TFF neden beIN'in emir eri gibi davranıyor?
Göksel Gümüşdağ beIN'ci.. Anlaşılabilir. İhale döneminde en çok o uğraştı ve kendince "Onlar giderse kim gelecek" klasik Türk kolaycılığı ile düşünüyor. Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu belli ki bu Kulüpler Birliği ile aynı fotoğrafta olmak istemiyor. Parası çoktur, ihtiyacı yoktur anlaşılabilir.
Lakin bu 2 kulüp dışında herkes ama herkes beIN'den şikayetçi. Bu şirket, ülkemize geldiği günden bu yana giderek artan bir şımarıklık içinde. Ayrıca bir şekilde TFF'yi bağlamışlar. TFF'nin hem yönetiminde hem de profesyonellerinde adeta Katar Muhipleri Cemiyeti Üyesi tavrı var.
Sevgili dostlar olay basittir, hesap ortadadır:
• 2016 Yayın İhalesi "500 milyon dolar" bedelle yayıncı tarafından alındı..
• 2017 465 milyon dolara indirdi ücreti.
• 2019'da yine ağlayıp indirim istediler 388 milyon dolar oldu fiyat.
• Geçen sene o da yetmiyor 337 Milyon dolara indiriyorlar.
• Toplamda 564 milyon Dolar indirimin hepsinde TFF, "Emredersiniz" diye başını salladı. Göksel Gümüşdağ da kulüpleri idare etti.
• Bu süreçte asıl felaket, teminat mektubunun geri iade edilmesiydi. Yayıncı yan çizmesin diye alınan 150 milyon dolarlık teminat mektubu, beIN'in tak diye emretmesi TFF'nin şak diye uygulamasıyla iade edildi. Normal şartlarda görevi kötüye kullanma olarak değerlendirilecek bu uygulama sonrası beIN, iyice şımarıklaştı.
☆
Bu satırların sahibi defalarca yazdı - söyledi. Bugünkü şartlarda 350 milyon dolara yeni yayıncı bulunur. Ülkenin 3 tane taş gibi telekomünikasyon firması var. TRT'si var. Bir sürü dijital platform var. Bahis firmalarının TV kanalları var. Hatta yayın prodüksiyon devi var. Hepsini ya da bir kısmını havuz hale getireceğiniz bir formülle (ana yayıncı 3 telekomünikasyon firması - özet yayıncısı TRT - dijital yayıncısı Exxen - bahis yayıncısı Tuttur v.b) 350 milyon dolara yayıncı bulunur. Üstü de mümkün ama en az, en az 350 milyon dolar değeri var bu ligin. 337 milyon dolardan daha da indirim isteyen beIN net ve açık bir biçimde kötü yayıncılık yapıyor. Hemen her sene en az bir lig yayınını kaybettiler. beIN, kendi spor yayıncılığı beceriksizliğini; başarısızlığını kulüplere yıkamaz.
Kulüpler Birliği akıllı olun.. beIN, stüdyo şefini Portekiz'den, müdürünü Fransa'dan, ışık şefini İtalya'dan getireceğine düzgün yayıncılık yapsın. Maçlar olmasa Digitürk kutuları Katar çöllerine gömülür. beIN, maçlara ve kulüplere muhtaç, kulüpler kimseye muhtaç değil. Bunu kesin olarak anlayın.
Sanki TFF yönetiminde birilerinin Katar'da işi var!… Öyle Katarcılar.
Ancak Kulüpler Birliği'nin 18 üyesine sesleniyorum: Ya birlik olup kurtulacaksınız ya da tek tek yok edileceksiniz. Yok olmak belki Hasan Çavuşoğlu ile Göksel Gümüşdağ'a koymaz.. Ama sizler camiaların, şehirlerin sorumluluğunu üstlendiniz. Kulüplerinizin hakkını korumak boynunuzun borcudur.