası (garlic soup) için. Nefis bir lezzet. Schnitzel isterseniz patates salatası, isterseniz patates kızartması ile servis ediliyor. Uyarayım; porsiyonlar kallavi, yani iki kişi bir porsiyonla rahatlıkla doyabilir.
Baden'den ne alabilirim derseniz, hediyelik eşya ve Avusturya'nın ünlü kahvesi Melange alabilirsiniz derim. Bunun dışında çok cazip bir alışveriş noktası değil. Mini pony'ler var sokakta göreceksiniz, çocuklar için. 10 Euro karşılığında küçük bir tur atılıyor, aklınızda bulunsun. Baden'den ayrılarak, Viyana'ya doğru yola çıkıyoruz. Viyana'daki bir diğer durağımız Schönbrunn Sarayı.
Schönburnn, Habsburg Hanedanı'nın yazlık sarayı ve 1960 lardan bu yana turistlerin gözde duraklarından biri. Bahçesi dillere destan. Bahar ve yaz aylarındaki görüntüyü tahmin bile edemiyorum. Anlatılana göre, Kutsal Roma İmparatoru Maximilian II, sarayın bulunduğu bölgede kaynayan bir su görüp,bu sudan içmiş ve tadını beğendiği için, suyun üstününe bir çeşme yapılmasını emretmiş. Çeşmeye de, 'güzel çeşme' yani "Schönbrunn" adı verilmiş. 200 odalı saray, İmparator Franz Joseph'in eşi, nam-ı diğer Sissi'nin yani İmparatoriçe Elisabeth'in en sevdiği mekan imiş. Schönbrunn Sarayı Avrupa'nın en güzel saraylarından biri. Gitmişken Zafer Takı'na çıkın ve Viyana'yı bir de kuşbakışı izleyin.
Viyana şehir merkezinde akşam yemeği yedikten sonra, otelimize geçiyoruz. Bir sonraki rotamız Prag. Prag'ta buluşmak üzere, takipte kalın.
Tatilstil.com'u ziyaret etmek için tıklayınVİYANA NOTLARI
* Viyana'da Euro geçiyor, rahat rahat hesap yapmadan para harcayabilirsiniz.
* Fırsatınız olursa bir konsere gidin, 30 Euro'ya bile bilet bulabilirsiniz, pazarlık yapın.
* Ben gidemedim ama siz mutlaka gidin Pandorf'a. Çok büyük bir outlet aradığınız aramadığınız her marka mevcut hem de çok ama çok ucuz fiyatlar söz konusu.
* Viyana'da toplu taşıma çok yaygın ve uygun. Tren, metro, tramvayla gezebilirsiniz. Tek bir bilet alıp, tüm toplu taşıma araçlarında kullanabiliryorsunuz. Günlük bilet 5.70 €, haftalık bilet ortalama 14 € civarında. Taksiler ise ekonomik, gözünüz korkmasın. Valiziniz varsa ekstra 1 € alıyor taksiler bilginize.
* Schnitzeli şehirde, çok ünlü mekanlarda yerseniz, bir de yanında bir kadeh birşey içerseniz minimum 30 - 35 € ödüyorsunuz, Baden'de aynı menü maksimum 16 - 20 € ve bir lokasyon daha görmüş oluyorsunuz. Baden'de yiyin derim.
* Yanınızda muhakkak şemsiye bulundurun. Her an yağmura yakalanabilirsiniz.
* Çok fazla çikolata dükkanı göreceksiniz, sadece metro duraklarının karşısındakinden alın, orası çok daha ucuz.
* Viyana'da kozmetik alacaksanız, Bipa'dan alın, fiyatlar çok makul özellikle parfüm fiyatları Duty Free'nin de altında.
* Fayton turuna 40 ila 60 € ödüyorsunuz üstelik yarım saat için. Bence o parayla gerçek bir sanat şöleni yaşayın, bir konsere gidin.